Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk'ün İhtilal Hukuku

Taha Akyol

Atatürk'ün İhtilal Hukuku Gönderileri

Atatürk'ün İhtilal Hukuku kitaplarını, Atatürk'ün İhtilal Hukuku sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün İhtilal Hukuku yazarlarını, Atatürk'ün İhtilal Hukuku yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Mustafa Kemal, bütün ömrünce kuvvetler birliğini savunmuştur; bu onun mizacına, yetkileri elinde tutma ve yönetme hırsına da uyuyordu. Bütün devrimciler böyledir."
Sonuç yerine...
Atatürk'ün Milli Mücadele liderliği emsalsizdir, muhalifleri bile bunu ancak onun başarabileceğini söylemişlerdir. Elbette milletçe şükran borcumuz vardır. Kemalist devrimlerin modernleşme sürecimizdeki katkısı da açıktır. Temel kanunların modernleştirilmiş olması son derece isabetlidir. Bunun yanında, günümüzde sorunlarımızı çözmek için gerekli olan hukuk devleti, demokrasi, hak ve özgürlükler, bağımsız ve tarafsız adalet gibi değerler söz konusu olduğunda Kemalizm bir esin kaynağı olarak görülmemelidir. Daha iyi bir gelecek, daha mutlu ve güçlü bir Türkiye inşâ edebilmek için Kemalist devlet ve hukuk anlayışı değil, demokratik devlet ve hukuk anlayışı rehber olmalıdır. Türkiye'nin artık ihtilal rejimine değil, demokratik bir hukuk devletine ihtiyacı vardır.
Sayfa 610Kitabı okudu
Reklam
Halkın Serbest Fırka'ya gösterdiği büyük ilgi, seçimlerde yaşanan olaylar ve Menemen'de meczupların yarattığı vahşet Kemalist rejimi büsbütün sertleştirmiştir. Devlet partisi devletle iç içe geçerek 1930'larda "parti devleti"ne dönüşecektir.
Sayfa 580Kitabı okudu
Otoriterlik CHF'yi halktan koparmıştı. CHF "halkın dışında, dar, basit bir bürokrat hizbi ile bu hizbe ancak seçim ve menfaat bağlantıları olan mahallî, fakat dar bir taşralı taraftar kadrosundan ibaretti... Partili olmak demek gelecekten bir şey, bir menfaat, bir kariyer bekleyen insan demek olmuştu. Hülasa inkılâp partisi bir klik haline gelmişti. Kapalı, dar bir klik...
Sayfa 569Kitabı okudu
632 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Tarihimize, resmi anlayışın dışından bakmak. Farklı bakış açılarıyla olayları görmek. Kaynaklara bağlı kalarak usta gazeteci ve araştırmacının yazdığı bu eseri, sakız olmuş ve ezberletilmiş konuları bozan bir kitap. İlla farklı bakışlarda bulunmalıyız ki, ilerde bize gülmesinler. Yoksa, ülkenin tapusu olan Lozan'ı bir prangaymış gibi görebiliriz. Lozan: Dünyanın Türkiye'yi resmen ve gerçek bir ülke olarak tanıdığı tapu kağıdı.
Atatürk'ün İhtilal Hukuku
Atatürk'ün İhtilal Hukuku Taha Akyol · Doğan Kitap · 201253 okunma
Takrir-i Sükûn Kanunu yürürlüğe giriyor...
Ankara İstiklal Mahkemesi, Şark İstiklal Mahkemesi'nden önemlidir. Çünkü Rauf Bey'in ve Karabekir'in dediği gibi Şeyh Sait İsyanı bir "mütegallibe" isyanıdır, modern ordu tarafından süratle bastırılacaktır. Ankara İstiklal Mahkemesi ise bütün Türkiye'de basını ve muhalefeti susturacaktır.
Sayfa 463Kitabı okudu
Reklam
Fethi Bey baştan beri, Halk Fırkası'ndaki radikallerin Şeyh Sait İsyanı için aşırı sert tedbirler aldırıp bu tedbirleri "muhalefete karşı bir silah" olarak kullanmalarından endişeliydi. Öyle de olacak, Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarılacak ve muhalefeti ezmek için kullanılacaktır.
Sayfa 456 - Ortam gergin...Kitabı okudu
Aynı kanundan isteriz
Birinci Meclis döneminde çıkarılan ve ülkenin içinde bulunduğu şartları çok güzel yansıtan bir kanun da 11 Kasım 1920 günü kabul edilen Men-i İsrafat Kanunu'dur. Düğünlerde çeyiz gösterilmesi, çeyizlere iki giyimden fazla elbise konulması, düğün boyunca bir günden fazla çalgı çaldırılması ve ziyafet verilmesi, köçek oynatılması, nişan törenlerinden ağırlık verilmesi israf sayılarak yasaklanıyor!
Gâzi kürsüde konuşuyor, hilafet ve saltanat ayrılıyor...
Hilafet ruhani ve dini bir makamdır, saltanat siyasi hâkimiyet makamıdır; hâkimiyet millete intikal ettiğine göre saltanat ve hilafeti ayırmak, saltanatı kaldırmak, hilafeti devam ettirmek İslam'a da, akla da uygundur. Bu tezi işlerken tarihe başvuruyor: Selçuklu hükümdarı Sultan Melikşah, Bağdat'ı fethettiğinde "kudretsiz Bir mülteci" olan Abbasi halifesinden hilafeti almamıştı, demek ki iki kurum ayrılabilirdi. Verdiği ikinci örnek, Moğol imparatoru Cengiz'in torunu Hülagü'nün Bağdat'ı fethettiğinde halifeyi idam ettirmesi, böylece "dünya yüzünde hilafete son vermesi"dir. "Yavuz hazretleri" gerçi hilafeti devralmıştır ama almayabilirdi de... Halife denilen kişi o zamanda Mısır'da "kudretsiz bir mülteci" idi.
Sayfa 208Kitabı okudu
"Mustafa Kemal zaferden sonra "serbest bir millet ferdi" olacağını söylemişti ama zafer ona Milli Mücadele yıllarında bile sahip olmadığı üstün bir otorite, muazzam bir karizma kazandırmıştı. Şevket Süreyya'nın yazdığı gibi, halk zaferin bütün hak ve (manevi) ganimetlerini birden ona mal etmişti. Halkın nazarında o artık "milletin sinesinde bir ferd-i mücahid" olmaktan çıkmış, milletin manevi rızasıyla milletin üstünde bir varlık haline getirilmişti." (s. 200-201)
Reklam
Erkleri demokratik olarak seçilmiş mecliste toplayan "meclis hükûmeti sistemi" demokratiktir. Erklerin yürütmede toplanması ise monarşilerde ve modern zamanlardaki diktatörlüklerde söz konusudur.
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.