Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Erkeksi Kadınlar - Kadınsı Erkekler

Beyin ve Cinsiyet

Anne Moir

Beyin ve Cinsiyet Gönderileri

Beyin ve Cinsiyet kitaplarını, Beyin ve Cinsiyet sözleri ve alıntılarını, Beyin ve Cinsiyet yazarlarını, Beyin ve Cinsiyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Cinsiyet Farklılıkları: Bilimsel Gerçekler ve Toplumsal Anlayış"
Kitabın temel tezi, cinsiyetler arasındaki davranış farklılıklarını biyokimyasal temellere dayandırmaktadır. Yazar, sosyolojik açıklamalara karşı biyokimyanın daha derinlemesine bir anlayışını sunmaya çalışıyor. Kitap, hormonların ötesinde "erkek" ve "kadın" beyinlerinin ve "kadınsı sezgi" gibi kavramları incelerken,
Beyin ve Cinsiyet
Beyin ve CinsiyetDavid Jessel · Pencere Yayınları · 200328 okunma
Erkekler ve kadınlar birbirlerinden farklılar. Bunu ütopik ideolojilerin değiştirmesi de mümkün değildir.
Sayfa 17
Reklam
Sadakatsiz koca karısının kendisini aldattığını nasıl anladığı­nı, nerede hata yaptığını hiç kavrayamaz. Aslında kadın açısın­dan bu işi keşfetmek çok kolaydır. Kadınlar birçok veriyi aynı anda değerlendirirler. Kocasının başka kadınlarla olan ilişkisi de böyledir: hem de klasik nedenlerden, yani üzerinde "sarı saç te­li" bularak, ya da kocasının birden daha temiz giyinmeye, süs­lenmeye başladığını farkederek değil. Kadının kocasına bakması yeterlidir: kocasının davranışlarından, bakışından, konuşmala­rından onun neler yaptığını çıkarır. Kadınların çoğunluğu bir ki­tap okuma rahatlığıyla kocasını çözer. Bu onun için hiç de zor olmaz, çünkü algılaması daha güçlüdür. erkekler çoğu kez nasıl olup da yakalandıklarını anlayamazlar. Yüzlerine bulaşan ruj le­kelerini çabuk temizleyemedikleri için karılarının işi fark ettiğini düşünürler, ama durum çok farklıdır.
Erkekler doğdukları andan itibaren biçime görünüşe önem veriyor. Bu nedenle de karşı cinsin dış görünüşü ve güzelliği onun için büyük önem kazanıyor. Kadınlar için durum farklı. Onlar erkeğin dış görünüşüyle hiç o kadar yakından ilgili değil­ler. Kadınlar için erkek vücut geliştirme şampiyonaları hiçbir za­man güzellik yarışmalarının erkekler arasındaki yarattığı ilgiyi yaratamamıştır.
Bir erkeğe psikoloğu sevdiği kadına duygularını daha iyi gös­termesini tavsiye etmiş, erkek de gidip kadının arabasını yıka­mış! İşte erkeğin dünyası böyle. Bu dünyada işin, nesnenin ve aktivitenin değeri var. Erkek aşkının somut kanıtı olarak kadını yemeğe, tatile ve hatta tuttuğu takımın maçına götürür. Kadın açısından ise dostluğun ve yakınlığın kriterleri arasında güven duymak ve güven duyulan biri haline gelmek vardır.
Kinsey'e göre mutsuzluğun en temel nedeni erkeklerde ve kadınlarda cinselliğin dinamizmi farklı noktalardan harekete ge­çiyor olmasıdır. Evliliğin ilk yıllarında erkek seksi daha çok ar­zuluyor. Hatta bu yıllarda kadın ben kocama sadece "o iş" için gerekliyim diye şikayetçi bile oluyor. Sonraki yıllarda ise durum değişiyor: erkeğin cinsel arzuları körelmeye başlıyor. Kadının daha düşük düzeydeki, ama sürekli arzusu ise devam ediyor. Bu kez de erkek karısından şikayetçi olmaya, karısının kendisinden "süper verimlilik" beklediğini düşünmeye başlıyor.
Reklam
Erkekler ve kızlar arasında en belirgin farklılık erkek çocuk­ların kızlara göre saldırgan olması. Bu davranışın nedenleri ise öncelikle toplumsal değil biyolojik. Kızlar, bünyelerinde davra­nışlarını etkileyecek olan hormonlar üretilme çağına geldiklerin­de, bu sorunları yaşamaya başlıyorlar. Ama aslında aynı yaşlar­daki erkek çocuklar da, kızlardan biraz farklı olsa da, ruhsal iniş çıkışlar yaşıyorlar. Onlardaki bu dalgalanmaları da endokrin sis­temi etkiliyor. Farelerden insana kadar olan memeli türlerinde erkekler dişilere göre daha saldırgan oluyorlar. İnsanlardaki saldırganlık kadın değil erkek cinsiyetiyle il­gili. Erkekler savaşıyor, birbirleriyle acımasızca rekabet edi­yor, birbirlerine saldırıyorlar. Kan davası denilen, yıllarca, hatta yüzyıllarca süren toplumsal olgu da erkeklerin icadıdır.
Erkeklerin beyni, vücudu ve hormonları bir olup er­keği sekste de saldırgan yapmak için uğraşır. Araştırmalarda da bu eğilim kendini gösteriyor: erkeklerin çoğunluğu toplu seksten yana olduklarını, "hayatta her şeyi denemek istediklerini" söylü­yorlar. Kızların çoğunluğunda ise toplu seks iğrenme duygusu yaratıyor. Kızlar pomografik fotoğraftarla da ilgilenmiyorlar. Yi­ne kızların çoğunluğu aşksız seksi, yani kişiye bağlı olmayan, sadece seks için yapılan seksi de reddediyorlar. Eğer cinsel yaşamları sekteye uğrarsa erkekler kadınlara göre çok daha sinirli ve asık suratlı oluyorlar. Cinsel tatmin eksikliği kadınlarda benzer etkiyi çok daha ender yapıyor. Kadınlar için partnerin doğrudan eksikliği sorun oluyor. Erkekler ise seksin eksikliğini daha çok hissediyorlar.
Erkekler ve kadınlarda cinselliğe yaklaşımdaki farklılıklar sadece seksüaliteye bakışta değil. Erkeklerin partnerlerini de­ğiştirme eğilimi göstermesi onların yapısal özellikleri. Eğer toplumsal faktörler- engellemese erkeklerin bütün hayatları boyunca cinsel partnerlerini değiştirme peşinde koşacağı açık. Kadınlar ise partnerlerini değiştirmeyi çok daha az arzuluyor.
Bugün artık kimse kadınlardaki sistemli ruhsal değişikliklerin aylık periyodlarla bağıntılı olduğunu yadsımıyor. Bazı kadınlarda, çevrede hiçbir mantıklı gerekçe olmadan "yoğun pozitif ruh hali" ansızın "yoğun negatif ruh hali”ne dönüşüyor. Hava mükemmel olabilir, işyerinde her şey gayet iyi gidebilir, evde aksilik olmayabilir, çocuklar uslu, terbiyeli, koca şefkatli ve sevgi dolu olabilir, ama tüm bunlara rağmen kadın hormon faaliyetleri nedeniyle yine de kendini çok kötü hissedebilir.
Reklam
Ohio eyaletindeki Kinsey Enstitüsü'nün müdürü olan psiko­log June Reinisch hormonların etkisi üzerine şunları saptıyor: "Karekterimizin temel çizgileri daha anne karnındayken üzeri­mizde etkili olan bazı kimyasal süreçlerle belirleniyor."
İster kemiriciler, ister gelişmiş memeliler olsun bütün me­melilerde erkeklerin ve dişilerin beyinleri kesin olarak birbir­lerinden farklı bir yapıya sahip. Bu farklılıklar hormonların etkisi altında oluşuyorlar. Farklılıklar hem sinirler arasında iletişimi sağlayan dokularda, hem sinir hücrelerinin mikta­rında, sinirler arasında ilişkileri sağlayan sistemlerin yapısın­da ve hem de sinir hücrelerinin hacminde kendini gösteriyor.
Fıkra füze atıyor :)
Eski bir fıkra vardır: eğer Erkeklerin Kadınlara Dair Bildikle­ri... adlı bir kitap olsa bu kitap herhalde incecik bir kitapçık olur­du, hem de sayfaları boş bir kitapçık!
Erkek ve kadınlar arasındaki farklılıkların bilinmemesi veya bu farklılıkları görmezden gelinmesi kadınların durumunu daha da kötüleştirmiştir. Amerikalı antrapolog Lionel Tiger'e göre erkeklerin ve kadınların eşitliği üzerine genel kabul gören düşünceler aslında erkek ve kadın arasındaki eşitsizliği daha da derinleştiren etki yapmıştır. Cinsiyetler arasındaki farklılıkların kanıtlarının reddi bu farklılıklara uygun değişikliliğin toplumsal kurum ve yapılarda dikkate alınmamasını beraberinde getirir. O zaman da "işte bugün olduğu gibi, kadınların erkeklere özgü bir dünyada erkeklerle rekabet etmekten başka çareleri kalmayacak demektir. Bu ise kadının bundan böyle de eşit koşullar elde edemeyeceği, hatta son zamanlarda olduğu gibi, koşulların daha da ağırlaşması, sorunların katmerleşmesi anlamına gelecektir."
Sayfa 214
Anne Moir
Erkekler ve kadınlar farklı şeylere gülerler, farklı şeylere öfkelenirler. Ruh sıkıntısı ve nevroz araştırmaları şu saptamayı yapmıştır: Ruh sıkıntısı ve nevrozun nedenleri kadınlarda ve erkeklerde farklıdır. Bu nedenle farklı anlama da gelir. Kadınlar ruh sıkıntısına daha çabuk yakalanırlar. Erkeklerde ise kadınlarınki kadar yoğun bir sıkıntıya ancak kendilerini kanıtlama durumunda kaldıklarında, bir sınava hazırlandıklarında, bir konferans verdiklerinde veya yeni bir işe geçtiklerinde düşerler.
Sayfa 203 - Pencere yayınları
8/10 puan verdi
Bu kitaba başlarken önyargılıydım çünkü cinsiyet üzerine yazılan çoğu kitap genellikle kişiselleştirilmiş yargılardan oluşur. Bu yüzden ne zaman cinsiyet üzerine yazılan kitap görsem mesafeli durmaya çalışıyorum. Kitaba başladım ve okudukça pişman olmuştum. Anne Moir farklı bir duruş sergileyerek oldukça bilimsel ve saygı duyulur bir giriş yapmıştı. Kitabın ilk dört bölümünde hormonların insan beynine etkisi, dolayısıyla da cinsiyetine etkisi üzerine önemli bilim kuruluşları tarafından yapılan deneylerini konu alıyor. Salt bilimsel veriler değil bu verilerin insan cinsiyeti hakkında ne bilgi verdiğini inceden ele almaktadır. Kitabın sonraki kısımlarında embriyonik dönemden yetişkin dönemine kadarki insanın beyin ve genital gelişimi bilim ışığında anlatılıyor. Neden kadınların sosyal ilişkilerin ağırlıkta olduğu meslekleri tercih ettikleri, erkek çocuklarının nasıl olur da henüz çocuk bile değilken coğrafi zekalarının geliştiği tarzında onlarca farkın açığa çıkarılmasını sağlıyor. Kitabı okudukça anlıyorsunuz ki her şey insanların yetiştirilme tarzları değil, konunun arkasında binlerce biyolojik faktör var. Ben okudukça sosyal yönden erkeklere bir kadın olarak daha bilinçli bakmaya başladım. Onları yargılamak yerine davranışlarının ne anlama geldiğini çözmeye çalıştım. Eğer siz de iki cinsiyet arasındaki amansız savaşları anlamak istiyorsanız bu biyolojik açıklama kitabını kütüphanenize ekleyin.
Beyin ve Cinsiyet
Beyin ve CinsiyetDavid Jessel · Pencere Yayınları · 200328 okunma
Reklam
...insanoğlu kendini beğenmiş bir ırk. yüksek düzey düşünebilmeye ve farklılaştırma yeteneğine sahip olarak hayvanlar dünyasına egemen olmayı başardı ve şimdi de kendini yarı tanrı olarak görüyor... ....
105 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.