Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aşk-ı Vatan

Zafer Hanım

Aşk-ı Vatan Gönderileri

Aşk-ı Vatan kitaplarını, Aşk-ı Vatan sözleri ve alıntılarını, Aşk-ı Vatan yazarlarını, Aşk-ı Vatan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayfâ... Hayfâ ki ben silah tutmak şerefinden mahrûm bir âcize bulunmuşum. *Binâberîn hâsıl olan teessürden kendimi gayb edercesine bir ye's ü keder içinde kaldım. *Bundan dolayı duyduğum üzüntü sonsuzdur.
·
Puan vermedi
"Aşkın iki insanın birbirine duydukları duygudan, bireysel sevgiden çıkıp, içinde doğup büyüdükleri toprağa olan bağlılığa dönüşmesi bakımından Aşk-ı Vatan, ilk kadın romanı olmasının yanı sıra milliyetçilik kavramının işlendiği ilk kadın romanıdır da." İlk Türk kadın roman yazarı Zafer Hanım'ın 1877'de vatana katkıda bulunmak için yazmış olduğu Aşk-ı Vatan yani Vatan Aşkı severek okuduğum bir eser oldu. Kadınların duygusal anlamda hassas olduğuna dikkat çekip buna bağlı olarak zayıf görüldüğünden bazı durumlardan geri tutulması ve neticede içindeki vatan sevgisini bastıramayarak böyle bir ilke imza atması hem o zamanda hem de günümüzde bu düşüncelere sahip kimselere cevap, Türk kadınları için de gurur kaynağı olmuştur.
Aşk-ı Vatan
Aşk-ı VatanZafer Hanım · Oğlak Yayıncılık · 200036 okunma
Reklam
Bir kez olsun bak haline göz yaşı dökenin An olur bağışlanır suçları kan dökenin
" Birtakım tasavvurât-ı maneviye  ( manevi düşünceler) ve hissiyât-ı ruhaniye  (ruhani duygular) kişiyi lücce-i büht-ü hayretin  (hayret ve iftira denizinin) tâ ka'rına (derinliklerine) kadar salıveriyor. "
109 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Klasik Türk Edebiyatı
2021 3.Kitap ( Ocak) Aşk- Vatan / Zafer Hanım Oğlak Yayınları / 129 Sayfa Osmanlı' da kadın tarafından yazılan ilk roman. 1877' de yayınlanmış. Geliri Kırım Savaşı'nda şehit düşenlere yardım amacıyla bağışlanmış. Oğlak yayınları karşılıklı iki sayfanın birinde eski Türkçe, diğerinde günümüz Türkçesi kullanarak okurun zevkine bırakmıştır. Ben günümüz Türkçesinde okumayı tercih etti. Yine de eski kelimelerle olan metini de aynı anda görüyor olmak okumayı keyifli hale getirdi. Girişte kitabın gelirinin yardım amaçlı kullanılacağı, padişaha hürmet sunulması, kendi deneyimsizliğinden bahsetmesi ilginçti. Ama yine de erkek ismiyle değil kendi ismiyle basılmasını bir başarı olarak gördüm. Kurguda beyitler, çokça mekan tasvirleri, mektuplar ile bağlar ile ilerlenmiş. Romanın içinde masallar var gibi hissettim. Harem, odalık, cariye kavramlarını duymak dönem için normal olsa da farklıydı. İspanyol kadınlarının yolu kaçırılınca esir pazarından Osmanlı Devleti' ne İstanbul' düşüyor. Aşk- ı Vatan da o kadınların vatan aşkları. Güzeldi
Aşk-ı Vatan
Aşk-ı VatanZafer Hanım · Antik Kitap · 200836 okunma
109 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okunması çok rahat bir kitap Aşk-ı Vatan. 19. yüzyıl sonunda yaşamış bir Türk kadın yazarın kaleminden Avrupalı birilerinin hikayesini okumak epey enteresan bir deneyim - genelde tersini görmeye alışmışız. Bir sebepten kitabın sonu aceleye gelmiş gibi geldi bana, oysaki biraz daha devam ettirip kurduğu hikayeyi tamamlasaydı çok daha etkili olabilirdi.
Aşk-ı Vatan
Aşk-ı VatanZafer Hanım · Antik Kitap · 200836 okunma
Reklam
....şimdiki gençlerden her halde mücânebet lâzımdır.bunlar iki türlü teveccüh içerler ve buldukları zevcelerini eğer zengin ise servet ü sâmânlarını yiyip bitirinceye kadar ve zengin değiller ise arzû vü heveslerini tüketinceye kadar severler sonra bırakup bedbaht içerler!...
Sayfa 60 - OğlakKitabı okudu
Niçin günden güne feryadın efzun ettin (arttırdın) ey bülbül Gülü güldürmedin bir lahza (an) mahzun ettin (hüzünlendirdin) ey bülbül Rakibin harharından (ısrarından) o gonca ile muhal (imkansız) ülfet ( görüşmek) Giriban-çak ( yakası bağrı yırtık) olup halin diğer-gun(başkalaşmış) ettin ey bülbül
İşte bir taraftan şu meyusiyet [ümitsizlik], diğer taraftan vatanıma olan hubb u gayret [sevgi ve gayret] nihayet kendime bedel o şüc‘ân-ı vatana [vatan yiğitlerine] mûrâne [karınca misali] bir hediyecik tedarik etmek arzusuyla şu varakpâreyi [kâğıt parçasını] tesvîde [karalamaya] cesaret verdi.
Şu aralık vatan ve milletimizin aleyhine olarak zuhur eden [meydana çıkan] seylâb-ı belânın [belâ selinin] önüne bir sed hâil olmak [set çekmek] ve bu uğurda feda-yı can [canını feda] etmek fikr-i mukaddesiyle [mukaddes fikriyle] mâder-i vatanın [anavatanın] âgûş-ı şefkatinde [şefkat kucağında] terbiye edip bugün için yetiştirmiş olduğu genç ve pîr [yaşlı] evlâdının her taraftan sular gibi akıp gidişi, vatanıma mahsus olan kalbimdeki hissiyâtı [duyguları] fevkalâde bir derecede galeyana getirmişti [coşturmuştu] ki, hemen mâşiyen [yürüyerek] kendimi meydan-ı ma’rekeye [savaş meydanına] atmayı ve o vatan kardeşleriyle birlikte can vermeyi gönlümde iyice kurmuş idim.
Reklam
Yazı ve harfler; ne kadar alçakgönüllü ve samimi bir dürtü eşliğinde kaleme alınırsa alınsın, dünyada iz bırakıcı bir gücü barındırır…