Büyük yeşil bir odada bir telefon, kırmızı bir balon ve aydedenin üzerinden zıplayan bir ineğin resmi varmış... İyi geceler aydede, iyi geceler kırmızı balon, iyi geceler yıldızlar, sizede iyi geceler yeryüzündeki tüm sesler.
"Ah, ne severdim baloncuları, balonları... Pazar günleri sokak sokak dolaşır,
bir baloncu bulur, ardına takılırdım.
Öyle çok severdim ki balonları...
Onları, kırmızı, mavi, sarı, beyaz renkleriyle dev akide şekerlerine benzetirdim.
Baloncuyu da, çok balonu olduğu için dünyanın en mutlu insanı sanırdım.
Ah baIoncu ben olsam, bu
"O pazar baloncuyu Ulus Parkının orada görünce, kuş gibi uçtum anamın yanına.
-Ana ana, para, dedim, balon alacağım. Anam,
-Yok, dedi.
Zaten anamda hiç para olmazdı.
Yine koştum, gittim baloncunun yanına.
O yürüdü, ben yürüdüm, o yürüdü,
ben yürüdüm. O gün kırmızı balonu seçmiştim kendime, en tepede, balonların ortasında nazlı
Gitti baloncu. Geldim çınar ağacının
yanına, baktım balonuma.
O kırmızı balon benimdi.
Hiç kimsenin değil, benim.
Çıkabilsem alırım, alabilsem koşar eve götürürüm... Benim balonum benim...
Oradan geçen birine gösterdim:
* Annemin sessiz geceleri için! *
Kaşan şehrindenim
Fena sayılmaz halim,
Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım,
İğne ucu kadar da zevkim.
Annem var, ağaç yaprağından daha güzel,
Dostlar, akan sudan daha iyi
Annemin sessiz geceleri için!
Kaşan şehrindenim
Fena sayılmaz halim,
Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım,
İğne ucu kadar da zevkim.
Annem var, ağaç yaprağından daha güzel,
Dostlar, akan sudan daha iyi