Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ben, Kendim ve Bergen

Ayşe Başak Kaban

Ben, Kendim ve Bergen Gönderileri

Ben, Kendim ve Bergen kitaplarını, Ben, Kendim ve Bergen sözleri ve alıntılarını, Ben, Kendim ve Bergen yazarlarını, Ben, Kendim ve Bergen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakir çocukların fazla o yuncakları olmaz, fakir köy ço­cuklarının oyuncakları hiç olmaz ancak çocuk yaratıcılığı söz konusu ise onunla da fakirlik hiç baş edemez. Velhasıl bir ço­cuk asla oyunsuz, oyuncaksız kalmaz. Çocukların en büyük silahıdır hayal gücü.
Serhat beni ilk aldattığında henüz evli değildik; fırsat o fırsattı işte. Bir kez aldatılmak hep aldatılmak demektir. İnce çorabın kaçması gibi bir şeydir aldatılmak. Kaçan yer bir şe­kilde yoluna devam eder. Yapacağın tek şey çekip gitmektir.
Reklam
İnsanın kendine acımasından daha büyük bir ıstırap yok. İnsan herkese acıyabilir ama kendisine asla ...
Allah benim belamı versin! Hayatım boyunca sürekli yanlış kişilerin, işlerin, hayallerin peşinde koşmaktan usan­ mamış olan ben, hep hatanın göbeğinde yer aldım. Kimi za­man, çoğu zaman, hep şunu düşündüm: "Bir insan bu kadar aptal olabilir mi? Bir insan kendisine bu kadar çok hata ya­pabilir mi?"
Anneannem benim kişisel tarihimin atlası. Onun yü­züne inen her çizgiyi, yüreğine atılan her çentiği bilirim. Kimin, ne zaman attığını, hangi kabustan uyandırıp kara­ladığını, hiç bitmeyecek yasının elle tutulur harını, takip edebilirim. Anneannemin acısını yol yapıp dünyayı dört kez dolanabilirim.
Anneannemin gözleri suskun güler ve dudakları hep mı­rıldanır; ne dediğini anlamazsınız. Anneme kalırsa dua edi­yor. Sabah uyandığında başlıyor dudakları kımıldamaya, gece yatana kadar o mırıltılarla dolanıyor evde bir aşağı bir yukarı.
Reklam
Kimseye yetemeyen insanlardı babalar; kendi hayatla­rından vazgeçen, sevmedikleri işlerde çalışan, kimsenin ana­lık kadar değerli görmediği bir konumda kalmaya mahkum; parçalanan, hayatın pençesinde nefes almaya çalışan ama aynı zamanda sarsılmayan, üzülmeyen, ağlamayan, kırılmayan ...
Düzeltebilirim sanmak, değişeceğini ummak . . . Böyle bir yanılgı içinde yaşadım evliliğimi. Nerede hata yaptığımı dahi bilmiyorum. O bu kadar değişmiş olabilir mi? Ben bu adamı hiç tanımamış olabilir miyim? Şimdi geçmişe dönüp düşündüğümde bu sorulara net cevaplar veremediğimi görüp üzülüyorum; demek ki hâlâ aynı yanlışın içindeyim.
Evlilik programı başlıyor. İkimizin de ihtiyacı olan şey bu olsa gerek. Aslında tüm ülkenin buna ihtiyacı var , boşan­ma rakamları rekor kırarken, evlenmek için kendisini parça­layan bir başka toplum yoktur sanırım. İştahla jeneriği izliyo­ruz.
"Sen öyle zannet. Aşk dediğin senin anladığın gibi de­ğil. Şu çokbilmiş kitaplarında yazan romantik mıy mıy bir şey hiç değil. Acının, kederin, gözyaşının, tutkunun olmadı­ğı şey aşk değildir.''
Reklam
Beni asıl yakan o oldu. Sevdiğin, sevildiğini zannet­tiğin biri tarafından harap edilmek.
"Yani senin aynaya bakmak istememenin asıl nedeni, kendi yüzünü görmek istememen değil, kendi geçmişini gör­mek istememen."
Bergen'le yan yana oturup sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar televizyon seyrediyoruz. "Televizyona bakalım," diyor. "Televizyona bakılmaz , televizyon izlenir." "Ne fark eder?" diye soruyor gülerek ... "Bakılmaz işte, bakılan şey başkadır, izlenen şey ayrı. Televizyon izlenir, dinlenir, takip edilir. Bakılan şey ise farklı­dır; akvaryuma, tavana veya aynaya bakılabilir." "Ben aynaya bakmam," diyor, "aynalar küs bana." "Saçmalama, aynalar sana küsmez, sen aynalara küsersın." Susuyor. Susuyorum. Susuyoruz. Küsüyor bana.
* Ne mi fark eder? Çok şey fark eder. Bir kelime, bir imla yahut bir îma çoğu şeyin anlamını katledecek manada evrilebilir.Kitabı okudu
Kayıp ...Senin eşin bir kayıp.Yitik...Yitik değil. Kayıp. Arada bir fark var. Bir fark olmalı. Öyle demiyor muydu şair?
Sayfa 103 - Ayizi Kitap ~Kimliği Belirsiz Cesetler AlbümüKitabı okudu
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.