Akâid Meseleleri Üzerine Notlar

Abdullah Samed Afaracı

Akâid Meseleleri Üzerine Notlar Gönderileri

Akâid Meseleleri Üzerine Notlar kitaplarını, Akâid Meseleleri Üzerine Notlar sözleri ve alıntılarını, Akâid Meseleleri Üzerine Notlar yazarlarını, Akâid Meseleleri Üzerine Notlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Muattıla yokluğa, Mücessime ise puta tapmaktadır."
Sayfa 199 - Nuhbe Yayınları - Tahâvî Akidesi Şerhi/Abdullah AzzamKitabı okudu
Bunların Allah tasavvurunu nasların hakemliği değil, akıllarının idraki belirlemektedir. Nasların dur dediği, sus dediği yerde onlar, aklî önermelerle meselelere bakarlar.
Sayfa 195 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eğer onlar Allah hakkında neredeliğin söz konusu olmayacağı iddiasında dürüst olsalardı, O'nun nerede olmadığı hakkında da konuşmazlardır.
Sayfa 194 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
Şöyle der: "Dolayısıyla "Arş O'nun altındadır. Cenab-ı Hakk Arşın üst tarafındadır" demek doğru değil. Bu Mücessime'ye ait bir algı tarzıdır." Sifil, bu sözleriyle Selef'in Müccessime olduğunu ifade etmekte ve kendisinin bu hususta Cehmî ve Muattıla olduğunu unutmaktadır. Evet, Sifil'in itikadına göre; "Allah, ne âlemin içinde ne âlemin dışında, ne üstte ne altta, ne âlemden ayrı ne ona bağlı, ne Arşın üstünde ne de onun altındadır." Görüldüğü gibi bu ifadeler yokluğun ve muhalin tarifinden başka bir şey değildir. Kardeşim, Allah Celle Celâluhu haktır, hakikattir, hayal değildir. Bu ifadelere göre Allah'u Teâla hiçbir şey değildir ve O, sadece zihinlerde tasavvur edilen, var olduğu kabul edilen bir algıdan ibarettir. Maturîdiler'in dillendirdiği bu vb. ibareleri İbn Sina gibi filozofların eserlerinde görmekse raslantı değildir. Oysa Selef, ittifakla Allah'ın Arş üzerinde olup kullarından ayrı bulunduğunu söylemiştir.
Sayfa 193 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
"Allah'u Teâla'nın Kur'an'da zikrettiği gibi eli, veçhi ve nefsi vardır. Allah'u Teâla'nın Kur'an'da zikrettiği el, veçh ve nefis sıfatları keyfiyetlendirilmeyecek sıfatlarıdır. Onun eli kudretidir veya nimetidir, denilmez. Çünkü bunda sıfatın iptal edilmesi vardır. Bu ise Kaderîler'in ve Mutezîle'nin mezhebidir."
Sayfa 186 - Nuhbe Yayınları - el-Fıkhu'l-Ekber/İmâm Ebû HanîfeKitabı okudu
"Allah'ın gökte olduğunu söyleyenler bunu nasların geldiği ve onların bu hususa delalet ettiği şey üzere söylemişlerdir. Yani Allah göklerin fevkinde, Arşının üzerinde ve yarattıklarından ayrıdır. Diğerleri ise "Allah göktedir" sözünü kabul etmemektedir. Bununla göğün O'nu içine alamayacağını, kuşatamayacağını, yüklenemeyeceğini ve kaldıramayacağını kastetmişlerdir. Şüphesiz ki bu da doğru bir mânâdır. Zira Allah'ı mahlûkatı kuşatamaz. Aksine O'nun Kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Kürsü ise Arşa göre geniş bir sahraya bırakılan bir halka gibidir. Bu iki mânâ arasında ise bir tezatlık yoktur. Ancak ikinciler, kitap ve sünnette gelen lafzı kabul etmemekle ve bunu ıtlak etmenin bozuk bir manaya delalet edeceğini vehmetmekle hata etmişlerdir."
Sayfa 179 - Nuhbe Yayınları - Mecmuu'l-Feteva/İbn TeymiyyeKitabı okudu
Reklam
43 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.