Enver yeni urbasını yeniyle yanaklarındaki yaşları siliyor, artık ağlamıyor; iri açık gözlerinde yılmaz bir azim var, gözlerinde intikam ateşi parlıyor:
-Kaçmam! diyor. Kaçrnam! Yeter artık, yeter! Ne zamandır kaçtık, yurdu terkettik, siz de kaçmayınız, gidin, gidin! Kırım'ın sevgisini, Kırım için dökülen kanları, gözyaşları, Kırım'ın acısını beraberinize alın, kalplerinizde götürün! Türk dünyası geniştir, gidin! 0 güneşin doğduğu yerlerde kalplerinizi Türk kardeşlerinize açın, söyleyin onlara: Biz hayatta hiyanetlik nedir, küfür nedir bilmedik, deyin. Hak ve adalete inandık, deyin. Çalmadık, yakmadık öldürmedik, düşmanlarımızın her zulmüne katlandık, de: yin. Düşmanlarımızı da insan sandık, ama başımıza neler getirdiler, deyin. Ne felâketlere uğradık, deyin. Anlatın anlamalı onlar, bizim âkıbetimize uğramak istemezlerse anlamalı onlar. Anlarlar.