Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?

Hilal Kaplan

Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? Sözleri ve Alıntıları

Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? sözleri ve alıntılarını, Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? kitap alıntılarını, Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Britanya İmparatorluğu'nun Osmanlı Büyükelçisi'nin eşi olarak İstanbul'da yaşayan Lady Montague'nün mektuplarında Osmanlı kadınları için şöyle yazdığını görürüz: "Belki de dünyanın bütün kadınlarından daha hür... Hayatı hiç aksatmadan, zevkle süren, kaygılardan uzak yaşayan, boş vaktini komşu ziyaretleriyle, hamamlarda yıkanmakla ya da bol para harcayıp yeni yeni modalar çıkarmakla geçiren yeryüzündeki tek kadın..."
"Velhasıl, dert de biziz, derman da... Bu gerçekle yüzleşmekten kaçınıp suçu dış etkenlere atmak nefse kolay gelendir; esas cihat ise evdeki dört duvarın arasında aileyle kurduğumuz ilişki içerisinde gerçekleşmektedir. "
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
"Biz mutlu ailelerde mi yaşıyoruz? İster ebeveyn ister çocuk olarak üzerimize düşeni hakkıyla yerine getirebiliyor muyuz?"
Sayfa 172Kitabı okudu
Ne de olsa feminizm 20. yüzyılda ortaya çıkana dek kadın neslini korumaya ve kollamaya düşkün, bu uğurda mücadele eden başka bir topluluk olmamıştır. Ne dersiniz, gerçekten böyle mi? Kadınlar on bin yıldır ataerkil düzen altında inim inim inliyordu da son bir yüzyıldır mı akıllarına başlarına gelebildi dersiniz?
Eşcinsel - feminist hareketlerinin çıkmazı da : Hem kendilerini özgürlükçü - liberal bir yerde konumlandırıyorlar, hem de kendi söylemlerini papağan gibi tekrar etmeyenlere etiketler yapıştırıp onları linç etmeyi, işlerinden kovdurtmayı, hayatlarını dar etmeyi vazife biliyorlar. ... Avrupa Birliği desteği ile fonlanan onlarca eşcinsel grup olduğunu görebilirsiniz. ... Eşcinsel hareketin ürettiği dilin içinden konusmayan bilim insanları, aktörler, sanatçılar ve siyasiler nefret soylemi suçu işlemekle itham ediliyor, '' homofobik'' olarak etiketleniyor ve kurumsal hayattan tecrit ediliyor.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Unutmamak gerekir ki, din zamana uymak için değil gönderilmemiştir; zamanı dine uydurmak ona inananların vazifesidir.
Biz ki her mevcudu yıktık, gayesiz bir fikr ile, Yıkmadık bir şey bıraktık... Sade bir şey: Aile. Hangi bir bünyanı mahvettik de ıslah eyledik? İşte vîran memleket! Her yer delik, her yer deşik! Bunların tamiri kabil... Olsa ciddiyyet, sebat; Lâkin Allah etmesin, bir düşse şayet ailat. En kavi kollarla hatta kalkamaz imkânı yok! Kim ki kalkar der, onun hayvan kadar izanı yok!
Sayfa 13 - Mehmet Akif Ersoy
“Devlet yıkılabilir, ordular dağıtılabilir ama ailenin temeli sağlamsa o millet var olmaya devam edip her şeyi yeniden inşa ve ihya edecektir.”
Sayfa 10 - Salim Öğüt
Kendini sevmenin yolunun başkalarını sevmekten, kendinle gurur duymanın yolunun gerçekten gurur duyulacak amellere imza atmaktan, kendine en büyük övgünün koşulsuz yapılan hayırdan, kendinle barışmanın en önemli veçhesinin ise günahlarıyla yüzleşmekten geçtiğine inanan bir insanın ulaştığı derinliğe 'kişisel gelişim' kitaplarının sloganlarindaki sığlıkla erişmek mümkün değildir.
Reklam
Biz liyâkat sahibi olduğu müddetçe Kâbe’nin anahtarının bile müşrik bir ailede kalmasını öğütleyen bir Peygamberin ümmeti olarak, nasıl olur da zulmü herhangi bir kimlik kategorisine “kilitleyebiliriz” ve ataerkil düzel/eril dil “maymuncuğu” ile o kapının açılacağı yanılgısına teslim olabiliriz?
Avrupa Birliğine üye ülkeler içinde toplumsal eşitlik derecelendirilmelerinde en yüksekte çıkan İsveç ve Danimarka aynı zamanda kadına yönelik tacizin de en yüksek yaşandığı iki AB ülkesi...
Feminizm de tüm diğer ideolojiler gibi bir hakikat arayışıdır. Ve insan eliyle üretilmiş olduğu için de hakikatin hep küçük bir parçasına odaklanır ve nihayetinde eksik kalır. Feminizm, diğer tüm ideolojiler gibi kendi değer ve anlam dünyasını beraberinde getirir.
Çalışmayan kadınlara kendilerini "işe yaramaz" hissettiren, "başarı" kriteri arasına ne kadar mükemmel çocuklar yetiştirdiklerini veya ne kadar huzurlu bir yuvalarını olduğunu ya da kendi çevresine ne kadar hayırlı bir insan olduğunu almayan, özgeçmişinde yer almayacak her cümlenin, aynı zamanda kıymet hükmü olmadığını fısıldayan, onları içten içe değersizlik hissiyle baş başa bırakan bir dünya söz konusudur.
On binlerce yıl boyunca hiçbir kadın, "Hayır, avlanmaya ben giderim, ırgatlığı da ben üstlenirim, orduda da savaşırım," diye kendisini öne atmamıştır.
34 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.