Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tanıklar-Hatıralar

6-7 Eylül 1955 Olayları

Rıfat N. Bali

6-7 Eylül 1955 Olayları Gönderileri

6-7 Eylül 1955 Olayları kitaplarını, 6-7 Eylül 1955 Olayları sözleri ve alıntılarını, 6-7 Eylül 1955 Olayları yazarlarını, 6-7 Eylül 1955 Olayları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İznim bitmeden önce, boğazın Avrupa yakasında bulunan yeniköy'deki yazlık evimize uğradım. Böylesine güzel bir yeri bile bir afet bölgesine dönüştürmeyi başarmışlardı. Kiliseyi ateşe vermişlerdi, 75 yaşındaki Rum cemaatinin papazını zorla dışarı çıkarmışlar, çırılçıplak soyup bir arabanın arkasına bağlamışlar ve sokaklarda sürüklemişlerdi.
Sayfa 395 - Agop J. Hacikyan'ın anısıKitabı okudu
Kendi gavurun başkasının Müslümanından iyidir
Bir müslüman kapıcı bütün dairelerinde Rumların oturduğu apartmanın kapısına çöpleri yığmış, orada kimsenin oturmadığı izlenimini vermek istemişti. Başarılı oldu bu kapıcı, ancak ortalık sakinleştiğinde, bitişik apartmanda talan edilmiş bir daireye girerek zarar görmemiş bir iki halı ve işine yarayacak başka eşyayı aldı.
Sayfa 377 - Şemsa Yeğin'in anısıKitabı okudu
Reklam
Halkın malına göz diken Kuleli askeri lisesi ögrencileri
Bu arada şunu da söyleyeyim ki, bütün bunlar olurken caddelerde Kuleli lisesinin askerleri ve talebeleri de vardı ve başlarında da subayları bulunuyordu. Kuleli ya da başka askeri birliklerde subaylık yapan bu kimseler köyün yerlilerine Rumların evlerinin nerede olduğunu soruyor, öğrendikten sonra da emirlerindeki asker ve askeri öğrencileri, "Haydi! kırın, dökün. Ama bir şey almayın, cana kıymayın ha!…" diyerek yönlendiriyordu onları.
Sayfa 369 - İsmail kazdal'ın anısıKitabı okudu
Okuma yazma bilmeyen Yozgatlı yağmacı
Bir kargaşa olmuştu ki herkes ne çarptıysa kaldırdı. Düşün O zaman da tramvaylar üç kuruş. Yozgatlı bir köylü vatman'a bilet parası vermek için elini cebine atıyor. Bir tane binlik çıkarıyor. Vatman, "bozamam" diyor. Adam tekrar elini atıyor cebine bir binlik daha çıkarıyor. Köylü adam bilmiyor ki parayı. Bir kere daha, bir kere daha, bitmiyor. Vatman polis çağırdı. Adamın üzerinden 40 tane binlik çıktı. Aslında olacak iş değildi.
Sayfa 358 - Mikdat Remzi'nin hatıratıKitabı okudu
Evangelistria Rum Ortodoks Kilisesinde Çarmıha gerilen Rahip
İki gün sonra annem sokağa çıktığımızda kilisenin içini görmek istedi. Kapı açıktı ve içeriye girdik kimse yoktu. Bir de hayatımda ilk olarak yerde 3-5 metrekare kan gördüm anneme sordum "Bu ne?" diye. Yerdeki kana baktım ki benim dizimden akan gibi bir şey değil kova ile kan ancak artık bir şeyi sormaya cesaret edemedim anneme daha sonra öğrendim ki iki papaz varmış birini kaçarken yakalamışlar ve diğerini de Horanın (Horan Ermenice ayin'in yapıldığı masa) üzerinde çarmıha gelmişler.
Sayfa 336 - Kurken Alyanakyan'ın anısı. Evangelistria Kilisesi Beyoğlu/ Dolapdere'deKitabı okudu
Menderes'ten Pandeli'ye dükkan
Yemek pişirmeyi sanata dönüştüren büyük usta Pandeli, 6-7 Eylül gecesi Eminönü Balık Pazarı'ndaki lokantası yakılıp yıkılınca (Eminönü balık pazarı 1950'lerin ortasında Unkapanı yolunun açılabilmesi için kaldırılmıştı) o kadar etkilenip üzülmüştü ki, "İstanbul'da bir daha lokantacılık yapmayacağını" basına bildirmişti. Başbakan Adnan Menderes bunu duyar duymaz, İstanbul valisi Doktor Fahrettin Kerim Gökay'ı arayıp, "Pandeli hiçbir yere gitmemeli, ona bir yer bulun, mesleğini sürdürmesini sağlayın" demiş. Gökay da Mısır çarşısındaki lokantayı işletmekte olan leblebi Mehmet'le anlaşıp orayı Pandeli'ye vermeyi uygun bulmuştu.
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
Gayrimüslim komşusunu jurnalleyen kadın
Ben 6 yaşında falandım o günü gayet iyi hatırlıyorum. Kıbrıs şehitleri'nde kirada oturuyorduk. Evimiz 1. kattaydı. Olayın olduğu gece bütün bütün kepenkleri, ışıkları kapattık. Annem, ağabeyimle beni iki koltuğunun arasına aldı ve evimizin arka odasına saklandık. Sonra da bir güruhun, bir insan kalabalığının gürültülü bir şekilde yaklaştığı duyuldu. Bu esnada karşı apartmandan biri balkona çıkarak kalabalığa bizim evi gösterdi ve "Oradalar, orada varlar!" diye bağırdı. Allah razı olsun, üçüncü katta oturan ev sahibimiz balkona çıktı ve kalabalığa "Defolun buradan, burada herkes Türk!" diye bağırdı. Ev sahibimiz ağır ceza hakimiydi ve biraz da mesleğinin verdiği özgüvenle "burada hiç kimse yok hepinizi yakarım" tarzında tehdit içeren sözler de söyledi kalabalığa. Tabii geçip gittiler fakat kafamızı kapat gelmişlerdi. Hiç hafızamdan çıkmıyor tabi.
Sayfa 307Kitabı okudu
Rumları mezardan çıkarıp kemiklerini un ufak etmişler
Kıyımdan yaklaşık bir ay sonra bir pazar sabahı babam beni Panagia Vlaherna Rum Ortodoks kilisesini götürdü ( Fatih Ayvansaray'da kilise). Kilisenin bahçesinde bir süre patrik mezarlarını, parçalanmış mezar taşlarını ve toprağın üzerinde bisküvileri andırır şekilde dağılmış kar beyazlığında kemikleri gördüm. Sadece 6 yaşındaydım. Elimi tutan babam kulağıma yavaşça ve çok açık bir şekilde şu sözleri fısıldadı: "Şu anda görmekte olduğunu hayatın boyunca hatırlamanı istiyorum."
Sayfa 305 - Alkis Karasavas'ın anısıKitabı okudu
Mine Urgan'ın gözünden 6-7 Eylül
6 Eylül akşamı Park otelin önünde gördüklerim beni dehşete düşürdü. Otelin kapısına bitişik küçük pastane yağma ediliyordu. Gözü dönmüş zavallılar vitrinleri kırıyorlar, yiyebildiklerini yiyip yutuyorlar, ağızlarında çiğneyemediklerini ayaklarının altında çiğniyorlardı. Pasta kremaları, vahşi bir şehvet ifade eden yüzlerine bulaşmıştı. 50 yaşında bir adamcağız kaldırımın kenarına oturmuş, iki eliyle tuttuğu kocaman bir çikolata tabletini kemiriyor, "Ben ömrümde ilk kez yiyordum bu mereti" diyordu yanındakine. Bir adam 50 yaşına gelip çikolatanın ne olduğunu bilmezse böyle davranacaktır elbette.
Sayfa 302Kitabı okudu
6-7 eylül'den kısa bir süre sonunda Emniyet, ellerindeki solcu listesinde yer alanları teker teker içeri attırdı. Çok iyi anımsıyorum, bu icraat başlayınca Aziz Nesin gönüllü olarak emniyete gitti ve "Beni nasıl olsa içeri alacaksınız yorulmayın diye ben kendiliğimden geldim" diyerek teslim oldu.
Sayfa 299Kitabı okudu
Reklam
Şekerci Cafer Erol gayrimüslimler komşu dükkanlarını koruyor
O saatlerde açık birkaç dükkan kalmıştı zaten, bunlardan biri de şekerci Cafer Erol'un dükkanıydı. Erol'un çırağı koşarak patronunun evine gitti ve olanları haber verdi. Erol çarşıya kalabalıktan önce geldi. Stoyanoflar'ın fırının, kasap İlia'nın ve Ankara pazarının tabelalarını indirip onların yerine birer Türk bayrağı astı.
Sayfa 263 - Nathalie Stoyanof'un anısıKitabı okudu
Harbiye'de Yorgancı Ali'nin dükkanı vardı. vitrindeki Yorgancı kelimesinin yorgo sanıp dükkanı ateşe vermişlerdi.
Sayfa 257Kitabı okudu
Mezardan çıkarılan gayrimüslim kemikleri
Yeni gömülmüş bir kişi şişli'deki mezarından çıkarıldı ve karnına mızrağın ucuna takmış Türk bayrağı saplandı. Bütün mezarlardan kemikler toplandı ve bir kenara yığılarak yakılmak istendi. Kiliselerin içindeki paha biçilmez ikonalar tahrip edildi. Balıklı Rum Hastanesi'nde bir papaz halıya sarılarak yakıldı ve ardından kuyuya atıldı. Bir papazın da gözü maşa ile oyuldu. Kuruçeşme'de eskiden kömür depoları vardı. Bu depolardaki işçiler, olaylar başlayınca Kuruçeşme kilisesine girmişler. O kilise tarihi bir kilisedir ve ayazması da vardır. Altında dehlizler falan vardır. Kilisenin Aleko adlı zangocu ailesiyle o dehlizlere saklanmış. O işçiler zangocu ve ailesini o dehlizlerde bulmuş ve zangocu küreklerle dövmüşler. Zangocun karısına tecavüz etmişler. Olaylardan sonra zangoç hastaneye kaldırıldı ama üç gün sonra da öldü. Tecavüze uğrayan karısı da Balıklı Rum Hastanesi'nin akıl hastalıkları bölümüne kaldırıldı. Senelerce orada yattı kadıncağız. O gün Kurtuluş kilisesi'ne kandil yağı diye iki teneke gaz yağı bağışlanmış. Kilise o gaz yağıyla yakıldı. Bu olayların programlanmış olduğuna ortaya koyar.
Sayfa 249Kitabı okudu
Taksim'i yağmalayanları durduran polisi Menderes engelledi
Polis memuru Süleyman tanyel. 1955 yılında patlak veren 6-7 Eylül olaylarında ilk şahit olan kişi ben ve görev arkadaşım Asım yurdakul'dur çünkü ikimiz de 6 Eylül günü Beyoğlu İstiklal caddesi'nde görevliydik. Ben ve arkadaşım Asım Galatasaray lisesi önünde devriye gezerken bize Asmalı mescit Andon meyhanesinde olay çıktığı haberi geldi. Akşamcıların uğrak yeri olan bu ünlü meyhaneye vardığımızda iş yerinin darmadağın edildiğini gördük. İş yeri sahibi olan Rum asıllı Yorgo bize görünce ağlamaya başladı. 6-7 Eylül olayları burada başlamıştı. Yorgo "mahvoldum" diyerek dövünüyordu. Asmalı mescit'ten Galatasaray lisesi'ne doğru yol alırken meşhur Lion mağazası yağma ve talan edildi. Lion mağazasının önünde Kırıkkale yapımı tabancamı çektim ve talancılara engel olmak istedim. O ara birileri beni omzumdan sarstı. Adnan Menderes'in yakın koruma polisi Mümin Yamanoğlu ve Emniyet amiri süslü İhsan Bey beni iteleyerek arabanın içine attılar ve ne yapmak istediğimi sordular. O dönem mağazalarının %95'inin sahipleri gayrimüslimdi. Olaylar olurken bazı Rum mağaza sahipleri mağazalarının levhalarını değiştirip yerine Türkçe isimler asıyorlardı. Bu taktik bile onları kurtaramadı. İstanbul'un en modern mağazası olan Lion'un tahrip edilip yağmalanmasına çok üzülmüştüm. Yine o dönem İstanbul'un ve dünyanın sayılı kuyumcularından olan Franguli yağmalanıp paramparça edilmişti.
Sayfa 217Kitabı okudu
Korkudan çocuğunu düşürüp kısır kalan Rum
Mülklerinin ve mallarının yakılıp yıkılması, talan edilmesi yetmezmiş gibi Rum kadınlarına ve kızlarına tecavüz edilmiş; kanamalı küçük Rum kızları cemaat hastanelerinde tedavi edilmişti. Yıllar sonra, O zamanlar Osmanlı Bankası Şişli şubesi kambiyo müdüresi olan sarışın, yeşil gözlü bir geç hanımla, Vartuhi Ersan'la oradan buradan konuşurken 6-7 Eylül olaylarından söz açıldı. Olaylar sırasında kumkapı'da oturan yakını bir genç kadının korkudan çocuğunu düşürdüğünü ve bir daha da çocuk yapamadığını söyledi.
Sayfa 217 - Mühendis Altay gündüz'ün anısıKitabı okudu
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.