Belki de, benim de dahil olduğum Gréve'de ölenler karanlık kış gecelerinde zaman zaman kendilerine ait olan o meydanda solgun ve kanlı bir kalabalık halinde toplanacaklar. Ay görünmeyecek, herkes alçak sesle konuşacak. Belediye konağı da, yosun tutmuş cepheleri, delik deşik olmuş çatıları ve hepimize acımasız davranan saatiyle orada olacak. Sabah dörtte meydandaki cehennemin giyotininde bir iblis bir celladı idam edecek. Biz de etrafında toplanacağız.
318 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba sevgili kitap dostlarım nasılsınız? Bugün sizlere sevgili yazarımız
Yağmur Kutsal
Yağmur Kutsal
kaleminden YEDİVEREN KIŞI kitabıyla geldim. Eserde aşkın, çaresizliğin, tutkunun hikâyesini okuyoruz. Ben çok severek okudum. Kesinlikle tavsiye edilir. #kitabınkonusu 1807 yılında Hollanda Gloria Malikanesi. Emily evin küçük müberriyesi Emily kendini bu
Yediveren Kışı
Yediveren KışıYağmur Kutsal · Kumran Yayınları · 202425 okunma
Reklam
375 syf.
5/10 puan verdi
Hikaye gerçekten kan donduran sahnelere sahip. Hasan ve Emir aynı evde büyüyen biri hizmetkarın diğeri de efendi Ağa'nın oğlu olan iki dost... Çocukluklarının tamamı birbirleriyle oyun oynayıp haylazlık ederek geçen bu iki genç, bir gün kışın yapılan geleneksel uçurtma turnuvasında Emir'in galip olması için çabalıyor ve yolları da o anda
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021166,1bin okunma
Belki de, benim de dâhil olduğum Grève'de ölenler karanlık kış gecelerinde zaman zaman kendilerine ait olan o meydanda solgun ve kanlı bir kalabalık halinde toplanacaklar. Ay görünmeyecek, herkes alçak sesle konuşacak. Belediye konağı da, yosun tutmuş cepheleri, delik deşik olmuş çatıları ve hepimize acımasız davranan saatiyle orada olacak. Sabah dörtte meydandaki cehennemin giyotininde bir iblis bir celladı idam edecek. Biz de etrafında toplanacağız.
Sayfa 63 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kış Konağı
İaşe durumunun kötülüğü ordu komutanlığını, erlerin ekmek tayınlarını 900 gramdan 500 grama indirmeye mecbur etmişti. Ben, Türk birlikleri komutanlarına harekâtın olmadığı bu istirahat zamanında erlerin talim ve terbiyesi için faydalanmalarını söylediğim vakit aldığım cevap: “Erlerin, iaşenin yetersizliğinden dolayı son derece zayıf ve hasta düştüklerinden talime çıkarılamadığı” tarzında idi. Kötü iaşe sonucunda firar edenlerle düşman tarafına iltica edenlerin sayısı endişe uyandıracak bir raddeyi bulmuştu. Bundan başka bir sürü zehirlenme vakalarına da şahit oluyorduk ki, bunun da sebebi açlıktan dolayı Türk erlerinin ot ve yoncalarla midelerini doldurmaları ve bu arada da zehirli bitkilerin de yedikleri otlara karışmış olmasıydı. Eriha’da bulunan bir taburu teftişi esnasında Cemal bana şunları söylemişti: “Böyle bir birliğin görüntüsünden ümitsizliğe düşmemek için insanda bir Genç Türk cesareti olması lâzımdır. Bu insanların elbiseleri, ayakkabıları, çamaşırları yoktur amma sağlam yürekleri vardır. Biz Türkler her şeye rağmen sonuna kadar dayanmaya karar verdik. Kaybedecek bir şeyimiz artık kalmamıştır; bize yalnız kazanç vardır”.
Sayfa 243 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Kasım 2007, İstanbulKitabı okudu
HERKESİN EVİ İÇİN
Her akşam bu sokakta, döner dönmez köşeyi, Göreyim, dökülmüş yeşil boyası, Pırıl pırıl camlan bir su gibi duru, Evimin yerinde durduğunu. Duyayım, kapısının çalınca çıngırağım, Oğlumun "baba!" diye bağırdığını, Karımın koştuğunu. Bırakayım kapısında kunduramla çamuru, Girmesin içeriye rüzgâr, soğuk, karanlık, Şu küçük oda her gece
Reklam
Geri13
38 öğeden 31 ile 38 arasındakiler gösteriliyor.