Bu oyunda bir erkeğin daha rol aldığını unutmuştum ... bu kadının sevdiği adamı, benden esirgedigi sevgiyi sehvetle verdigi erkeği... onu sevmek istiyordum... sırf kadın onu sevdi diye...
Açıkça, dimdik ve gözünü bile kırpmadan bakıyordu bana. Bu bir emirdi ve ben zavallı, onun bu arzusunun seytani zorbaligina bakarak hayranlıkla titriyordum
Pişmanlığı yaşamak keşke demekten daha iyi olabilir diye düşünürüm hep zira gerçekleştirmekten korktuğumuz veya cesaret edemediğimiz eylemlerin sonunda keşke demektense hata yapmanın bizi daha deneyimli, olgun ve bilge bireylere dönüştürdüğüne inanırım. Kitaba gelirsek fazlasıyla keşkeler yüklü satırlar mevcut isminden de anlaşılacağı gibi “Amok Koşucusu” tüm hızıyla keşkelerini yakalamaya çabalayan bir adamın hikayesi… Stefan Zweig kitaplarını okumayı seven biri olarak diğer kitaplara nazaran hem sürükleyiciliği olsun hem de hikaye sonu olarak benim için çok daha tatmin edici bir kitaptı, okumak isteyenlere tavsiye edilir.
Bilmecemsi psikolojik olgular beni hep etkiler ve huzursuz eder; olaylar arasındaki bağlantıları çözebilmek isteği iliklerime işler; ve sıra dışı insanların sadece varlığı bile, onları anlama tutkusunu tetikler bende…