Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erkeksi Kadınlar - Kadınsı Erkekler

Beyin ve Cinsiyet

Anne Moir

En Beğenilen Beyin ve Cinsiyet Gönderileri

En Beğenilen Beyin ve Cinsiyet kitaplarını, en beğenilen Beyin ve Cinsiyet sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Beyin ve Cinsiyet yazarlarını, en beğenilen Beyin ve Cinsiyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Cinsiyet Farklılıkları: Bilimsel Gerçekler ve Toplumsal Anlayış"
Kitabın temel tezi, cinsiyetler arasındaki davranış farklılıklarını biyokimyasal temellere dayandırmaktadır. Yazar, sosyolojik açıklamalara karşı biyokimyanın daha derinlemesine bir anlayışını sunmaya çalışıyor. Kitap, hormonların ötesinde "erkek" ve "kadın" beyinlerinin ve "kadınsı sezgi" gibi kavramları incelerken,
Beyin ve Cinsiyet
Beyin ve CinsiyetDavid Jessel · Pencere Yayınları · 200328 okunma
Bugün artık kimse kadınlardaki sistemli ruhsal değişikliklerin aylık periyodlarla bağıntılı olduğunu yadsımıyor. Bazı kadınlarda, çevrede hiçbir mantıklı gerekçe olmadan "yoğun pozitif ruh hali" ansızın "yoğun negatif ruh hali”ne dönüşüyor. Hava mükemmel olabilir, işyerinde her şey gayet iyi gidebilir, evde aksilik olmayabilir, çocuklar uslu, terbiyeli, koca şefkatli ve sevgi dolu olabilir, ama tüm bunlara rağmen kadın hormon faaliyetleri nedeniyle yine de kendini çok kötü hissedebilir.
Reklam
Fıkra füze atıyor :)
Eski bir fıkra vardır: eğer Erkeklerin Kadınlara Dair Bildikle­ri... adlı bir kitap olsa bu kitap herhalde incecik bir kitapçık olur­du, hem de sayfaları boş bir kitapçık!
...insanoğlu kendini beğenmiş bir ırk. yüksek düzey düşünebilmeye ve farklılaştırma yeteneğine sahip olarak hayvanlar dünyasına egemen olmayı başardı ve şimdi de kendini yarı tanrı olarak görüyor... ....
Ohio eyaletindeki Kinsey Enstitüsü'nün müdürü olan psiko­log June Reinisch hormonların etkisi üzerine şunları saptıyor: "Karekterimizin temel çizgileri daha anne karnındayken üzeri­mizde etkili olan bazı kimyasal süreçlerle belirleniyor."
Kadınların işitme duyusunun erkeklerden çok daha güçlü olduğundan bahsetmiştik. İngilizlerin dediği gibi, kadınların kalbine giden yol kulaklarından geçer.
Sayfa 129 - Pencere Yayınları
Reklam
Belirli bir şarkının ezgisini doğru mırıldanan kadınların sayısı erkeklere göre altı kat daha fazla. Kadınlar sesin tonunundaki çok minik değişiklikleri bile algılayabiliyorlar.
Sayfa 29 - Pencere Yayınları
Hamileliğin altıncı haftasına kadar ceninin kız mı erkek mi olduğu nasıl anlaşılamıyorsa, embriyonal beyin de gelişmesinin aşağı yukarı aynı döneminde "cinsiyetine" kavuşuyor.
Sayfa 36 - Pencere Yayınları
Sadakatsiz koca karısının kendisini aldattığını nasıl anladığı­nı, nerede hata yaptığını hiç kavrayamaz. Aslında kadın açısın­dan bu işi keşfetmek çok kolaydır. Kadınlar birçok veriyi aynı anda değerlendirirler. Kocasının başka kadınlarla olan ilişkisi de böyledir: hem de klasik nedenlerden, yani üzerinde "sarı saç te­li" bularak, ya da kocasının birden daha temiz giyinmeye, süs­lenmeye başladığını farkederek değil. Kadının kocasına bakması yeterlidir: kocasının davranışlarından, bakışından, konuşmala­rından onun neler yaptığını çıkarır. Kadınların çoğunluğu bir ki­tap okuma rahatlığıyla kocasını çözer. Bu onun için hiç de zor olmaz, çünkü algılaması daha güçlüdür. erkekler çoğu kez nasıl olup da yakalandıklarını anlayamazlar. Yüzlerine bulaşan ruj le­kelerini çabuk temizleyemedikleri için karılarının işi fark ettiğini düşünürler, ama durum çok farklıdır.
Anne Moir
Erkekler ve kadınlar farklı şeylere gülerler, farklı şeylere öfkelenirler. Ruh sıkıntısı ve nevroz araştırmaları şu saptamayı yapmıştır: Ruh sıkıntısı ve nevrozun nedenleri kadınlarda ve erkeklerde farklıdır. Bu nedenle farklı anlama da gelir. Kadınlar ruh sıkıntısına daha çabuk yakalanırlar. Erkeklerde ise kadınlarınki kadar yoğun bir sıkıntıya ancak kendilerini kanıtlama durumunda kaldıklarında, bir sınava hazırlandıklarında, bir konferans verdiklerinde veya yeni bir işe geçtiklerinde düşerler.
Sayfa 203 - Pencere yayınları
Reklam
Erkekler ve kadınlarda cinselliğe yaklaşımdaki farklılıklar sadece seksüaliteye bakışta değil. Erkeklerin partnerlerini de­ğiştirme eğilimi göstermesi onların yapısal özellikleri. Eğer toplumsal faktörler- engellemese erkeklerin bütün hayatları boyunca cinsel partnerlerini değiştirme peşinde koşacağı açık. Kadınlar ise partnerlerini değiştirmeyi çok daha az arzuluyor.
Erkekler ve kızlar arasında en belirgin farklılık erkek çocuk­ların kızlara göre saldırgan olması. Bu davranışın nedenleri ise öncelikle toplumsal değil biyolojik. Kızlar, bünyelerinde davra­nışlarını etkileyecek olan hormonlar üretilme çağına geldiklerin­de, bu sorunları yaşamaya başlıyorlar. Ama aslında aynı yaşlar­daki erkek çocuklar da, kızlardan biraz farklı olsa da, ruhsal iniş çıkışlar yaşıyorlar. Onlardaki bu dalgalanmaları da endokrin sis­temi etkiliyor. Farelerden insana kadar olan memeli türlerinde erkekler dişilere göre daha saldırgan oluyorlar. İnsanlardaki saldırganlık kadın değil erkek cinsiyetiyle il­gili. Erkekler savaşıyor, birbirleriyle acımasızca rekabet edi­yor, birbirlerine saldırıyorlar. Kan davası denilen, yıllarca, hatta yüzyıllarca süren toplumsal olgu da erkeklerin icadıdır.
Erkeklerin beyni, vücudu ve hormonları bir olup er­keği sekste de saldırgan yapmak için uğraşır. Araştırmalarda da bu eğilim kendini gösteriyor: erkeklerin çoğunluğu toplu seksten yana olduklarını, "hayatta her şeyi denemek istediklerini" söylü­yorlar. Kızların çoğunluğunda ise toplu seks iğrenme duygusu yaratıyor. Kızlar pomografik fotoğraftarla da ilgilenmiyorlar. Yi­ne kızların çoğunluğu aşksız seksi, yani kişiye bağlı olmayan, sadece seks için yapılan seksi de reddediyorlar. Eğer cinsel yaşamları sekteye uğrarsa erkekler kadınlara göre çok daha sinirli ve asık suratlı oluyorlar. Cinsel tatmin eksikliği kadınlarda benzer etkiyi çok daha ender yapıyor. Kadınlar için partnerin doğrudan eksikliği sorun oluyor. Erkekler ise seksin eksikliğini daha çok hissediyorlar.
Bu çok tehlikeli olsa gerek Belirli bir şarkının ezgisini doğru mırıldanan kadınların sayısı erkeklere göre altı kat daha fazla. Kadınlar sesin tonunundaki çok minik değişiklikleri bile algılayabiliyorlar
Kadınlar acılara karşı daha çabuk ve keskin tepkiler veriyorlar, ama uzun vadeli acıları daha sakin karşılıyorlar. Deneylerden çıkan sonuçlara göre kadınların vücudu, derileri üzerinde oluşan baskıya karşı çok daha hassas.
Erkekler doğdukları andan itibaren biçime görünüşe önem veriyor. Bu nedenle de karşı cinsin dış görünüşü ve güzelliği onun için büyük önem kazanıyor. Kadınlar için durum farklı. Onlar erkeğin dış görünüşüyle hiç o kadar yakından ilgili değil­ler. Kadınlar için erkek vücut geliştirme şampiyonaları hiçbir za­man güzellik yarışmalarının erkekler arasındaki yarattığı ilgiyi yaratamamıştır.
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.