Adalet Kitabı kitaplarını, Adalet Kitabı sözleri ve alıntılarını, Adalet Kitabı yazarlarını, Adalet Kitabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap, Halil İnalcık Hocanın (Prof. Dr.) kaleme aldığı çok değerli bir eser. Kendisi akademik çalışmalarıyla sadece eğitim dünyasına katkıda bulunmamış aynı zamanda bu eserlerle hepimize geçmişimize dair çok gerekli ve değerli bilgiler sunmuştur.
Öncelikle bu kitap bir masal değildir. Ayrıca kurgu da değildir. Akademik bir çalışma olmasına rağmen
Ortazaman Türkleri’nin bu devlet kuruculuk sıfatlarının atalardan gelen bir kabiliyet olduğunu proistorik delillerle teyitten sonra, sözümü bitirmek için bunun ortazamandan bugüne kadar nasıl devam ettiğini de en kat’i bir delil ile göstermek isterim; bu suretle hâli mazi ile izah eden genetik (ırsi) metod gibi maziyi hâl ile izah eden retrospektif (geriye yansımacı) metodun da doğruluğu anlaşılacaktır: İşte Türk’ün devlet kuruculuk seciyesinin en büyük mümessili olan Atatürk, işte onun kurduğu yeni Türkiye Cumhuriyeti! Bu Büyük Yaratıcı’nın ve yarattığı Büyük Eser’in karşısında, her Türk ve her insan gibi, sonsuz bir sevgi ve saygı ile eğilirim.
-M.Fuad KÖPRÜLÜ
Bir kadı, herhangi bir sebeple görev süresini (müddet) tamamlamadan görevden alınırsa, buna azl veya ref’ adı verilir ve mazuller arasına dahil edilirdi.
*Mazul: Azledilmiş
Osmanlı devletinde iki kazasker vardı: Anadolu ile Arabistan’daki kadılardan sorumlu Anadolu kazaskeri ve Balkanlar ile Karadeniz kuzeyindeki kadılardan sorumlu Rumeli kazaskeri.
...
Rumeli kadılığı daha üst statüde kabul edilirdi.
Taşradaki kadılar doğrudan padişahın tayin ettiği casuslar vasıyasıyla teftiş edildiği gibi, kazaskerler de padişahın gizli ajanları tarafından rüşvet teklif edilerek denenirdi.
Her hâl ü kârda, hükümeti temsil eden kişilerin toplumda nüfûz kazanarak mahallî bağlantılar kurmasını engellemek için taşrada uzun süre görevde kalmasına müsaade edilmemesi, Osmanlı patrimonyal sisteminin bir çeşit "anayasal" emridir.
Mecelle'nin hazırlanması sırasında Ahmet Cevdet Paşa, gerek batıcılar, gerekse tutucular tarafından çalışmaları engellenmek amacıyla, çeşitli vilayetlere sürülmüş ise de, her defasında bir yolunu bulup, görevinin başına dönmüştür.