Öyle bunaldım ki, evim yeterli imkanlara sahip olsaydı yiyecek, içecek, kitap depolar; kapının iç tarafından bir duvar örerdim. Gerçi yıkarlardı o duvarı. Bulurlardı bir yolunu. Toplum içindeysen duvar öremezsin. Sana doğru yıkarlar.
Sayfa 23 - Eksik Parça Yayınları (2019)Kitabı okudu
Kitabın dili öncelikle beni kitaba bağlayan en önemli nedendi. Kitaptaki karakterler her gün çevremizde görebileceğimiz türden insanlar:dışlanan,ötekileştirilen,ezilen… kitapta birçok kavram üzerinde düşünüyor, sorular soruyor insan. Kötülük,ahlak,faşizm,adalet,merhamet,erdem…İnsan kendisiyle birlikte hayatı,çevresindekileri en yakınındakileri sorguluyor.Şu ana kadar okuduğum romanlar içerisinde en farklı, en beğendiğim roman oldu.Bana çok şey kattığını düşünüyorum.
Kirpi MesafesiHakan Akdoğan · Eksik Parça Yayınevi · 2019360 okunma
“Bizler,” dedim ona bir gece, “dolaylı bir değerizdir başkaları için.” “Sizler kimsiniz,” dedi. “Suskunlar,” dedim. Anlamadığını söyledi. “Suskunlar algılanmaz. Bağıranlar algılanır. Var olmak algılanmış olmaktır. Ne kadar çok algılanırsan o kadar çok yer açarsın kendine boşlukta. Daha çok görün,daha çok hakkında konuşulsun,daha çok var ol. Daha çok insanın üzerinde tepin,daha çok insanın önüne geç. Artık önemli olan görünür olmak. Görünürlüğün bir ederi var. Suskunluğun ise bedeli,” demedim. Sustum.
Schopenhauer’in önemli bulduğu “kirpi mesafesi”, belki de modernizmin bize altın tepside sunduklarının içerisindeki tüm hastalıklı şeyler için reçetelenebilecek mucize bir çözümdür.
Schopenhauer felsefesini incelerken , düşünce dünyasına armağan ettiği”kirpi mesafesi” metaforuna değinmeden edemeyiz.Ona göre, insanlar ilişkilerinde kirpilere benzerler.
İki kirpi, soğuk havada üşümemek için birbirine yaklaşır. Böylece soğuktan korunabilirler. Ancak kirpilerin dikenleri birbirine batmaya başlar ve derileri kanar.Bu acı ile kirpiler uzaklaşır. Böylece soğuktan en fazla korunabilecekleri ve derilerini en az acıtacak bir mesafeye kadar tekrar yakınlaşırlar.
Oysa filozofun odağına aldığı üstün insan, ne acıdan ne de zorluktan kaçar. Yaşamak için , bir diğerine sığınan kirpiler gibi davranmaz, kimsenin sıcaklığına ihtiyaç duymaz. Yalnızlığı da, acıyı da kabul eder .Bu duyguların üstüne gider ve ulvi amaçlara yönelerek, kahramanca bir hayat seçer.
Sorgun. Bir vagon koridorunda dünyaya açılan göz. Ve yine bir vagonda hissedilen bomba.
İşitme kaybı. Bomba ve ameliyattan kalan, çirkin olduğu düşünülen bir yüz. 30 yaş.
•
Hayat kadını Lili. Uygur ve baba Mahir.
•
Yalnızlığa güzelleme olduğunu düşünmüyorum. Her ne kadar bir arada iken yalnız kalabilseler dahi.
Anlatının hikayeyle buluştuğu ya da anlatının hikayeye dokunduğu noktada Kirpi Mesafesi. Bölük pörçük değil asla. Baya baya bağıntılı.
•
Yalnızlıklar, sebebi bilinebilecek anlaşılmazlıklar, intiharlar ve ötekiler.
Thomas Bernhard, Albert Camus, Sadık Hidayet.
•
Hakan Akdoğan’la ilk kitabım. Mutlu; ama düşünceli ayrıldık. Buyurun.
Kirpi MesafesiHakan Akdoğan · Eksik Parça Yayınevi · 2019360 okunma
“İnsanın kendisini tam olarak tanımlaması için kendisi yeterli değil,” demişti Lili. Kişi kendisine aynada bakarken kendine dair algıları devreye giriyor. Başka hiç kimse kişiyi kendisinin gördüğü gibi görmez. Kişi ne kendisinin gördüğü ne de başkalarının gördüğüdür. Hepsinin ortalaması da değildir. Kişi hiçbir zaman tam olarak kendisini tanımlayamaz, dışsal olarak da içsel olarak da. İnsan kendisine yabancıdır.