Serenad'ın okur tarafından en beğenilen, en okunan kitap olmasının hakkı var. Kitap, film gibiydi. Hatta filmi bile yapılsa ne muhteşem olur.
Olay kadın karakter Maya'nın gözünden anlatılıyor. İstanbul Üniversitesin'de görev yapar Maya. Konuk olarak Alman asıllı profesörün üniversitesiye gelmesiyle efsanevi olaylara tanık oluyoruz. Güzel, akıcı anlatım hâkimdi. Karakterimiz Maya'nın sık sık sıcak duş alması dışında tekrarlanıp bunaltan başka bir şeye rastlamadım. Konu şahaneydi. Özellikle kitabın sonları (Struma'nın bulguları) beni çok heyecanlandırdı. Patlak veren savaşların insanlığı, ömürlerini, hayallerini nasıl silip süpürdüğünü okumak tüyler ürperticiydi. Karakterini sevdiren yanı var yazarın. (Evet, Profesör Max'ı çok sevdim) Bu da Livaneli'nin başarısı, kuşkusuz. Yer yer gözleriniz doluyor, geçmiş yıllara özlem duyuyorsunuz. Gerçekten başarılı, okurun beğenisi de kazanan bir kitap oldu. Okumak için geç bile kalmışım.
Keyifli okumalar