Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Merhaba kitap dostları! Size şimdi de herkesin bildiği ama derinlemesine düşünmediği "Aç Tırtıl" hikayesinden bahsetmek istiyorum. Bir rivayete göre her dakika bir adet satılan bir kitap kendisi.
Ay ışığıyla parlayan küçük bir yumurta, sizce ne içeriyor olabilir? Bir tırtılın doğumuna tanık olabileceğiniz bu öyküde, çocuklar için çok daha fazlasını keşfediyoruz!
Peki, sizce bir tırtılın ne yediğini takip etmek neden bu kadar önemlidir? Aç Tırtıl, çocukların haftanın günlerini, sayıları ve meyve kavramlarını öğrenirken, aynı zamanda sağlıklı yaşamın değerini kavramalarını sağlıyor. Sağlıksız yiyeceklerin sonuçlarına dikkat çekerken, sağlıklı seçimlerin gücünü de vurguluyor.
Haydi, bir soru daha: Sizce tırtılın her gün büyümesi ve değişmesi, çocuklara neler öğretiyor olabilir? Bir çocuğun gelişiminde, değişim ve büyüme ne kadar kritik bir rol oynar, hiç düşündünüz mü?
Aç Tırtıl hikayesi, çocuk gelişimi üzerine derin bir perspektif sunuyor. Değişim, adaptasyon ve gelişim kavramları üzerine bu kitabı okurken bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Siz de benim gibi çocuk psikolojisi, bilişsel gelişim ve sağlıklı yaşam üzerine düşünmeyi sevenlerdenseniz, "Aç Tırtıl"ı bir kez daha okumanızı tavsiye ederim!
Bir sonraki kitap önerimde görüşmek üzere! Sevgiyle ve kitapla kalın! #AçTırtıl #ÇocukPsikolojisi #BilişselGelişim #SağlıklıYaşam
İKİ ŞEHRIN HİKAYESİ #kitaptavsiyesi
️ PUAN:9/10
"Şahsen hayattaki en büyük arzum bu dünyaya ait olduğumu tamamen unutmak."
“Öldüğümde çok sevdiğim şu kitabın sayfalarını artık çeviremez olacağım, bu yüzden de ölmeden önce hepsini okumuş olmaya dair nafile bir umut besliyorum. Bir an ışık vurduğunda yüzeyin altındaki hazinelerin ve
Ümit Yaşar, ruhuma dokunan adam!!
•Ümit Yaşar Oğuzcan Kimdir?
Ümit Yaşar 22 Ağustos 1926’da Tarsus’ta, Güzide Hanım ve Memur Lütfü Bey’in oğlu olarak dünyaya geldi. Akdeniz’in sıcaklığında doğmuştu.O her zaman hayatını doldurması gereken bir çile olarak gördü. Çünkü çocukluğu kazalarla ve sakatlıklarla geçti. 3 yaşına kadar aslında her şey normaldi. 3 yaşında ayağını kırdığında
Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okumaya başladığım bu kitap, hele de şu felaket günlerinde (depremleri bütün şiddetiyle yaşamış biri olarak) hem psikolojik hem de bedenen inanılmaz derecede rahatlattı. Buradaki olayları takip etmek ve şüphelileri dedektif Gurney'le bir bir gözden geçirmek cok etkileyici ve guzel bir deneyimdi bir noktada beraber çalıştığınız dedektif Gurney'den her ne kadar şüphe ediyor olsanız da sonunda sergilediği o müthiş zekası ve akıl almaz sogukkanlılığıyla sizi adeta mest ediyor. Kitap çok akıcı bir sekilde yazılmış harika bir şaheser. Herkese şiddetle tavsiye ediyorum ...
Dostoyevski'yi Bir de Böyle Okuyun!
Dostoyevski’nin birbirinden değerli on dört öyküsünden oluşan kitap Ergin Altay çevirisiyle sunulmuştur. Dürüst olmak gerekirse ben çevirmen konusunu bir takıntı haline dönüştürdüğüm için kimi öyküleri Nihal Yalaza Taluy çevirisinden okuyabilme arzusuyla farklı yayınevlerine yöneldim.
Kitabın, ‘Ön Söz’ kısmında Gary Saul Morson’un “Çelişkili
Güneş Ve Onun Çiçekleri
-yazar hakkında;
Rupi Kaur bu kitapta aşk, kayıp, travma, sağalma, kadınlık, göç ve dönüşüm gibi pek çok tema üzerinde çalıştı. Tüm dünyada şiirlerini sahneleyen Rupi'nin fotoğrafları ve sanat yönetmenliği büyük beğeni gördü. Rupi gelecek yıllarda da bu alandaki çalışmalarına devam etmek istiyor.
Yukarıda kitabın içerideki konulardan bahsettim zaten fakat şunu vurgulamaktan kendimi alıkoyamıyorum çok fazla göç ve kadınlık üzerine fikirleri var ve bunda da çok aşırı kadıncı taraftarda. Tabi ki bunu yadırgamıyorum fakat biz erkeklere de haksızlık edildiğini düşünmüyor değilim. (bundaki görüşüm tüm genellemeye bağlıyorum. Rupi'nin yaşadığı çevresindeki erkeklere değil.)
"sahip olduğun sandığın
ama hiç sana ait olmamış"
bunun gibi beni defalarca ruhumdan yaralayan aşk sözleriyle de karşı karşıya kaldım defalarca. Süt ve Bal kitabı nazarında bir kitap olarak yorumluyorum ben bunu. Süt ve balı daha önceden okumuştum ondan sonra da bu beden benim evim kitabını sıraya alıp sonrasında bunu okudum bir kronolojik olarak takip etmedim. belki de hata ettim bilemiyorum fakat, Rupi Kaur sevdiğim bir kalem...
Şiir severseniz eğer bir şans vermenizi tavsiye ederim. Ara ara ben ne okuyorum derseniz de çizimlere bakıp uzaklara dalabilirsiniz...
Keyif ile okumalar...
(En kısa sürede süt ve bal için de yorumumu yazacağım...)
