Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her şey nasıl da farklı gözüküyor bugün! Önceden dikkat etmediğim ufacık şeylerin bile tadına varıyorum. Örneğin bir serçenin uçuşunu imrenerek izliyorum, incecik beyaz bir buluta dakikalarca takılıp kalıyor gözlerim. Vazodaki karanfiller daha bir kırmızı, daha bir pembe, daha bir ak görünüyor bu sabah. Her şey o denli güzel ki... Oysa zaman zaman bunalır, ufak bir sıkıntıda, yaşama sevincimi yitirirdim. Ne kadar da yanlışmış meğer!
SON YANGIN Benim değil o eski ateş semazenleri Şimdi viraneleri ağlatıyor tenleri Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların Rengi değişti sevda ikliminin, suların Geçmişini arayan o divane köprüler Akşamın kollarında yıkıldı birer birer Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil Günbatımına mahkûm umutlar benim değil Âşikâr olmuş meğer tende can, canda
Reklam
Papatyalar, yaseminler yerini kırmızı karanfiller ve turuncu laleler yapabilir miyiz?
Ateş - Yanmak
Ateş - Yanmak
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar
Son Yangın
Son Yangın Benim değil o eski ateş semazenleri Şimdi viranelerini ağlatıyor tenleri Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların Rengi değişti sevda ikliminin, suların Geçmişini arayan o divane köprüler
Ben doğduğumda kalbimin üstünde bir dal kırmızı karanfil ile doğmuşum. Bu karanfil sıradan bir karanfil değilmiş, ben ağladıkça solar, güldükçe açarmış, suyu da hiç sevmezmiş. Bu karanfilin tohumunu annem ekmiş, ben daha doğmamışım o zamanlar, benle büyümeye başlamış. Bu karanfile çok iyi bakmak gerekiyormuş çünkü karanfil solduğunda ölüm kapına dayanırmış. Karanfile iyi bakmak biraz zor gibi gözükse de hiçte zor değilmiş. Çünkü bu karanfil sevgiyle beslenirmiş. Çocukları ve hayvanları çok severmiş. Onlarda karşılıksız sevgiyi bulurmuş. Karanfilin yanına bir kedi koysak ölümsüzlüğü bulabilirmişiz. Sevdiği insanlar tarafından kırılınca boynunu hemen büküverirmiş karanfil, yine de sevmeyi hiç bırakmazmış. Ağaçları çok sevmiş, ağaç ona meyve vermiş. Güneşi çok sevmiş, güneş onun kalbini hep ısıtmış. Gökyüzünü çok sevmiş, gökkuşağı hep onun için açmış. Rüzgar bazen karanfilleri savurmuş, sıcak bazen karanfilleri kavurmuş ama karanfiller açmayı hiç bırakmamışlar. Çünkü karanfiller insanların bilmediği bir şeyi bilirlermiş. Sevgi kalbin hamıymış. Sevdikçe ve sevildikçe açarmış kırmızı karanfiller. Buram buram kokusu yayılırmış etrafa Kalbimiz kırmızı karanfillerle dolup taşsın diye hep çok çok sevelim birbirimizi.. Merve Y. 24.11.2023
Zaman Makinesi
21 Şubat 2011 Seni özlemenin Ne demek olduğunu sor bana, Yetmiş iki dilde anlatabilirim Kitabını yazabilirim sayfalarca. Yalnızlığın rezilliğini Kokuşmuşluğunu
Reklam
Seni özlemenin Ne demek olduğunu sor bana, Yetmiş iki dilde anlatabilirim Kitabını yazabilirim sayfalarca. Yalnızlığın rezilliğini Kokuşmuşluğunu Ve çıplaklığını da. Ama hiç kimse
Beraber Yaşama
sen benim garipsi garipsi yavrum nasıl böyle akşam oldu hiç farkına varmadan uyandırma lambamızı uyandırma uyusun gördün mü yine nasıl kan kırmızı karanfiller süt gibi bir ışık dökülmüş komşudan dalyalara kalbimize bir avuç su bir dilim ekmek ve buğday savrulur gibi yıldızların doğuşu yüzüne ay vurunca nasıl böyle güzel olursun nasıl bir
ATEŞLERİNDE YANAYIM SEVGİLİ
Yıkık viranelerden geliyor harap sensizliğim Her an yıkılıyor bahtı kara hiçliğim Her yanım nasıl da hicran yarası Çiseleyen yağmurlar sır olup gitti başımdan Dudaklarında dans eden öpücüklerim nerde hani Nerede kollarındaki kor ateşim Aşkının yokluğuna ölüyorum ah be sevgili Bir demet kırmızı karanfiller elimde beklerim Aç kapını
Ân olur; içimde özlemsiniz, Ân olur uykumda bir düş, Bir öpüş. Ân olur; ince, sessiz, Yağan yağmur: An olur; duman gibi, Yüzünüz bir belirir; bir kaybolur: Ân olur; bir şimşeksiniz,
Reklam
Bugün 28 Şubat 2023.. (1997) Beyaz karanfiller.. Kırmızı karanfiller.. Meydanlarda eğitime özgürlük haykırışları. Gözlerde üşüyen kar taneleri. Dudaklarda bir uçuk açardı idi.. Sonra sitemli kadifemsi sesler dalga dalga çığlık olurdu. İnanç.. 19 unda 20 sinde yüreklerdeki inanç coplandı meydanlarda.. Ter aktı, gözyaşı aktı, kan aktı. Başının örtüsüyle okumak yasaklandı. Sivas, Malatya, İstanbul.. O gözyaşından acılar yüreklerde saklandı. Unutulmadı.. .. ✍🏻
Mahmud Efendi Hazretleri
Bugün kıyamet koptu sandım Devleri cüceler yemiş sandım İki gömleği de kan edip sırtıma diktin Bunca acıya suya kanar gibi kandım Beni yıldırımlarla göğe bağladın Beni kamcilarin altına verdin Bunca zaman gitmez dedim Hiç haber etmeden şimşekleri binip gidiverdin Bensiz yanaklarında laleler mi açtı? Gülümser gibi oldun da can mi çıkmaktan
10.06.2022
Karanfili duydum önce. Duyduğum en güzel melodiydi. Hergün bana sesleniyordu. Ama ben o zamanlar hiçbir çiçeğin ismini bilmiyordum  Sonra dedim ki ben bunu bulmalıyım. Sayılarla çıkamadım işin içinden. Bilmediğim yollara düştüm bende. Boyamaya başladım. Baktım oluyor bi isim koydum. Boynu bükük karanfil olsun dedim. Hep saçını savuracak değil ya. Bu seferde boynu bükük olsun. Belki bilmediğimde bulurum bildiğimde kaybolurum diye. Sonra renkleri karıştırırsam daha canlı olur dedim bilmediğim başka yollara girdim. Halbuki karıştırmak hiç adetim değildi. Bütün karanfiller kırmızı olmalıydı çünkü. Neyse o. Dışına çıkarsam kaybolurdum çünkü. Meğer bulmakmış bunun adı. Kaybolup kaybolup bulmak. Ne aradığını bulmak, istediğini bulmak, istemediğini bulmak. Yaşamakmış. Gözlerinde karanfiller açtırmakmış. Şimdi bulduğuyla tekrar yollara düşme vakti. Belki tekrar kaybolmaya belki de bulduğunu sandığını bulmaya. Saçlarını mı savurur boynunu mu büker bilinmez ama bambaşka mevsimlere tomurcuk bu karanfil.
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.