Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Antik Dönemde Harran ve Urfa

Anadolu'da Paganizm

Şinasi Gündüz

Anadolu'da Paganizm Gönderileri

Anadolu'da Paganizm kitaplarını, Anadolu'da Paganizm sözleri ve alıntılarını, Anadolu'da Paganizm yazarlarını, Anadolu'da Paganizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pagan teriminin bir diğer kullanılışı ise genellikle dindar çevrelerce yapılan bir tanımlama doğrultusundadır. Buna göre pagan, mateıyalizm, modernizm, sekülerizm ve bunlar doğrultusunda gelişen ve akılcılık, liberalizm, bireysellik ve benzeri parametrelere dayalı anlayışı adeta üstün değer olarak kutsayan Batı paradigmalarının ürettiği insanı ifade etmektedir. Bu doğrultuda maddenin, bireysel çıkarın, sermayenin ve teknolojinin alabildiğine esiri olan günümüz insanı pagan bir birey, böylesi bireyler üreten çağdaş Batı kültürü ise pagan/paganist bir kültür olarak değerlendirilmektedir.·
Örneğin Müslüman halklar arasında, Kur'an'daki temel yaklaşıma muhalif olmasına rağmen, çeşitli su kaynaklarının, ağaçların, taşların, yatırların, mezarlıkların, üstte taşınılan birtakım objelerin ve benzeri şeylerin tapınma unsuru olarak kullanılması, kutsiyetin onlarda bir şekilde tezahür ettiğine inanılması, onlara tazimde bulunulup yakarılması ve duanın kabulünde onların aracı unsurlar olarak değerlendirilmesi, İslam öncesi dönemlere ait pagan geleneklerin halk arasında hala sürdürüldüğünün kanıtıdır. Bütün bunlar, paganizmin günümüzde de doğrudan ya da dolaylı olarak var olmayı sürdüren bir olgu olduğunu göstermektedir.
Ankara Okulu
Reklam
Pagan kült ve ritüeller geçmişten günümüze Anadolu inançlarının ve din tecrübesinin önemli bir bileşeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki antik dönemde geleneksel putperestlik, yıldız ve gezegen kültü şeklinde tezahür eden paganizm Hıristiyanlık ve İslami dönemlerde, çeşitli açılardan halk inançlarında varlığını devam ettirmiştir. Bugün Anadolu genelinde oldukça yaygın olan ve batıl inançlar olarak adlandırılan birçok İslam dışı inanış, adet ve uygulamanın temelini, Eski Türk inançlarıyla birlikte Anadolu'nun eski pagan geleneklerinde görmek mümkündür.
Sayfa 112 - Ankara Okulu Yayınları, Birinci Basım Kasım 2005 [ISBN10: 975-8190-89-X]Kitabı okudu
...ne Balıklı Göl'ün ne de mancınıklar diye adlandırılan sütunların Hz. İbrahim'le bir irtibatı vardır. Öncelikle Hz. İbrahim, Kitabı Mukaddes'e göre, Kaldelilerin Ur şehrinde doğmuş ve buradan önce Harran'a sonra da Kenan diyarına göç etmiştir. Ur şehri Güney Irak'ta yer almaktadır. Bundan başka Balıklı Göl olarak
Sayfa 111 - Ankara Okulu Yayınları, Birinci Basım Kasım 2005 [ISBN10: 975-8190-89-X]Kitabı okudu
Paganist Harranlılar, her gezegenin bir insan grubu üzerinde etkin/etkili olduğuna inanırlar ve Satürn'ün otoriter kişiler, Jüpiter'in bilge kişiler ve filozoflar, Mars'ın şiddet tabiatlı kişiler, Güneş'in müstesna kişilik sahibi olan ayrıcalıklı kimseler, Venüs'ün kadınlar, çocuklar ve sanatçılar, Merkür'ün ilim adamları ve son olarak Ay'ın ise toprağı işleyenler ve gezginler üzerinde özel bir etkiye sahip olduğu kanaatini taşırlardı.⁹¹
Sayfa 62 - Ankara Okulu Yayınları, Birinci Basım Kasım 2005 [ISBN10: 975-8190-89-X]Kitabı okudu
Harran , geleneksel Asur-Babil Paganizmi ve politeizmiyle Helenizm , Hermestisizm , çeşitli Suriye kültleri , Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi farklı geleneklerin bir arada buluştuğu bir merkez haline gelmiş ve bu zengin kültürel miras , Harran’ın bir bilim merkezi olarak ön plana çıkmasını sağlamıştır.
Reklam
Tanrı Sin’i sembolize eden Soğmatar’da tapınak tepesinden başka Pognon Mağarası olarak adlandırılan mağarada da rastlanılmaktadır . Mağaranın girişinin tam karşısında genişçe bir niş bulunmakta; bunun sağında ve solunda ise tepesinde hilal figürü olan sütun biçimli birer kabartma yer almaktadır. Bunların ay tanrısı Sin’i temsil ettikleri kesindir . Zira heykel , kabartma ve paralarda hilal figürü o dönemde yaygın olarak Sin’i sembolize etmektedir.
Ortaçağda da Harranlıların yıldız-gezegen kültünde önem açısından en fazla yer verilen tanrısal varlık Ay’dır ( al-Kamer) . Harran panteonun zirvesinde bulunan ve yukarıda hakkında bilgi verdiğimiz tanrı Sin ile özdeşleştirilen ayın , eril bir tanrısal varlık olduğu düşünülürdü . Ay tanrısı , eşi Ningal , oğlu Güneş ( Şems- Şamaş ) ve kızı Venüs gezegeni ( Zühre - İştar ) ile birlikte, tanrılar panteonun zirvesinde ilahi bir aile oluşturmaktaydı .
Örneğin kutsal tepe olarak adlandırılan kayalığın kuzey yamacında yer alan bir büstün yanındaki kitabede “tanrı Sin” ibaresi bulunur . Bundan başka kitabelerin bir kısmında geçen Mar Alahe (Tanrıların Efendisi ) ifadesi de ileride tartışacağımız gibi büyük ihtimalle Sin’i kastetmektedir . Zira , yukarıda belirttiğimiz gibi, daha önceki dönemlerde de Sin ‘e verilen unvanlar arasında bu tanımlama yer almaktadır. Ayrıca ortaçağda da Sin yine bu şekilde anılmayı sürdürmüştür. Zira Ortaçağ kaynaklarının verdiği bilgilere göre, İslami dönemde Sin , “ilahu’l-aliheh” ve “rabbu’l-aliheh” gibi unvanlarla taltif edilmektedir .
Asur- Babil döneminde Harran tanrılar panteonun zirvesinde yer alan tanrısal güç Sin’di . Esasen ay tanrısı Sin , her zaman pagan Harranlıların en yüce tanrıları olma konumunu sürdürmüştür. Sümerlilerce Zu-en ya da En-zu diye adlandırılan ay tanrısı Sin , Sami kavimlerce Nannar, Ugaritlerde ise Yerah adıyla tanınmaktadır .
Reklam
Harran ve civarında yapılan kazılardan anlaşıldığı kadarıyla Asurlular öncesi dönemde Harran , Mezopotamya ‘nın ay kültünün kuzeydeki merkeziydi . Ay kültünün güneydeki merkezi ise Ur şehriydi . Bu çerçevede Ur şehrinde ay tanrısı Nunnar kültü , Harran’da ise Sin kültü oldukça revaçtaydı. Hatta bu nedenle Ur , ay tanrısı Nannar şehri diye adlandırılırken , Harran da ‘ay tanrısı Sin şehri ‘ şeklinde adlandırılmaktaydı .
Harran ismi ve Harran ‘daki ay tanrısı Sin anısına yapılmış olan mabetler , özellikle milattan önce onuncu yüzyıldan itibaren Asur ve Babil kaynaklarında sıkça zikredilir . Harran’ın Asur-Babil krallığının kuzeydeki merkezi olmasından çok , bu şehrin Harran’da ikamet eden Sin’in merkezi olması , Harran’ı yörede ayrıcalıklı bir konuma getirmiştir . Bu özelliği nedeniyle Harran , Asur -Babil dönemlerinden Roma dönemine kadar sürekli ilgi merkezi olmuş , yöredeki krallıklar arasında imzalanan barış anlaşmaları törenleri için Harrandaki Sin mabetleri kutsal mekan olarak seçilmiş ve tanrı Sin antalaşmalara şahit kılınmıştır .
Neopagan akımların bir diğer önemli özelliği, evrensel ve üstün bir tanrı yerine dinsel inanç ve tutumların merkezine insanı ve doğayı , daha yerinde bir ifadeyle insan-doğa ilişkisini yerleştirmeleridir . Buna göre, kutsal kavramı evrensel bir boyutta düşünülmekte ve tüm doğal varlıklar kutsallaştırılmaktadır . Önemli olan insanın doğal çevresiyle dengeli bir yaşam sürmesi ; doğayı tahrip etmemesidir .
Neopagan akımlar , din de dahil tüm kurulu geleneklere karşı bir sorgulama ve başkaldırı geleneğini ifade eden postmodern anlayışla uyum içerisinde bir yapı arz etmektedir. Neopagan akımlar , kurulu/yaygın dinsel geleneklerin hegemonyacı bir tavır sergiledikleri , insanın doğa ile uyumlu yaşamasına fazla özen göstermedikleri ve baskıcı bir tutum izledikleri düşüncesindedirler .
E süpermiş
Neopaganizm hareketlerin temel karakteristik özellikleri arasında şu dört husus ön plana çıkmaktadır: 1-) Hıristiyanlık öncesi Avrupa dinsel inançlarının ve ritüellerinin temsil edilmesi . 2-) Bütün inançlarda doğal çevreyle uyumu gözeten doğa merkezliliğin vurgulanması. 3-) Bireysel özgürlüğe ve inanç farklılıklarına önem verilmesi . 4-) Din adamlarına dayalı dinsel bir kurumlaşmanın önemsenmemesi ya da karşısında olunması ..
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.