Martıya aşık balık
Denizin yüzeyinde dolanıp durmakta
Martısını görme arzusuyla yanıp tutuşmakta.
Martıya aşık balık
Uzaktan yârini görür
Sevinçten içi kıpır kıpır olur.
Talat ve Fitnat'ın aşkını anlatan bu kitabı çok sevdim. İlk yerli roman olmasına rağmen de oldukça başarılı buldum. Kurgusu çok iyiydi. Dilide akıcı ve sadeydi. Okuyucuyu alıp götüren bir havası var.Gelelim kitabımızdaki aşk hikayesine. İns Eserde evinden hiç çıkmayan, pencere önü kızı bir Fitnat hanım var. Talat bey Fitnat hanımı tütün alırken görüyor ve o görüşle o gözler sanki kalbine mühürleniyor. Fitnatını görmek için kılıktan kılığa giriyor. Ona sarılmayı, görmeyi, öpmeyi başarıyor. Kavuşuyorlar da lakin ayrılık onların peşini bırakmıyor. Sanki ayrılık onların kaderi için yazılmış gibi ama bana sorarsanız onlar hiç ayrılmadılar. İnsan sadece pencereden gördüğü insana da aşık olabilirmiş. Kavuşmayacağını bile bile de kalbinde çiçekler açabilirmiş. Ne saf şeymiş aşk. Ve gerçek aşıklar her zaman için kavuşabilirmiş Hep yan yana aşkla birbirlerine sarılabilirlermiş. Atilla İlhan'ın da dediği gibi:
❝ çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili ❞
Şimdiden keyifli okumalar :)
Bir kitap olarak doğmuşum
Ve biliyorum
Bir kitap olarak öleceğim
Bu ne büyük bir şereftir ki
Bom boş avarelerin arasında
Nasırlanmış düşlerin arasında
Kalpsiz yüreklilerin arasında
Bir kitap olmak
Yanmış bir ormanda asırlar sonra
Filizlenmiş bir çiçek olmak gibi
Umut olmak
aşk olmak,
düş olmak,
yürek olmak gibi
Ah kitap olmak
Ne büyük şereftir ki
Ah kitap olmak
Biraz olsun insan olmak gibi
Merve Y.
Bak içimdekine
Nasıl ağlıyor?
Nasıl üzgün ve kederli?
Lakin kimse görmezki acısını.
Kim olur ki onun mendili,
Kim olur ki merhemi,
Anlayan olur mu bu garibi?
Gülperi biri ona sarılsın istiyor.
O gülmek istiyor.
O çok ağlıyor.
Sadece o anlaşılmak istiyor.
Gülperi, Yalvarırım ağlama
Mutsuzken gülmek çok zor
Yalvarırım bağırma
İçinde fırtınalar koparken sakin kalmak canımı yakıyor
Yalvarırım iyileş
Kendi yaralarımı sarmak beni çok yoruyor
Gülperi ben, ben de Gülperi
İçimdeki savaşın galibi
Kim,
Belli mi?
Merve Y.
"Aslında, nereye gideceğini bilmenden daha önemlisi, kim olduğunu bilmen. Kim olduğunu bilirsen, gideceğin yer değiştiğinde ortalıkta dımdızlak kalmazsın ve nereye gideceğini çok daha iyi belirlersin"
Kitabı okuma maceram, kitabın ismini görmemle başladı. İsmi bende aşırı merak uyandırmıştı ve" bu kitabı kesinlikle okumalıyım"demiştim kendime. Şerif hocam kitabı o kadar akıcı ve güzel yazmış ki inanın kitabı okurken asla sıkılmadım hatta bitmesi beni biraz üzdü:( Kitabı zevkle okudum. Sanki Şerif hocam karşımda ve ellerimizde kahveler, o anlatıyor ben dinliyor gibiydim. Kitapta benliğinize doğru bir yolculuğa çıkıyorsunuz,bu yolculukta kendinizi tanımadığınızında farkına varıyorsunuz. Kitapta her konu için ayrı ayrı bölümler mevcut. Benim en çok beğendiğim bölüm "Gülümsemek Üzerine" olan kısımdı. Okuyunca fark ettim ki ne kadar da az gülüyormuşum. Daha çok gülmeliydim, o kadar çok gülmeliydim ki insanlar beni deli sanmalıydı brif braf bruf :)
Altını çizmelere doyamadığım kitabı okumanızı önerir, keyifli okumalar dilerim. Bu kitabı okumamakla kendinize en büyük keyifsizliği yaparsınız bunu da söylemeliyim :)