100. Yılında İstiklal Marşı ve Mehmet Akif

Kolektif

En Eski 100. Yılında İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Sözleri ve Alıntıları

En Eski 100. Yılında İstiklal Marşı ve Mehmet Akif sözleri ve alıntılarını, en eski 100. Yılında İstiklal Marşı ve Mehmet Akif kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince Günler şu heyulayı da er geç silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma Sensiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?
Mehmed Âkif Ersoy’un istiklâl düşüncesi, Müslümanların hür, bağımsız ve refah içinde yaşamasıdır. Bu düşünce ve inanç, milletin bağımsızlığına kasteden emperyalistlere karşı bir protesto mahiyetinde yazdığı İstiklâl Marşı’nda saklıdır. Bir millî mutabakat metni olan bu marş, Millî Mücadele döneminde verilen ölüm kalım mücadelesinin destanıdır ve ilhamını Kur’an-ı Kerim’in yanı sıra şehitlerin kanından almıştır. Onun bu istiklâl düşüncesini anlamadan onu anlamak, eserlerini anlamak, mücadelesini anlamak, hicretini anlamak, fedakârlığının sınırını/sınırsızlığını ve sebebini anlamak mümkün değildir. Mehmed Âkif’in istiklâl düşüncesi din, vatan ve milletle hayat bulan bir düşüncedir. Ona göre bu üç kavram birbirinden asla ayrılmaz.
Reklam
Âkif’in İslam anlayışı, Kur’an-ı Kerim’e ve Hz. Peygamber’in sünnetine dayalı bir anlayıştır. O özel yaşamında da inandığı dinî prensiplere uygun bir yaşam biçimi sergilemiştir. Onun bu karakteristik özelliği kendisini tanıyan-ların dikkatini çekmiş, sevenleri ve sevmeyenleri tarafından takdirle karşılan-mıştır. Orhan Okay, onun bu özelliğini şu
Mehmed Âkif, Sebîlürreşâd’da “Ye’se Düşenler Müslüman Değildir” başlıklı makalesinde de Kur’an-ı Kerim’deki konuya ilişkin ayetleri göstererek Müs-lümanlara ye’se (ümitsizliğe) düşmenin haram olduğunu ve bunun nedenini açıklar:“… Ey cemaat-ı Müslimîn! Bu okuduğum ayât-ı celilenin birincisi Sû-re-i Yûsuf’da, ikincisi Sûre-i Hicr’de, üçüncüsü Sure-i Zümer’de, dör-düncüsü de Sure-i Secde’dedir. Dördü de ye’si, Allah’ın rahmetinden, inayetinden, nusretinden ümidi kesmeyi, suret-i kat’iyyede nehy ediyor. Bunun neuzubillah küfür olduğunu, dalal olduğunu açıktan açığa ümmete bildiriyor. Evet, ayat-ı kerime sarihtir. Hiç te’vil götürür yeri yoktur…
"Âkif’e göre insanları kötüleştiren ihtiraslarıdır. İhtirasları tanzim eden kuvvetler -din bunların başında gelir- ortadan kalktı mı, fertler de ce-miyetler de hayvanlık seviyesine düşerler. ” (Kaplan, 2009: 174-175). Batılıların hiçbir haklı gerekçeleri olmadığı hâlde İslam coğrafyasına saldırmaları bunun somut delilidir. Ancak Müslümanların başlattıkları mücadele hem insani hem de Müslüman olmalarının gereğidir. Mehmed Âkif, istiklâl düşüncesini gerçekleştirmek için Batı’nın bu çirkin yüzünü ortaya çıkarmaya, milleti uyandırmaya çalışmıştır. Batı’nın güçlü ordusundan, gelişmiş silahlarından korkmaması için de yaşanılan zaman kan ve barut kokusuyla dolu olduğu hâlde şanlı maziye ve ebedî bir istikbal ve istiklâl fikrine yer veriyor.
“Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!”
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.