En Beğenilen Alemin Yaratılışı kitaplarını, en beğenilen Alemin Yaratılışı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Alemin Yaratılışı yazarlarını, en beğenilen Alemin Yaratılışı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah Havva'nın kendisinden çıktığı Âdem'deki yeri (kaburgadaki boşluğu), Havva'ya arzu ile doldurmuştur. (Boşluk, bu arzu ile tamir edilip onarılmıştır.) Çünkü âlemde boşluk kalmaz. Allah o boşluğu arzu ile doldurduğunda, Âdem kendisine özlem duyar gibi Havvâ’ya özlem duymuştur. Çünkü Havva kendisinden bir parçaydı. Havva da kendisinden geldiği vatanı olduğu için, Âdem’e sevgi duydu. Şu halde Havva’nın sevgisi vatan sevgisi, Âdem’in sevgisi kendisini sevmesidir. Bu nedenle erkek kendisinin aynı (parçası) olduğu için kadına sevgi gösterebilirken; kadına ise erkekleri sevmede hayâ diye ifade edilen bir güç verilmiştir. Böylelikle gizleme gücü artmıştır.
İbn-i Arabî ks
" Alemin sırlarından birisi şudur: Her durumda Rabbine ibadeti yerine getirsin diye, sonradan var olmuş her şeyin Allah'a secde eden bir gölgesi vardır... "
ÂDEM VE HAVVA'NIN BEDENLERİNİN YARATILMASI
Âdem'in bedeni ortaya çıktığında kendisinde cinsî arzu yoktu. Halbuki Allah'ın ilminde bu dünya hayatında üreme, çoğalma ve cinsî münasebetin olacağı takdir edilmişti. Bu dünyada cinsî münasebet insanın varlığını sürdürmesi içindir. Bu nedenle Allah Âdem'in sol kaburgasından Havva'yı çıkarmıştır. Allah Teâlâ'nın "Erkeklerin kadınlar üzerine bir derecesi vardır." buyurduğu gibi kadın bu nedenle erkekten bir derece eksiktir.
Havva, kaburgadaki eğiklik nedeniyle kaburgadan meydana gelmiştir. Bu sayede çocuğuna ve kocasına muhabbet besler. Bu itibarla erkeğin kadına düşkünlüğü (meyli), gerçekte kendisine düşkünlüğüdür. Çünkü kadın erkeğin parçasıdır. Kadının erkeğe düşkünlüğü (meyli) ise kaburgadan yaratılmış olmasından kaynaklanır. Erkekte kaburga, sevgi ve düşkünlük demektir.
İbn-i Arabî ks
Allah şöyle buyurur: "Her şey O'nun övgüsünü zikreder." Şey kelimesi belirsizdir ve ancak kimi tespih ettiğini bilen canlı ve düşünen kimse tespih edebilir. Bir rivayette müezzinin sesinin ulaştığı her yerdeki kuru-yaş (canlı-cansız) eşyanın onun lehinde şahitlik edeceği bildirilmiştir. Ayet ve hadisler bu tarz bilgilerle doludur. Biz ise böyle rivayetlere inanmakla birlikte, bu inanca keşfi de ekledik. Bu itibarla gözümüzle görerek ve kulaklarımızla duyarak, taşların dille Allah'ı zikrettiğini duyduk. Taşlar, Allah'ın yüceliğini bilen kimselerin konuşması olarak her insanın algılayamayacağı şekilde bize hitap etmiştir.
Allah'ın yaratıklarından her cins belirli bir ümmettir. Allah onları kendilerine mahsus bir ibadete göre yaratmış, nefislerinde bu ibadeti onlara bildirmiştir (vahy).