Ahlak Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Ahlak Felsefesi kitap alıntılarını, Ahlak Felsefesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini Tanıma, Allah'ı Tanımaya ve Ahlakla Başlangıçtır!
Şimdi, niçin "kendini tanı" demişlerdir? Kendini tanımayla nereye varacaksın? Başka bir ifadeyle "kendini tanıma" neyin başlangıcıdır? Bunu iki maksat için söylediklerini belirtmiştik. Maksadın biri şudur: Eğer kendini tanırsan, insanoğlu için ortaya konulmuş olan ve dünyanın varolmasının asıl sırrı olacak en önemli meseleyi kavrarsın, yani Allah'ı idrak edersin. İkincisi, kendini tanı ki hayatta ve dünyada ne yapman gerektiğini, nasıl davranman gerektiğini, yani ahlak ve davranışı bilesin.
"Allah ihsanını, adaleti, akrabaya yardım etmeyi emreder. Edepsizlikten, kötülükten, azgınlıktan men eder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir."
(Nahl,90)
Örneğin akıl, "falan maslahat için emaneti koru" der. Her hangi bir yerde bu maslahat söz konusu olmadığında bu defa, "hayır, artık bura da emaneti koruma" diyecektir. Veya falan maslahat gereği "doğruyu söyle" der. Bir ara bu maslahat ortadan kalkınca, "hayır artık doğru söyleme, burası yalan söyleme yeridir" der. Kant şöyle diyor: Ahlakçıların bazen ahlak kurallarının tersini yapmaya izin vermelerinin sebebi, bunların vicdandan ilham almayı istememeleri, akıldan emir almayı istemeleridir. Maslahatın peşinden giden bu akıldır. Vicdan bu sözleri anlamaz, o, "doğruyu söyle" der. Kayıtsız şartsız mutlak bir emrin sonuç ve etkisiyle bir işi yoktur. "Senin için kötü bir sonuç getirse de doğruyu söyle, senin için birçok fayda sağlasa da yalan söyleme" der. Onun (vicdanın) aslında böyle sözlerle bir işi yoktur. Der ki "mutlaka doğruyu söyle ve mutlaka yalan söyleme."
Teorik Akıl ve Pratik Akıl
Eskilerimizin de sık sık söylemiş oldukları diğer bir konu da şudur: İnsan aklı veya insan aklının hükümleri iki kısımdır: teorik ve pratik. İnsan aklının fonksiyonlarından bir kısmı, varolan şeylerin kavranmasıdır. Buna teorik akıl denilir. Diğer kısmı da yapmamız gereken şeylerin kavranmasıdır. Buna da pratik akıl denilir. Kant'ın bütün felsefesi, teorik akıl ile pratik aklı birbirinden ayırmak üzerinedir. Teorik akıldan ve pratik akıldan hangi işler oluşur, konusu üzerinde durmuştur. O, sonuçta şuna varır: Teorik akıldan fazla bir şey oluşmaz, çoğu pratik akıldan oluşur. Bununla da vicdan meselesine ulaşır. Bu da ikinci mukaddime.