"Ben hep aydınlıktım, kulaklardaki tatlı bir besteydim. Ben, Güneydeki çöllerin tatlı meltemleri ait bir müziktim. O ise kuzeydeki buzdan oluşmuş mağaraların tahtındaki kraldı. Kulakları müziğe sağır, teni sıcaklığı Hasret, gözleri sevgiyi göremeyecek kadar kör, burnu ılık bir Ihlamur akşamına asla duyamayacak kadar körelmiş, dudakları buzdan ağlarla örülmüş, gerçek bir tutku'nun sıcaklığını asla kalbinde hissedilmeyecek buz kesmiş bir hükümdardı.
Kitabımız geçici bir süre ablasının yerinde çalışan bestenin ablası sanarak kuzey tarafından bardan kaçırılmasıyla başlıyor.Sonrası aksiyon, macera, yeraltı dünyası adamların savaşı,intikamı,aşk,savaşlar ve kan...
Yazarımız kitabın sonuna kadar ilgiyi ve merakı tetikleyerek kurguyu devam ettirmiş ve okurlarına keyifle merakla okunacak bir kitap yazmış.Yazarimiza teşekkür eder, kitabın 2. Serisi avcı kitabını merakla bekliyorum
PAROLA YAYINLARI
Burnumda kahve, toprak, yağmur... Biraz da kan ve Kuzey'in kokusu, İğneada'dan Longoz ormanlarını seyredalmışken alıyorum bu satıları kaleme. Kulağımda piyano ve silah sesi var. Elimde şarap dolu bir kadeh... Raflar dolusu kitapların arasında öylece kalakalmış gibiyim. Kozasından çıkamamış ve buruşuk kanatlarıyla
