Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlyada'dan Parthenon'a

Antik Yunan Uygarlığı 1

Andre Bonnard

En Yeni Antik Yunan Uygarlığı 1 Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Antik Yunan Uygarlığı 1 sözleri ve alıntılarını, en yeni Antik Yunan Uygarlığı 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Parthenon'un eşsiz güzelliğinin yalnızca altınla değil köleleştirilmiş insanların kanı ile elde edilmesi bizi yatıştırmaz. Onarılmaz yanlış buradadır. Perikles'in yaniışı mı ? Hayır, hiç değil. Bu yanlış onun halkının önceki ve o günkü tarihinde yazılıydı. Köleci bir toplum, gerçek demokrasiyi üretemezdi; yalnızca ad ve gerçek olarak, köle bir halk üzerinde hüküm süren bir tiranlığı üretebilirdi. " Yüzyıl"ı ne kadar parlak olursa olsun, Perikles'in düşüncesinin savaş içinde, sonunda vardığı başarısızlık, bir uygarlığın, eğer yaşayan insanların bütününe yayılamamış ise kalıcı alamadığını bütün açıklığıyla bize anlatır. Yunan uygarlığı tarihinin bize verdiği en önemli ders burada yatar. Bu uygarlığın en görkemli meyveleri, içimizi sevinç, cesaret ve umutla doldururlar. Bu meyveler ağızda bilinmedik bir buruk tat bırakır; gelecek çağın meyveleri -eğer karanlıkIarına varıncaya kadar Yunan geçmişini okumayı biliyorsak- belki de, artık böyle olmayacaktır. Yeşil elma; kızarınan için sana daha çok uzun bir zaman gerekecektir. Insanların tarihinde, her gün, hava güneşli olmaz. Yunan uygarlığı; gençsin sen, ama, senin ferahlatan ekşiliğin, Odysseia'nın şairinin sözünü ettiği, şu "güneşte pişmiş " meyve tadını -şu olgun meyve tadını- bize vaat etmektedir.
Yine burada Aiskhylos'un şiiri, haksız savaş suçunu parlak imgelerle açıklar. ( Burada yalnızca bu koronun son bölümünü aktarıyorum.) " Ağırdır kralların şanı şerefi Halkların lanetiyle doludur. Ağırdır kine borçlu ün. Bugün bir sıkıntı daraltıyor yüreğimi; seziyorum Kaderin bir karanlık darbesini. Çünkü asker katili krallar Tutuyorlar tanrıların bakışını. Ve kara Erinys'ler sürüsü Üstünde tutuyor kendini değişken yazgıların Hiç yer tutmamış adalette. Karşı çıkılmaz Tanrının yargısına. Dorukları vurur Zeus'un yıldırımı."
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Zaten tanrıların çoğu güzel şenlikleri severler. Bunlar, neşe dolu bir halkın neşeli tanrılarıdır ve bu halk, güzel gösteriler, spor yarışmaları, meşaleli koşular, top oyunları düzenleyerek değerli tanrısal lütuflar elde eder. Tannlara dua etmek ve onlara kurbanlar sunmak, iyidir. Onların onuruna bayramlar -hatta, arada onlarla alay edilecek çok komik gösteriler- düzenlemek, daha da iyidir. Tanrılar gülmeyi severler, bu gülüş onları biraz incitse bile severler. Olympos'ta, toplantı yaptıkları Zeus'un sarayında kendi aralarında gülüşmelerine "önlenemez" der Homeros. Bir flüt havası eşliğinde güzel bir oyun oynamak, onların onuruna müzikle yek vücut oyun oynamak; işte, ritmin ve melodinin güzelliğine insanlar kadar duyarlı ve şehvetli olan bu tanrıların en çok hoşlandıkları şeyler bunlardır.
Sayfa 180Kitabı okudu
Gelelim Atinalılara. Atina'da köle yurttaşlar, en azından öbür yoksullarla aynı biçimde giyinmiştir. Hiçbir işaret bir köleyi özgür bir insandan ayırmaz. Aile içinde efendi ile açıkça konuşur. Koroedyalarda birçok bölümler kölelerin efendinin bütün kusurlarını yüzüne karşı söylemekten korkınadı klarını gösterir. Atinalı köle birçok dinsel
Sayfa 154Kitabı okudu
Savaş, doğum, korsanlık, özel hukuk: Köleliğin belli başlı kaynakları bunlardır. Görülüyor ki, yalnızca sitenin üyesi olmamakla kalmayıp, insan yerine bile konmaz köle: Hukuk açısından, o, ancak bir mülkiyet konusu, sarılacak, devredilecek, kiralanacak, verilecek bir nesnedir. Eski bir filozof, kölenin bir "canlı alet" -kendisine
Sayfa 152Kitabı okudu
Bu VI. yüzyılın başında, daha şimdiden, konuşmacıların etkisiyle, barış antlaşmalarını, Parthenon ile Propylaion'ların (Propileon) ve başka şeylerin yapımını, her şeyi tartışan ve her şeye karar veren bir halk imgesinin belirdiğini görüyoruz. Fenelon çarpıcı bir özet olarak bu halk hakkında bize şöyle der: " Yunanistan 'da (Atina'da demesi gerekirdi) her şey halka bağlıydı, halk ise bir söze bağlıydı. "
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
O dönemde Atina ile Megara, ikisi de ticaret ve denizcilik kent- leri haline gelmekte olan bu komşu siteler, Salamis'in mülkiyeri ko- nusunda çekişiyorlardı. Atina açıklarındaki bu ada, limanın kilidi gi- bidir. Adayı elde tutan Atina'ya egemen olur ya da onu sıkıştırır. Atİnalıların tüm çabalarına karşın Megara'lılar onu işgal
Sayfa 136Kitabı okudu
Sikkenin bulunması toplumsal sınıfların ilişkilerinde çok önemli sonuçlar doğurdu. Öncelikle, çok ağır koşullarla borçlanmak zorunda kalan alt sı- nıf -özellikle küçük köylüler- yavaş yavaş kölelik yoluna itildi. Ger- çekten de küçük mülk sahibinin kodarnana güvence olarak göstere- bileceği şey nedir? Ipotek ettiği toprağıdır. Sonra da emeği. Bu de- mektir ki, borcunu ödemeyip de toprak elinden alınınca, ona, ürü- nünün büyük bölümünü alacaklısına bırakmak koşuluyla, kiracı, daha doğrusu köle olmak kalıyordu. Atina'da, ürünün mülk sahibi- ne verilen bölümü, altıda beş gibi, inanılmaz bir düzeye yükseldi. So- nuç olarak, eski küçük mülk sahibinin, öz kişiliğinden, canından başka rehin olarak verecek bir şeyi kalmaz. Bu durumda o satılabi- liyordu ve köle durumuna düşüyordu. Karısı ve çocukları da kendi- siyle birlikte ve hatta kendisinden önce, sahip olduğu son taşınır mallar gibi satılıyordu.
Sayfa 134Kitabı okudu
Düşmanlarıma konukse­verliğe varım: Armağanım ölüm.
Sayfa 99 - Evrensel Basım YayınlarıKitabı okudu
Yunanlıların Barbar'ı
Aşağılayıcı olmayan terim olarak Barbar düpedüz yabancı, Yu­nanlı olmayan, bu dilleri kuş dillerine benzeyecek kadar tuhaf hale getirip bar-bar-bar konuşan kimse demektir.
Sayfa 30 - Evrensel Basım YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ülkemizde utanılacak şey yoksulluk değil, bundan kurtulmak için hiçbir şey yapmamaktır." - Atinalı Perikles'in Meclis Konuşması, MÖ. 465-429 yılları civarı.
Sayfa 226Kitabı okudu
"Köle oldum diye senden daha az insan değilim, efendim. Aynı etten kemikten yapıldık biz; kimse yaratılıştan köle değildir, insan bedenine boyun eğdirten yazgıdır. " - Euripides
Sayfa 161 - Kölelik, Kadının DurumuKitabı okudu
Irkçılık onu benimseyen toplumlar için ölümcül bir hastalıktır.
Sayfa 161 - Kölelik, Kadının DurumuKitabı okudu
"Demokrasi kölelerin anarşisine boyun eğmektir." - Aristo
Sayfa 155 - Kölelik, Kadının DurumuKitabı okudu
208 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.