Anlatsana bir serçe daha:
Önce bir mektup: satırların arasına yatmışsın bir bomba gibi
Dehşet bir ses tonu çıkıyor aklım
Serçem bu
Avuçlarım tenelerini arıyor mertliğin
(...)
Postacı sen kaç katlısın
Elinde bir balina kanadı
İliklerime dokunuyorsun
Postacı sen kaldırımı geçme
Ne kadar beklersen o kadar şişecek kemiklerim
Şapkanı çıkar at
Karşılaşabildikse
Ağzını kullan ve lütfen sor:
-Nasılsın
Cevap veriyorum
-Bulanık
Yıllar
Gerçekler
Birini söyle
Kimden sorsak sevginin saklambaçlarını
Bir böcek bakışı yassı
Göğsümüzün gergefinde
Yıllar yirmi açmış arayı
Mantığı öldüreceksin
Bir sabah
Bir ferman kaleme alarak:
tarihi yıkmalıydık
ırkları ve suçları yakmalıydık
Kalbi alışverişten almalıydık
kırk yaşlarındaki bir adamın konusuna bakmalıydık
Her ne kadar aynı gazetenin başka bir haberinde kırk yaşlarındaki bir adamın cesedinin limandan çıkarılmasının duyurulması söz konusu kazayla bağlantılı olarak görünmese de, bu satırları okuduğum aynı gazete kâğıdının arkasından, ay ışığının aydınlattığı parlak gözlüklü hayaletimsi bir simanın bana baktığını hisseder gibi olmuştum.
"... Bazı fotoğrafları karartıyor içim
Işıklar bir adele parlatıyor kuzgun
Bir kaç yılda değil
Bir kaç gün içinde
Binbir çarpıp çekilişin
Şimdi evet şimdiyse hayır
Sus
Çıt
Heyhat..!! "