Yıldıray Oğur
"1879'da Çarlık Rusya'sına bağlı Kazan'da doğar "Sadri Maksudi. Türk" kelimesinin yasak olduğu, "Ben kimim?" sorusunu soran Müslüman Tatarların ise önce İsmail Gaspıralı'nın Kırım'da, İstanbul Türkçesiyle çıkardığı Tercüman gazetesini, sonra da Türklüğü keşfettiği yıllardır. Kırım'dan yükselen bu Türklük aşkı,
232 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle okunması rahat bir yapıt, yazarın Türkiye'de hiç yaşamadığını bilmek şaşırtıcı bu durumda. 2. Dünya Savaşı, Kırım ve Türkistan konularina ilgili olanlarin ayrıca ilgisini çekebilir. Sanırım bizde daha çok ülkücüler arasında popüler bir yazar ki kendi tarzi da turanci ancak yazdıkları çok insani; iyi ruslar, ermeniler ve yahudiler var. Normalde çok aynı fikirde olamayacağım düşünceler olsa da yaşadıklarini yasayan birisinin başka şekilde dusunmesine imkan yok sanırım. Başka milletlerin menfaatleri için savaşmak ve her sonuçta kaybeden olacak olmak berbat bir durum. Bu kitabı temel alan Kırımlı filminin de başarısız bir uyarlama olduğunu görmüş oldum, her şeye rağmen yine de böyle tarihi filmlerin artması gerek. Ayrıca kitaptaki en sevdiğim karakter vasilef çavustu; almanlardan kacarken sigarasinı yakamayan arkadaşına, almanlara git onlar sana yeterli ateşi verir demesi hoştu.
Korkunç Yıllar
Korkunç YıllarCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 20192,289 okunma
Reklam
Enver yeni urbasını yeniyle yanaklarındaki yaşları siliyor, artık ağlamıyor; iri açık gözlerinde yılmaz bir azim var, gözlerinde intikam ateşi parlıyor: -Kaçmam! diyor. Kaçrnam! Yeter artık, yeter! Ne zamandır kaçtık, yurdu terkettik, siz de kaçmayınız, gidin, gidin! Kırım'ın sevgisini, Kırım için dökülen kanları, gözyaşları, Kırım'ın acısını beraberinize alın, kalplerinizde götürün! Türk dünyası geniştir, gidin! 0 güneşin doğduğu yerlerde kalplerinizi Türk kardeşlerinize açın, söyleyin onlara: Biz hayatta hiyanetlik nedir, küfür nedir bilmedik, deyin. Hak ve adalete inandık, deyin. Çalmadık, yakmadık öldürmedik, düşmanlarımızın her zulmüne katlandık, de: yin. Düşmanlarımızı da insan sandık, ama başımıza neler getirdiler, deyin. Ne felâketlere uğradık, deyin. Anlatın anlamalı onlar, bizim âkıbetimize uğramak istemezlerse anlamalı onlar. Anlarlar.
Sayfa 481 - Ötüken Yayıncılık
Geri16
65 öğeden 61 ile 65 arasındakiler gösteriliyor.