Bir daha Tolstoy kitabına başladığımı görürseniz beni uyarın ki vazgeçeyim okumaktan. Çünkü çileye döndü. İnceleyemeyecek kadar yoruldum senden Anna Karenina.
Anna KareninaLev Tolstoy · Hayat Neşriyat · 197039,7bin okunma
Dünya edebiyatının şüphesiz en çok konuşulan kitaplarından biri Anna Karenina. Onu meşhur kılan karakterlerin yanı sıra hepimizin bir kez duymuş olduğuna emin olduğum o sarsıcı ve etkileyici giriş cümlesi olsa gerek. Benim de kitabı okumamı sağlayan en önemli gerekçe. “Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine
Anna Karenina - İlk öncə onu deyim ki, Tolstoyun “mənim ilk həqiqi romanım” dediyi bu kitab,sadəcə bir məhəbbət romanı olmayaraq,psixoloji,ailə-məişət mövzusunda yazılmış,həmçinin sevgi kimi ən ülvi bir hissin,bir qadının obrazında canlandıraraq,onun həyatını,keçirdiyi hissləri,ən əsası övladı Seryojaya olan məhəbbəti ilə Vronskiyə olan sevgisi
Tolstoy’un biraz da okumakta geç kaldığım bir kitabıydı. Hem karakterlerin derin iç dünyalarına değinilen, hem de dönemin olaylarını açıklıkla anlatan bir kitap. Olumlu olumsuz her duyguyu aynı zamanda hissettirmeyi başaran bir kitaptı bence. Zayıflıklar, tutkular, sorgulamalar ve çok daha fazlasını barındıran bir şaheserdi bana göre.
Anna kendi elleriyle hayatini mahvetti. Hem serjoyayı annesiz bıraktı hemde aniyi hiç sevmedi. Evet tek suçlu o değil kocası ve vronksi sonunu getirdi anna'nın. Anna aslında diğerlerini cezalandırmak için tren raylarina attı kendini ama en büyük cezayı kendine verdi. Bundan bağımsız şunu söylemek istiyorum sevgisizlik insanı cildirtabilir hatta ölüme bile götürür. Bir insanın sevilmediğini hissetmesi, kendini önemsiz değersiz hissetmesi korkunç birsey. Hele ki kadınların saha cok bu sevgiye ihtiyacı varken... Eleştiri olarak da kitap gereksiz uzatılmış çok detay verilmiş en basiti bir odada bir olay gerçekleşecekse önce odayı geniş detaylı tasvir ediyor buna gerek yok bazen çok sıkıcı olabiliyor. Kiti ve Levin adına da sevindim. Ikiside mutluluğu hak ediyordu.
