Aşık Papağan Barı kitaplarını, Aşık Papağan Barı sözleri ve alıntılarını, Aşık Papağan Barı yazarlarını, Aşık Papağan Barı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kalbine siyah bir Opel Vectra saplanan bir kadının hikayesi. Serim, düğüm bölümü var ama çözüme ermiyor kitap. Arapsaçı gibi oluyor bir süre sonra, neyin ne olduğunu anlamıyor, kitabın içindeki gerçek ve hayal dünyası içinde gidip geliyorsunuz. O alemde yaşıyor gibi hissetmeye başlıyorsunuz okudukça. Bir süre sonra o kadar kendine bağladı ki elimden bırakamadım, hem hikaye çözülsün hem hiç bitmesin istedim. Baş döndürücü bir kitaptı. İyi ki varsın
Kısa bir süre içinde bir yoğunluk yaşanabiliyor. İnsan bunu gençken, olayı yaşarken anlayamıyor, ama sonradan her davranışın, her sözün farklılığını kavrıyor. Belki yitirdikten sonra...
Bir gün Olgunlar Sokak'ta yürürken onu gördüm. Yani kitabı. Aşık Papağan Barı.
Yerde bir naylon üzerine serilmiş öylece duruyordu başka kitaplarla birlikte. Çok param yoktu. Yani aslında kitap almam için yetecek kadar param yoktu. Ama kitabın sayfası aralandı birden rüzgarla.
Kitabın içinde bana doğru bakan bir kadın gördüm. Yüzünde kaybedilmiş bir aşkın hüznü vardı, bu belirgindi ama dikkatimi çeken şey göğsüne saplanmış duran Opel marka araba idi.
Daha çok şey oluyordu kitapta. Hemen son paramla satın aldım. Şimdi Yenimahalle'ye kadar yürümem gerekecekti. Hastane Metro durağını oralara bir yere kadar işte.
Kitabı sağ elimde tuttum yürümeye başladım. Yolda Aşık Papağan Barında oturdum biraz. Orda bitirdim kitabı.
Ama kalkayım artık. Yolum uzun.
Nazlı Eray’ın ikinci okuduğum kitabı. Hayal dünyasında yaşayan biri olarak kitapta hep eğlendim ve hep duygulandım. Mantık sınırlarını zorlayan şeyler olarak görülse de benim gibi hayallerle yaşayan kişiler için çok olası ve zevkli bir hikaye. İleride tekrar okuyacağım edawaynemien