Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Seninle Olmanın En Güzel Yanı “Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek. Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? ”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek. Seninle olmanın en heyecanlı yanı
Kıskanmak, yerden, gökten, gözden, gönülden bela çağırmaktır.
Sayfa 164
Reklam
Malı makamı kıskanmak, kedilerin kılçık kavgasına katılmak gibidir.
Sayfa 165
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
248 syf.
9/10 puan verdi
Enis Batur'un "Tutkunun negatif çehresi üzerine kanlı bir divertimento" diye önsüzünde bahsettiği, yazıldığı zaman dilimiyle dahi ilgi çekebilecek olan bir eser.
Kıskanmak
KıskanmakNahid Sırrı Örik · Oğlak Yayıncılık · 20211,358 okunma
Kıskanmak neki ben seni daha kendimle bile paylaşamıyorum.
Reklam
248 syf.
7/10 puan verdi
Tüm karakterlerde bir eksiklik mevcut, kimi ahlaksız, kimi yalancı, kimi şerefsiz, kimi açgözlü, kimi kindar, bazıları hepsine birden sahip. Bu romandakiler gerçekten hayatta var mı? Tereddütsüz var. Ama en acısı herhalde anne baba tarafından sevgi ve ilgi eksikliği yaşamak olsa gerek. Bu bir insana yapılabilecek en büyük kötülük bence. Bu kötülüğü yaşamış bir karakterin insanı değerleri bir kenara bırakarak intikam alma planları yaparak, geçmişinde yaşadığı acıların öcünü almak için kendisinin insani değerlerden uzaklaşması. Bence çok güzel kurgu ve anlatım var. Okunmalıdır. Ankara, Zonguldak, Trabzon/Polathane olayların geçtiği bu üç ildede hayatımın önemli günleri geçmesi kitabı okurken başka hisler duymamada vesile oldu. 2009 yapımı Zeki Demirkubuz filmi olarak beyaz perdeye aktarıldı.
Kıskanmak
KıskanmakNahid Sırrı Örik · Oğlak Yayıncılık · 20211,358 okunma
Nihayet hanımefendinin bir nedimesi değil miydi? Ve bu nedimeliğin icaplarına riayet etmekte o garip bir lezzet, acı ve hüzünlü bir lezzet duyar, hem de bu riayet edişler kinlerini alevleyen yeni bir kırbaç olurdu.
Evet çirkindi, genç de değildi. Ve çirkinliğinden dolayı duyduğu hüznü artık tamamıyla unutmuştu. Çünkü eğer çirkin olmasaydı bütün hayatını kemiren kıskançlık hissini bu kadar şiddetle duymayacak, duymayınca da şimdi varlığını ürperten bu hudutsuz sevinci, zafer sevincini tadamayacaktı.
Sayfa 138Kitabı okudu
Kadınlar sade tuhaf değil, tuhafın da tuhafı mahluklar!
Reklam
Fakat her halde genç kadın Celal Ferit'i sevmiyorsa bile kendisine karşı onun gittikçe artan ve büyüyen bu aşkını seviyordu. Ve günün birinde, hiç değilse bu aşkı muhafaza edebilmek için kendisini erkeğe vereceği, yahut erkeğin pek ustaca bir hareketi ile mağlup düşerek metresi olacağı artık muhakkak gibi görünüyordu.
Mükerrem kendisini en perişan bir kıyafetle yahut en mutena tuvaleti ile karşılamış olsa yine aynı sakin ve lakayt edayı muhafaza ediyor, değişikliği fark bile etmiyordu. Lakin ne gariptir ki masa örtüsündeki bir lekeyi, bardakların birindeki çatlağı derhal görüyor, yemeğin üç dakika gecikmesi de dikkatinden kabil değil kaçmıyordu.
Fakat şimdi Nuriye bu kadar güzel bir gencin anası olduğu için kadınlara ve erkeklere karşı karşı ayrı ayrı gurur duyuyordu. Bu gurur kadınlara: "İşte bu bayıldığınız çocuğun anası benim. Sizi hayran eden bu çocuğun hiç birinizi beni sevdiği gibi sevmesi ihtimali yoktur. Siz onun bir kaç günlük oyuncağından ibaretsiniz." ...
Zonguldak küçük, eğlencesiz, sıkıcı bir yerdi. Fakat Nuriye'nin ve hatta belki Nüzhet'in ismini bir kere olsun duymamış oldukları Jül Sezar, ikisinin de şüphesiz ki duymamış oldukları veçhile "Roma'da ikinci olmaktansa bir köyde birinci olmanın" tercihe layık bulunduğunu söylememiş miydi? Aynı düşünce, ana ile oğlun hareketlerine daima hükmediyor, İstanbul'a tamamen yerleşmek üzere gitseler bile kendilerini işte yine Zonguldak'a çekip getiriyordu. Çünkü İstanbul'da, bir balo gecesi, bu tesiri yapamaz, bu alakayı uyandıramazdı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.