Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilimsel Araştırmanın Mantığı

Karl R. Popper

Bilimsel Araştırmanın Mantığı Sözleri ve Alıntıları

Bilimsel Araştırmanın Mantığı sözleri ve alıntılarını, Bilimsel Araştırmanın Mantığı kitap alıntılarını, Bilimsel Araştırmanın Mantığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tümevarımsal çıkarımların yerinde olup olmadığı ve ne za man yerinde olacağı sorusu tümevarım sorunu olarak tanımlanır.
Bilim adamına hiçbir şey, bilimin tarihçesi ve bilim sel araştırmanın mantığı; yani yanılgıların hangi yolla keşfedileceği; varsayımların ve imgelem gücünün oynadığı roller ve sınama yöntemleri hakkında birşeyler bilmekten daha gerekli değildir. LORDACTON
Reklam
Yanlışlanabilirlik derecesi ya da kuramın yalınlığı, kuramın sağlanmışlık yargısına girmektedir.
Teorilerinizi ispatlamak yerine çürütmeye çalışırsanız bilim daha hızlı gelişir.
"Belirlenimci" ya da "olası" olup olmadığı önemli değildir. Önemli olan, olasılığı olan vargımıza ulaşmak için, en azından olasılı tek bir öncüle yer vermemiz gerektiğidir.
Açmadılar başından tanrılar her şeyi ölümlülere; Ama onlar zamanla bulacaklar arayarak daha iyiyi. Ulaşamadı hiç kimse, tanrılar ve sözünü ettiğim Tüm şeyler hakkındaki kesin gerçeğe, ulaşamaz da. Açıklasa da biri kusursuz gerçeği, Kendisi bilemeyecektir bunu; Her şeyin sanılardan dokunmuş olduğunu.
Sayfa 41
Reklam
Teorilerinizi ispatlamak yerine çürütmeye çalışırsanız bilim daha hızlı gelişir.
" ... bu ilke bilimsel kuramla rın doğru olup olmadığını saptar. Bu ilkeyi bilimde hiçe saymak, kuramların doğru ve yanlış olabileceği kararını bilimden dışlama anlamına gelir; ama bu durumda, bilimin kendi kuramlarını ozanın keyfi düşünce yaratıcılığından farklı görmeye hakkı olmayacaktır" [Reichenbach]
Felsefe ne kadar eskiyse, varoluşuna ilişkin tartışmalar da neredeyse o kadar eskiye uzanır. Felsefeye ilişkin sorunları kesin bir şekilde sözde sorunlar olarak açıkça ortaya koyan ve felsefi zırvalarla, anlamlı olgucu görgül-bilimleri karşı karşıya getiren “yepyeni” akımlar sık sık karşımıza çıkar. Buna karşın, küçümsenen “ekol-felsefesi” de, sürekli olarak bu (“olgucu”) akımın temsilcilerine, felsefedeki sorunun, aslında söz konusu olguculuğun düşünmeksizin doğal olarak kabul ettiği [ve tartışmaksızın kesin olarak benimsediği] deneyimin* [eleştirel] irdelemesi olduğunu kabul ettirmeye çalışır. Ancak olgucular için yalnızca görgül-bilimlerin soruları anlamlı olduğundan böyle bir eleştiri onlar için hiçbir önem taşımamaktadır; çünkü olgucular için “deneyim”, -eğer sorun (görgül-bilimsel) ruhbilimin sorunu değilse- asla bir sorun değil, bir işlemler bütünüdür. Burada ortaya koymak istediğimize - görgül-bilimin yöntemi olarak “deneyimin” irdelenmesi konusuna - olgucular da kuşkusuz çok farklı yaklaşmayacaktır. Onlara göre yalnızca mantıksal eşsözler ve görgül önermeler vardır; eğer yöntem öğretisi mantık değilse, görgül bir bilim -yani doğa bilimcinin “iş başındayken” ki davranışlarının bilimi-olmalıdır. * H. GOMPERZ yapıtında ( Weltanschauungslehre , 1905, s. 35) şöyle yazmaktadır: “Deneyim sözcüğünün bitmek tükenmek bilmeyen sorunsallığını hesaba katarsak,... ona karşı... coşkulu bir evetlenmeden çok en titiz ve dikkatli eleştirinin daha uygun olabileceğine inanmak zorundayız...”
Reklam
İlke olarak bilim oyununun sonu yoktur: Günün birinde bilimin önermelerini artık daha fazla sınamayıp, onları bütünüyle doğrulanmış kabul eden oyundan atılır.
Kuşkusuz ki Tanrı, kimse kendisiyle konuşacak değerde olmadığından, genellikle kendi kendine konuşur.
Önermenin ne zaman doğru olacağı hiçbir koşulda ileri sürülemiyorsa, önermenin hiçbir anlamı olmaz, çünkü önermenin anlamı onun doğrulanabilme yöntemidir.
Sayfa 64 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Her buluş usdışı bir an içerir, her buluş yaratıcı bir sezgidir.
Sayfa 17
Bilgimiz eleştirel bir bulmacadır; varsayımlardan oluşmuş bir ağ; sanılardan dokunmuş bir kumaştır
Sayfa 41
175 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.