Stefan Zweig kitapları içinde okuduğum altıncı kitap oldu. Yine çok güzel bir konu, yine kişi - karakter tahliller muhteşem. Bu arada Stefan Zweig eserlerini arka arkaya okumak istemiyorum. Bir anda okuyup da eserleri hemen bitirip öylece ''Stefan Zweig Eserleri'' siz kalmak da istemiyorum. Kendime koyduğum sınırda şimdilik her ay bir tane okuma hakkım var.
Taşrada görev yapan bir doktor bir gün bir bayan tarafından ziyaret edilir. Bayan doktordan kendisiyle alakalı bir durumu gerçeklertirmesini ister. Üslubu doktorun hiç hoşuna gitmez. Doktor kadının konuşma tavrından, kendini küçümsenmiş hisseder ve içinde değişik bir sinir başgösterir. Ne kadar sinirlense de ne kadar öfkelense de artık çok geçtir, bu kriz anını amok koşusuna benzetir yazar. Bir amacı vardır ve bu amacına ulaşana kadar durmayacaktır. Duramazda zaten, kendine hakim olamaz. Ne yaptığının farkında değildir. Zaten amok hastalığında, krizinde kişi amaca ulaşana kadar durmak bilmeden koşarmış. Önüne ne gelirse yıkar geçer öldürürmüş. Ve bir şey hatırlamazmış.
Kısacık bir eser, başlarsanız elinizden bırakamayacağınızı düşünüyorum, bir oturuşta bitirebilirsiniz. Bitirmek isteyeceksiniz.
Mutlu okumalar. Kitaplı günler dilerim.