Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Aşkın Metafiziği
Arthur SchopenhauerAşkın Metafiziği Yorumları ve İncelemeleri
Aşkın Metafiziği yorumları ve incelemelerini, Aşkın Metafiziği kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Aşkın Metafiziği puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
6.910 üzerinden
Bu inceleme yazısında yazar diyor ki; "Yalan dostum aşk diye bir şey yok. Sizin o aşk dediğiniz şey, türün devamı için üreme odaklı yaklaşımlardan başka bir şey değil. Kendinizde eksik bulduğunuz şeyleri arıyorsunuz partnerinizde, çünkü en kusursuz çocukları yapmak için en uygun kişiyi seçmeniz gerekiyor. Doyuma ulaşan erkeğin bir senede dünyaya getirebileceği çocuk sayısı, kadınınkine oranla çok daha fazla olduğu için erkek, diğer kadınlara yönelir. Kadın ise türünü koruyup, varlığını sürdürmek adına erkeğine daha fazla bağlanır. O yüzden erkeğin aldatması normal, kadının aldatması ise affedilemez bir olgudur zira doğasına aykırıdır."
Aşağı yukarı böyle şeyler söylüyor. Bu tezlerinin ve daha fazlasının altını hangi iddialarla doldurduğunu da kitabı okuyarak öğrenebilirsiniz.
80 syf.
·
Puan vermedi
Realisttt
Tahammül gerektiren kitap sert gerçeklik barındırıyor. Aşkı tamamen fizik koşullarında yani ‘akılcı’ boyutuyla ele alarak söylemlerde bulunuyor.Aşkın tamamen insan geninin bir gerekliliği olduğunu ve üremenin ‘aşk’ diye tasvir edildiğini vurguluyor:) Yani insan soyunun devamı için bilinçaltında kurgulanan her düşüncenin tamamen evrim biyolojisinde yer aldığını söyleyerek aşk terimini yerle bir eden ifadelerde bulunuyor. Bizlerin aşk diye tanımladığı şeyi o tamamen biyolojik gereklilik olarak tanımlıyor. Çiftleşme isteğinin zamanla romantizm çerçevesinde değerlendirilerek aşk halini almış olmasına ,evrimin oluşturduğu ve insanı köleleştiren bir durum olduğunu söyleyen filozof aynı zamanda “arzu” ilkesini ele alarak insanın neden kendisine benzemeyen birinin peşinden gittiğini, mutsuz olacağını bildiği halde neden sürekli aynı tercihlerde bulunduğunu “aşk” kavramı altında sorulan bütün sorulara bilimden yola çıkarak insanın kendinde bulunmayana gittiğini, iki genin ortaya çıkarabileceği tabiri caizse daha az kusursuz nesillerin devamı için istemsizce oluşturduğu bir davranış hatta belki de bir refleks olarak görüyor.
Kadın ve erkeğin fiziksel özellikleri üzerinden belli çıkarımlarda bulunan Filozof, bir aşkta beklenilenin entelektüel bir sohbetten daha çok, hayvansal içgüdülerin tatmini olduğunu belirtir. Çok realist sert geldi bana…
Açıkça söylemek gerekirse kitaba büyük bir arzuyla başladım. Daha ilk sayfadan bütün hevesim kaçtı. 30 sayfa boyunca kadın düşmanlığı dışında en ufak bir şey görmedim. Kadınlar her sayfada aşağılanmış ve sanki bir hayvanmış gibi hor görülmüştü. Sırf çok değer verdiğim bir öğretmenimden aldığım için okumaya devam ettim. Sonlara doğru okunacak bir hale dönse de başlar benim için tamamiyle işkenceydi. Almak isteyen, okumak isteyen elbet alıp okuyabilir ama ben tavsiye etmiyorum. Felsefeyle içli dışlı olmama rağmen düşünceleri benimle hiçbir şekilde uyuşmayan ilk filozof olabilir kendisi. Yazım tarzı ve sonları dışında hiçbir şeyini beğenmediğim bir kitaptı. Yine de okumak isterseniz eğer iyi okumalar diliyorum.
Sen bu dokunun neresindesin.?.
Arthur Avrupa`ya kapanan yolları Hillanda`yla açmış görünüyor. Anlatım tarzında da zaten çelişmeler var. Dile getirdiği yaşı ileri düzeyde olan insanların (55 yaş ve sonrası) çocuklarında zeka ve fiziksel rahatsizlığı olacağını dile getirmiş, ve ardından paderastie (oğlancilığı) ahlakdışı gördüğü halde, yaşlı bireylerin çocuklarının dogaya, insanlığa zararlı olduğunu, bununda önleminin kürtaj ve ya paderastie ile giderileceği (ortadan kaldırmak) konusunda fikirler sunmuş. Lakin yine de ahlakdışı olduğunuda uzerine nasa basa söylemiş.
Cinsellik konusunda kadınların fiziksel özelliğini ve de erkeklerin fiziksel ve cinsel arzularınıda yorumlarken, bazen tezat bazen mantik ruh özünüde sempatiğr vurmaya da çaba sarf etmiş.
Yorumlarına katılıp katılmama konusunda o dönemi yasamadığımdan ötürü olumlu/olumsuz yorumda da bulunmak istemiyorum.
Sevgiyle ve de aşkla kalın.
80 syf.
·
Puan vermedi
ARTHUR SCHOPENHAUER …
Bir deha, edebi dili harika olan düşünür... Yazdıklarını okurken illaki kendinizden tespitler bulacaksınız.Arthur belki insan sevmez ama insanı çok iyi tanıyıp ve yerinde tahliller yapan bir şahsiyet.Ona hayranım.Her ne kadar katılmadığım noktalar da olsa. Açık sözlülüğü, yapmacıktan uzak olması beni en çok çeken şey.Şunu
