Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dediler ki sevdiğin ölünce kalbinde kırk mum yanar, her gün biri söner. Kırkıncı gün hepsi söner, biri bekler. O tek mum ebediyen yanar, acını o tek mum tutar.
Bilmez miyim..
Bir yakınını kaybedilince gönülde kırk mum yanar, insanın içini pişirir, ama her geçen gün bir mum söner, ta ki son muma kadar diyorlardı. O son mum hiç sönmez, ebediyen yanar, her sabah kalktığında içinde bir sıcaklık hissedersin diyorlardı.
Reklam
ÇAPRAŞIK i.hizliresim.com/b6L0W8.jpg Siyah postallarının bağcıklarını bağlamak için eğildi adam. Parmakları birbirine dolaşa dolaşa,  üstün körü bağladı ayakkabılarını ve Parkasını geçirdi üzerine. Parka, hızlı hareket etmesini engeller diye giymekten vazgeçip,  siyah yağmurluğunu giyip, kapşonunu geçirdi kafasına. Kamerasının da
sevdiğini kaybedenin içinde kırk mum yanar, her gün biri söner, sonuncusu her daim yanar.
Bu manyetik boğulmam senin yüzünden Bu zincirleri sen vurdun ellerime Sen getirdin bunca karanlıkları Al şunu, mum yak Korkuyorum Bir taş aldım attım denize Günahlarımdan kurtuldum Alfabenin yirmi sekizinci harfindeyim
İnsan çok acı bir olay yaşadığında, sevdiği birini yitirdiğinde ya da o ilişki kendiliğinden yitip gittiğinde, bir ismin anlamı değiştiğinde, çok sevilen bir beden ölümün kıyısına çekildiğinde kalbinde kırk tane mum yanarmış. Zamanla bu mumlar teker teker sönermiş. Alevle birlikte acı da azalırmış. Ama bir mum hep yanarmış. İyi ki de yanarmış. Çünkü o yaşadığımızın kanıtıymış...
Reklam
“Sevdiğin ölünce kalbinde kırk mum yanar, her gün biri söner. Kırkıncı gün hepsi söner, biri bekler. O tek mum ebediyen yanar, acını o tek mum tutar.”
Sayfa 166 - Doğan Kitap, ‘Geçtiğimiz Kırk Gün’ öyküsüKitabı okudu
'mum'
Kapını çaldım, Gözlerimde bozguna uğramış bir ömür, Ellerimde kan çiçekleri Sanki Eylül'dü, bilmem belki de Kasım. Çok üzdülerdi beni, ondandı yasım... Ve yaşım kadar vardı yanılmışlığım Pastama kırk yanılgı koysunlar, yeridir; Bir de sen, etti kırk bir...
Amoresmuerte
Amoresmuerte
Aşık ayrılığa düştüğünde gönlünde kırk mum yanmaya başlarmış. Her biri alev alev yakar kavururmuş sevda derdine düşeni. Sonra her gün bir mum sönermiş. Otuz dokuz, otuz sekiz, otuz yedi derken nihayet kırk günün sonunda bir mum kalırmış geriye. Lakin o mum hiç sönmezmiş. Aşk ince bir sızı olup sonsuza kadar tütsün diye o bir mum, ağır ağır yanarmış aşığın gönlünde.
Sayfa 76 - atlıkarıncaKitabı okudu
766 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.