Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Beni Unutma Dörtlemesi 2

Balık Boğulması

Bora Abdo

Balık Boğulması Gönderileri

Balık Boğulması kitaplarını, Balık Boğulması sözleri ve alıntılarını, Balık Boğulması yazarlarını, Balık Boğulması yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
192 syf.
·
Puan vermedi
Konusundan kaçmak isteyip Dili,üslubu kurgusu ile elimden bırakamadığım,çok katmanlı,bol metaforlu,doyurucu,etkileyici,nitelikli,düşündüren ve bir süre etkisinden çıkamadığım edebi bir kitap. Kötülüğü umutsuzluğu hissettirerek okuru içine alan,Varoluşsal sorunlarla boğuşan insanların,toplum içinde çoğu kez görmezden,bilmezden geldiğimiz çabucak
Balık Boğulması
Balık BoğulmasıBora Abdo · Doğan Kitap · 201726 okunma
"Söylediklerimi daha önce de başkalarından çok duymuş gibi kayıtsız dinledi, oysa ona, onca zaman, aramızda kalacağını yüzde yüz bildiğim ve kimselerden duymadığı, kimselere de anlatamayacağı hayatlardan, hatta cümlelerden bahsetmenin hayalini kuruyordum ben. Sanırım en çok bu yüzden hayal kırıklığına uğradım."
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Önceki öykü kitaplarından ve özellikle Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü kitabından tanıdığım Kirkor gibi karakterlerin de yer aldığı Bora Abdo'nun ilk romanı. Bilecik'e denizi getirmiş yazar. Ama orada yaşayan insanlar buna adapte olamamış. Elleri olmayan bir polis memuru bir cinayeti çözmek istiyor ama aklı başka yerlerde. Behice ve Müşfik arasında tertemiz bir aşk. Okuyun derim.
Balık Boğulması
Balık BoğulmasıBora Abdo · Doğan Kitap · 201726 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Bora Abdo da okumadığım eseri kalmayan yazarlardandır. Öykülerini çok beğenmiş ve yenilikçi tutumunu kavramıştım. Balık Boğulması karanlık bir atmosferde, Bilecik'e sonradan getirilen denizin travmalarını, göçün, yerinden edilen insanların trajedilerini polisiye bir kurguyla anlatıldığı bir eser.
Balık Boğulması
Balık BoğulmasıBora Abdo · Doğan Kitap · 201726 okunma
Müşfik, oğlum, iki gözüm, onlar bizi bu dünyanın bu şehrinde bir deniz olduğuna ve içinde balıkların yüzdüğüne inandırmaya çalıştılar, bense sana aslında bu dünyanın bomboş bir leğen, bomboş bir kova olduğunu ve ne kadar da iyi baksan, hatta başını bu leğenin içine soksan dahi yine de hiçbir balığı göremeyeceğini anlatmaya çalıştım. Bunu anlayabildin mi? Oğlum, canım, güzel balığım, bu leğenin içinde su bile yok nasıl balık olsun, bunu görebildin mi? Bir tanem, istiridyem, yosunum, balık diye bize yutturmaya çalıştıkları her şey bir boğulmaydı, balık diye bir şey yok sadece boğulmak var, inan Behice'yi ben öldürmedim. İşte bu yüzden Behice'yi ben öldürmedim. Boğuldu o.
''Sadece ikimizin arasında bir bağ kurmak için bu denli karışık ve kapalı anlatıyorum'' derdim. ''Sen anlattıklarımı sahiplenip başka yerlerde sözünü etme diye. Bu kadar kolay yutma diye. Eğer olacaksa ikimizin arasında acıdan bir sezgi, büyüyecekse dinlediklerinin bütün sesleri, sadece bu şekilde anlatmayı becerebildiğim için değil, bu şekilde ancak anlatırsam ikimizin arasında, yalnız ikimizin arasında yaşayacaktır diye. Karmaşık ve üstü örtük olsa da anlattıklarımı sokaklarda alnında gezdirmeyesin diye. Anlamıyor musun, her şeyin olmaya çalışıyorum senin. Benim sana anlattıklarımda kendinden bir şey bulamayasın diye bu kadar kapalı anlatıyorum ben.''
Reklam
''Unut'' demişti. ''iyi zamanları bile hatırlamanın içinde her zaman korkunç kabuslar vardır.''
Her insanın baka baka kahrolduğu bir resim vardır. Kimi cüzdanında taşır bunu, kimi belleğinde. Biraz mutlu olup hayata alışmaya başladığında insan, birden durur, bile bile çıkarır o resmi yerinden. Yeniden mutsuz olabilmek için. Bakar, hatırlar, yanar durur.
Ben yine de başımda duyduğum acıyı babamın değil de en çok polisin yüzüne karşı haykırmış olmayı çok isterdim o an. Tam, babam hayır, dediğinde. Komodinin üzerinde belli belirsiz bir gölgeyi ya da Behice'nin dergilerinden bir sayfayı hatırlayacağımı bilmenin kırgınlığıyla. Bu odayı. Yağmuru. Fırtınayı. Koridordan gelen başka hastaların kekeme sözcüklerini. İnsan her şeye alışır derler. Her durumda yaşar. Değil, ben şu su lekeli sürahiye, bardağa bile alışamıyor ve yadırgıyorum şimdi.
Her insanın baka baka kahrolduğu bir resim vardır. Kimi cüzdanında taşır bunu, kimi belleğinde. Biraz mutlu olup hayata alışmaya başladığında insan, birden durur, bile bile çıkarır o resmi yerinden. Yeniden mutsuz olabilmek için. Bakar, hatırlar, yanar durur.
Sayfa 56
Reklam
her insanın baka baka kahrolduğu bir resim vardır. kimi cüzdanında taşır bunu, kimi belleğinde. biraz mutlu olup hayata alışmaya başladığında insan, birden durur, bile bile çıkarır o resmi yerinden. yeniden mutsuz olabilmek için.
Her insanın baka baka kahrolduğu bir resim vardır. Kimi cüzdanında taşır bunu, kimi belleğinde. Biraz mutlu olup hayata alışmaya başladığında insan, birden durur, bile bile çıkarır o resmi yerinden. Yeniden mutsuz olabilmek için.
Balık Boğulması
Balık Boğulması
her insanın baka baka kahrolduğu bir resim vardır. kimi cüzdanında taşır bunu, kimi belleğinde. biraz mutlu olup hayata alışmaya başladığında insan, birden durur, bile bile çıkarır o resmi yerinden. yeniden mutsuz olabilmek için.
Sayfa 56
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.