Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sayfa Sayısına Göre Aksak Ritim Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Aksak Ritim sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Aksak Ritim kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi varlığının ya da yokluğunun bu kadar farkında olmak, tarifi zor bir haz veriyordu ona. Zihni on beş yıllık küçücük hayatının üzerinde bir salıncak gibi sallandı...
Sayfa 8 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bu gecekondu ormanı Güldane'nin İstanbulu'ydu. O bir fare gibi bu pislikten besleniyordu ve beslendikçe daha da güzelleşiyordu.
Sayfa 9 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bilir bilmez herkes bir cümle kurdu Güldane hakkında. Her cümlenin sonuna Yunus darbukasıyla bir nokta koydu. Deliydi... tak. Zekiydi... trak. Düştüydü... tak tak... Uçtuydu... trak. Şuydu.... tak. Buydu... trraak."
Sayfa 10
Neredeyse soğuk, hemen hemen tekdüze, bir nevi ferman gibi vurdu kasnağın kenarına. Ferman, Güldane hakkındaydı. Mahallenin bıyıkları yeni yeni terleyen delikanlıları tak diye mesajı aldı. Kimse diğerine bir şey belli etmedi. Gözlerini birbirinden kaçırdı.
Sayfa 10 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Güldane banyoda tek bir mum yakmış, cama arkasını dönmüştü. Dışarıda kaç kişi var, kim onlar, yaşları kaç, hiç bilmiyordu. Umurunda da değildi. O kendi halindeydi. Sadece seyredildiğini biliyordu ve bu gizli oyun onun kalbinin zarını titretiyordu. Hiçbir dokunyş, en derin öpüşme, en tatlı sevişme bu oyunun yerini tutamazdı. Güldane on âşık oluyordu; seyredenlerin gözündeki kendine âşık oluyordu.
Sayfa 13 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Dolaştıkça zihnine yapışan tozlar, egzoz dumanları temizlendi. Sonra o tazelenmiş kan kalbine aktı ; korkular, endişeler, ümitsizlikler usul usul dağıldı. Kollarına, bacaklarına, parmaklarının, bedeninin en ücra köşelerine aktı; Güldane'nin bedeni canlandı, esnedi, kıvraklaştı.
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Trafik ışığı hangi aralık yanıyor, hangi aralık sönüyor. Arabalar nasıl duruyor, nasıl kalkıyor, birbirlerine nasıl yaklaşıyor, nasıl uzaklaşıyor. Güldane'yi saklayacak boşluklar nerelerde oluşuyor, sokağın başında görünen bir araba, ne zaman sokağın başında görünen bir araba, ne zaman sokağım sonunda oluyor hepsini bir bir zihnine kaydetti.
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Yunus hayatta en çok Güldane'nin dansını izlemeyi seviyordu, sonra da solucanların can çekişmesini.
Sayfa 21 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bir yandan o an hiç bitmesin,sonsuza kadar bu adamın karşısında böylece durabilsin istiyor, karşı konulmaz bir şiddetle onun ve kendisinin gizemini, bu anın büyüsünü çözebilmeyi arzuluyordu.
Sayfa 22 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Şimdi gözleri ileri bakıyordu ama, kalbi sırtında atıyordu.
Sayfa 25 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Güldane arkasına bakmasa da gürültüyü duydu. Ne olduğunu gözleriyle görmese de yüreğiyle anladı. İçinde sahiden ve de derinden bir rahatlama hissetti. Öyle ki zihinde kalan eski bir dokuz sekizlik ritimle çaktırmadan sekiverdi.
Sayfa 30 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Derin bir uykudan ağır aksak uyandı Halil. Ortalık zifiri karanlıktı. Ne bir ışık huzmesi ne bir nefes ihtimali. Yalnızca biteviye mekanik bir sinyal...kalp sesi ! Bir de oraya buraya saçılmış birkaç kırık dökük kelime... öncesiz ve sonrasız. Hiçbir özneye, hiçbir yükleme ait olmayan sahipsiz dertsiz kelimeler. Sonra onlarda dağıldılar. Uyku bastırdı yeniden.
Sayfa 33 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ben seni çok sevdim Halil. Hâlâ da seviyorum. Sevebiliyorum yani. Biliyor musun bunu ? Hiç söylemiş miydim ? ..... Söylememiş olabilirim tabii. Söyleyememişimdir. Biz öyle büyüdük oğlum. Bizim zamanımızda öyleydi. Anneler çocuklarına sevgilerini söylemezlerdi. Ne olmuş ki, benim de annem bana söylemedi hiç.
Sayfa 38 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Zamanın boşluğunda çabasız, sessiz bir şekilde yüzüyordu. Yapabileceği bir şey olmadığını hayvani bir sezgiyle biliyor, kendini tamamen teslim etmenin o garip huzurunu yaşıyordu ; neye teslim olduğunu bilmese bile.
Sayfa 39 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Anlamak ! Hiçbir şey anlamıyordu Halil. Bildiği bir şey varsa, canı çok acıyordu. Madem hastanedeydi, madem bu kadın doktordu, o zaman neden acısını dindirmiyorlardı ? Neden hep karanlıktaydı ?
Sayfa 42 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.