Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Benim Hayatım
Ayşegül ÇiçekoğluYüksek Puanlı Benim Hayatım Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Benim Hayatım sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Benim Hayatım kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.910 üzerinden
Söze nasıl başlasam karar veremedim. Harikaydı. Seviyorum yazarın kalemini hiç sıkılmadan okuyor insan. Şimdi gelelim karakterlere.
Balım annesini kaybettikten sonra babası tarafından para karşılığı Sancaktaroğlu satılıyor. Hiç istemediği bir evlilik yaşıyor.
Tek amacı var annesine verdiği sözü tutmak için elinden gelenin fazlasını yapacak..
Ömer karakteri o da hiç istemese de bu evliliğe evet dedi. Yıllarca evinde uzakta yaşadı ailesi dedikleri insanları onu yanında istemedi.
Ama Ömer sende ne kör bir insandın sadece sen değil baban Hasan da. Ya dost bildiğiniz kişiler size tuzak kurmuşlar sizde onlar ne derse yapıyorsunuz.. Neyse ki Balim sayesinde gerçekler ortaya çıktı. Tabi bu kolay olmadı evlendiği adam onu arkasında bırakıp gitti. O kızın orada neler çektiğini bilmedin. Ah sana bu konuda çok kızgınım Ömer.
Ömer'in annesi Cavidan için de hiçbir şey kolay değildi iki evladı toprağa verdi. Bir evladı hastaydı. Diğer evladı ondan uzakta büyüdü..
Yılanın başını küçükken ezmek lazımdı. Hasan bey dinlemen gerekiyordu eşini.. Aslında bu hikaye de en çok sana öfkem. Tabi Gülizar, Ahmet ve Osman da var. Ama onları ailenden üstün tuttun.. Osman karakterinin Feride ye yaptıkları beni derinden etkiledi.. Hele Hasan Bey mektubu okurken hüngür hüngür ağladım. Aslında mektubu okumadan önce tahmin ediliyor neler olduğunu. Ay en iyisi susmam lazım yoksa her şeyi anlatmak istiyorum.. Okuyun derim...
Yine her kitabını okuduğum büyük bir keyif ve muhteşem okuma huzuru ile çok sevdiğim yazarcım Aysegül Çiçekoglu 'nun harika bir kitabını daha okuyup bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Her karakterine büründürdüğü özelliklerin hakkını vererek okuyucusuna yansıtan nadir yazarlardan bence. Zoraki bir evlilik konusu ile başlangıç yapılan kitap ilk başta klişe gibi gelebilir. Ancak olay akışı ve kurgusu öyle ilginç ve merak uyandıracak şekilde ilerliyor ki, okudukça kitabı elimden bırakmak istemedim doğrusu. Tabi ki benim favori konularım ailenin önemi, dürüstlük, sevgi ve güven olduğu için, bu kitabı da fazlasıyla bana hitap ettiğini düşünerek ve hissederek büyük bir beğeni ile okudum.
Güzel bir aşk dıram ikilisiydi. Ağlayıp gülebileceğiniz güzel bir aşk hikayesiydi.
Bu roman bana bir kez daha insanların yaşattıklarını yaşamadan ölmeyeceğini hatırlattı.
Kitapta asıl beğendiğim şey ise, aşk romanları genel olarak mutlu sonu son 10 sayfaya sığdırırken bu aşk romanında mutlu sonu 50 sayfaya yaymışlardı. Ve ben bundan çok memnun oldum çünkü mutlu son okumayı herkes sever .
Tam Töre kitabı olmasada biraz töre barındırıyordu. Bu biraz beni yordu. Fakat yinede mutlu sonla biten her şeyi severissss ;))
"Hayatta her şeyi başarabilirsiniz. Yeter ki isteyin."
#okudumbitti
#kitapyorum
#ayşegülçiçekoğlu
#benimhayatım
Kitap sayısı:581
4 kardeşi olan annesini genç yaşta kaybetmiş babası tarafından 17 yaşında para karşılığı satılmış bir Balım.
9 yaşında babasının evden uzaklaştırdığı yurtlarda büyüyen ama nedenini bilmeyen ailesinin düşman olduğu Ömer.
Ömer babasının acil çağırması nedeniyle memlekete gelir. Ona bir tuzak hazırlandığının farkında değildir. O annesine yada kardeşine bir şey olduğunu düşünüp gelir.
Ömer'e hazırlanan tuzak nedir?
Balım babası tarafından hiç tanımadığı insanlara satılır. Kocası olacak kişiyi hiç tanımıyordur. Onun tek isteği annesine verdiği sözü tutup okuyup kardeşlerine sahip çıkmaktır.
Balım hayallerine kavuşacak mı?
Kardeşinin yaptığı kötülüklerin farkında olmayan Hasan bey Balım'ın hareketlerini takibe alır. Onun farklı bir kız olduğunu anlar ondan yardım ister.
Balım herşeyin farkına varacak ailenin sihirli değneği olacaktır.
Okurken onlarla yaşadığımı hissettim. Yeri geldi gözlerim doldu olanlara yeri geldi gözlerimin içi güldü mutlu oldum. Çok güzel bir yolculuktu. Çıkarmadığım ders; hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş oldu.
Yüreğinize sağlık Ayşegül Çiçekoğlu hocam yine hayran bıraktınız beni..
Merhaba herkese, size kalemini çok sevdiğim @aysegulcicekoglu’nun bir kitabı ile geldim.
Balım, annesi ölünce çocuk yaşta babası tarafından zengin bir aileye gelin olarak satılıyor. Kardeşlerinden koparılarak annesine verdiği sözleri yerine getiremeden evinden ayrıldı.
Ömer ise 9 yaşında yaşadığı ama hatırlayamadığı bir olay yüzünden
bol entrika
Turk sinamasi tadinda ilginc bi kitapti. Entirakalarin ardi arkasi kesilmedi . Bi ara yuregim darlandi bu kadar kotulukle insan vicdani nasil yasar nasil hayatini devam ettirir dedim. duygusal , dramatik bi o kadarda âşk vardi bi sonraki sayfada hep bi acabayla hep bi merakla cevirdim
Ben eğer bir kitabı çok seversem, elimden hiç bırakmam. Bitirdiğimde ise çok üzülürüm. Bu kitapta benim için öyleydi. Sanki bitince yarım kaldım.
Kitabımıza gelecek olursak..
Vaayy beee.. Ne okudum ben dedim..
Okurken olayların böyle gelişeceğini hiç düşünmemiştim. Çok şaşırdım..
Balım 17 yaşında küçücük bir kız. Yaşadıkları ise bir o kadar büyük.
Ayşegül Çiçekoğlu kitaplarından yine çok beğendiğim bir kitabın yorumu ile geldim. #benimhayatim okuduğum süre içinde beni çok güzel bir masalin içine götürdü. Balım ve Ömer'in uzun soluklu, inişli çıkışlı, mücadelelerle dolu masalına. 580 sayfalık kitap karakterlerin 4 senelik hikayelerini konu alıyor. Bir tarafta annesi öldükten sonra babası
584 syf.
9/10 puan verdi
Kurgusuna hayran olduğum, kalbimi sızlatan bir Ayşegül Çiçekoğlu kitabı. Elimden bırakamadım. Bitmesi hiç istemedim.
Balım'ın annesine verdiği sözü yerine getirme çabası, babasının yaptıkları ve konakta yaşadığı onca olaya rağmen umudunu kaybetmemesi dimdik ayakta durması, Ömer'in yalnızlığı, Cavidan'ın yaşadıkları hüzünlendirdi beni. Hasan'ın yaşananları görmemesi ve başta Osman olmak üzere hepsine sinir olmamak elde değil. En çok Faruk'u sevdi. Durumuna rağmen içlerinde en akılları bence oydu. Bu arada Umut'u çok merak ediyorum. Umarım onun hikayesini de okuruz.
Kitapta çoğu kadın ezilen olmasına rağmen Balım'ın güçlü olması, azimli kadınların neler yapabileceğini görüyoruz.
Ailenin ve sevginin önemini bir kez daha vurguluyor yazar bu kitabıyla. Ayrıca insan gerçekten inanabileceği, güven duyabileceği, başını omzuna koyabileceği, sırtını dayayabileceğini birilerini arıyor. Birde sevginin ve azmin yapamayacağı, çözemyeceği birşey yok.
Ayşegül Çiçekoğlu yine bütün duyguları yaşattı bana. Gözlerimin dolu dolu olduğu, çoğunlukla sinirlendiğim, gülümsediğim, acıyı hissettiğim bir kitap oldu.
Mutlaka okumalısınız.
Yazarın yazdığı tüm kitapları hemen hemen okudum ve kalemini çok sevdim. Ama açıkçası içlerinde en çok beğendiğim “Benim Hayatım” kitabı oldu. Balım ile Ömer’in hikayesi; babasının Balımı Ömer’in ailesine satmasıyla başlıyor. Balımın aylarca orada sözlü, fiziki şiddete maruz kalmasına kalbindeki iyiliğini çevresindekilere bulaştırıp sonunda sevginin galip gelmesini, Ömer’in ismi konmamış yalnızlığını ailesi ve sevdiği kadınla doldurmasını okurken çok etkilendim. Tabi gizemli işler çeviren Umut’un hikayesinide çok ama çok merak ediyorum. Fazla detaya girip spoiler vermemek adına yorumumu burada kesiyorum :)
Öncelikle yazarın anlatım dili ile başlamak istiyorum. Ayşegül Çiçekoğlu'nun oldukça akıcı bir kalemi var. Daha önce de Kendi Düşen Ağlamaz kitabını okumuştum. O da aynı şekilde kendini bir çırpıda okutmuştu. Olay örgüsünü kuruş tarzı ve kafasında kurduğu dünya ile insanı içine çekiyor.
Kitabın konusundan biraz bahsedecek olursan Balım adlı karakterimizin annesinin ölümünden 6 ay sonra babası para karşılığı bir konağa satıyor ve Balım'ın kardeşlerini alarak gidiyor. Ömer olan erkek karakterimiz ise 9 yaşında iken konaktan gönderilmiş ve cenaze dışında bir daha gelmemiştir. Kardeşinin hasta olduğunu sanarak geldiği konakta kendini nikah masasında bulur.
Peki balım bir günlük evliyken kendini bırakıp giden kocasını affedebilecek midir?
Çektiği tüm eziyetlere rağmen o konakta kalmaya devam edebilecek midir ?
Kitabın konusunu basit bir zorla evlendirme hikayesi olarak düşünebilirsiniz fakat kitabı okuduğunuz zaman düşüncelerinizin değişeceğinden eminim.
Çünkü yazar çokça kullanılan bir konuyu bile kalemi ile oldukça güzel bir hale getirmiş.
Siz de Benim Hayatım'ı okuyarak Balım ve Ömer'in acı dolu hayatına şahit olabilirsiniz .
Tavsiye ederim :)
Ayşegül Çiçekoğlu'nun son zamanlarda ki hayranlarından biriyim. Ama bu kitabı diğer romanları kadar beğenmedim. Malesef... kitabın romantikten çok dram olmasından kaynaklanabilir bu görüşüm belki..
Kitabın konusuna gelince; Balım annesini kaybetmiş ve babası tarafından okuldan alınarak bir konağa para karşılığında gelin olarak satılmıştır. Ömer yıllarca ailesi tarafından evinden uzaklarda tutulmuş bir genç adamdır. O da istemediği bir evliliğe zorlanmıştır . Bu iki insanın hayatı bir nikah masasında kesişse de nikahtan sonra yolları ayrılmıştır. Ömer nikahın sabahında çekip gider. Balım'ı o konakta zor günler bekler... Ömer eski hayatına geri döner. Aklına Balım arada sırada gelse de yengesine gönderdiği para ile vicdanını rahatlattığını zanneder.
Balım artık bu konağa dayanamaz ve Ömer'in babası ile konuşur. Üniversite sınavına girer ve İstanbul da Hukuk bölümünü kazanır. Ayrıca Balım Ömer'in annesine verilen ilaçların Ona iyi gelmediğini fark eder. Ve kadının ilaçlarını keser. Sonra da Osman beye yani Ömer'in babasına anlatır. Osman bey Balım'ı, eşini ve özürlü oğlunu da alır. İstanbul'a yerleşirler. Yerleştikten 1 yıl sonra Ömer annesini ve babasının İstanbul da olduğunu öğrenince annesini görmeye gider ve Balım ile Ömer karşılaşır. Ömer şok olur. Bu kız O kız olamaz 3 yıl önce evlendiği kız gibi değildir Balım çok değişmiştir. Ama Balım Ömer'den nefret eder. Onu düğünün sabahında o konakta bıraktığı için... Bakalım Ömer Balım'ın kalbini kazanabilecek mi? Ve bu arada aile deki sırlar da ortaya çıkar. Çok dram var çok...
584 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhabalar....
Benim Hayatım kapağını hiç beğenmediğim ama bir anlık bir kararla aldığım bir kitap olmuştu..
Kitap gayet akıcı ilerleyen sizi sıkmadan okuyabileceğiniz çerezlik kitaplardan bence. Ama çerezlik dediğim de aklınıza romantik bir kitap gelmesin.
Balım annesinin ölümünden sonra babasının yaptığı bir anlaşma ile Ömer'le evlenmek zorunda kalır. Düğünlerinin ertesi günü Ömer Balım'ı konakta bırakıp İstanbula'a döner. Konakta kaldığı sürece kendisine yapılan bütün eziyete bir şekilde dayanır Ömer'in annesi ile ilgili fark ettiği bir gerçek ise hayatını değiştirir ve İstanbul onun için hayal olmaktan çıkar.
Ömer dokuz yaşından beri gitmediği konağa gidip iki gün sonra İstanbul'a evli ve tek başına döndüğünde o nikah masasında sırf inadından, kimse ondan böyle bir şey beklemediği için evet demişti.
Kitap genel olarak Ömer'in amcası ve kuzeninin planları etrafına kurulmuştu bu iki kişinin hırslarına sayamayacağınız kadar kişi dolaylı ya da direkt olarak etkilenmişti.
Ömer'in babasının sonunda bazı şeylerin farkına varması beni mutlu etsede kitapta sevmediğim tek karakter Hasan yani Ömer'in babasıydı. Bir insan kendi karısına ve çocuklarına karşı hem nasıl bu kadar ilgisiz olurken hem de nasıl bu kadar sevebilirdi ben bilemiyorum.
Kitap bir günde bitirdiğim benim için zor bir kitap okumaya çalışırken okuduğum bir kurtarıcı oldu.
İyi okumalar.... Kitapla kalın.....
Ayşegül Çiçekoğlu'na ait kitapların çoğunu severim. Bu kitabı da beğendim. Sonlara doğru biraz sıkıcı olsa da kurguyu sevdiğim ve finali merak ettiğim için okumaya devam ettim. Bunun dışında çok güzel bir kitaptı. Kitapta Ömer ve Balım'ın evlenmesi, Balım'ın yaşadığı işkence ve yıkılmaya çalışan bir aile hikayesi çok meraklandırıcıydı. Balım sayesinde Ömer ve ailesinin birleşmesi ve herşeyin çözülmesi okumaya değerdi. Edebi bir değeri olmasa da kurgu etkileyici ve sürükleyiciydi. Finale doğru Ömer ve Balım'ın ayrı olmaları sıkıcı olsa da güzeldi. Okumanızı tavsiye ederim. Hoşçakalın