Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilimsel Devrimlerin Yapısı

Thomas S. Kuhn

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Benim kaygılarım
Bilimsel kaygıları­mızla bilimdışı kaygılarımız temelde ayrılamazlar.
İnancımı kaybettim
Bilim adamı, inancını kaybetmeye ve yeni almaşıklan incelemeye başlasa da, kendisini bunalıma getiren paradigmayı hiç bir zaman terk etmez.
Reklam
Dünya uygarlığı bir savaşla yok olup geriye kütüphanelerde saklanan nesnel bilgi içeriği kalırsa, uygarlığı yeniden kurmak mümkündür. Halbuki bu nesnel bilgi içeriği, yani kütüphaneler yok olup yalnızca öznelerin öğrenme yeteneği kalsa, çağdaş uygarlığı inşa etmek hemen hemen imkansızdır.
Sayfa 46 - Popper
Daha önce belirttiğimiz gibi pozitivizm, özne ile nesne arasındaki ilişkilerin sorunsallığından kurtulmak, özellikle de bu sorunsala geleneksel olarak verilmiş ve ‘metafizik’ bulduğu çözümlerden kaçınmak için (Rasyonalizm, radikal ampirizm gibi), öznelliği ortadan kaldırmak nesnel düşünce içeriklerinin var olabileceğini öne sürmüştür. Özne ile nesnenin etkileşiminden doğan fakat giderek bu etkileşimden bağımsızlaşan, hatta bu etkileşime yön veren nesnel bu bilgi içeriği, bilgi ortamı gelişmektedir, (32) ki biz buna topluca çağdaş bilimsel bilgi ya da çağdaş uygarlık diyoruz. Nesnel bilgi içeriklerinin insanı yabancılaştırıcı etkilerini unutmamak koşuluyla, pozitivizmle belki buraya kadar anlaşmak mümkündür. Ancak, önemli olan bu bilgi ortamının nasıl bu ortam olduğudur. Pozitivizme göre bu ortam tamamıyla özerktir ve epistemoloji bu bilgi ortamını çözümlemek için kullanılan bu ‘üst’ düzey (meta) söylemse, doğrudan doğruya bilgi içerikleriyle uğraşmalı, bilgi içerilderini ortaya atan öznelerin düşünce veya inançlanyla ilgilenmemelidir. Epistemoloji de nesnel olmalıdır. Bu önermeyi epistemolojinin sosyal olmaması şeklinde anlayabiliriz. (32) Popper bu ortama, nesnel durumların ve öznel tavırların koşullarından bağımsız olarak "üçüncü dünya” adını vermiştir. Bu görüşünü ileri sürdüğü makale de gayet uygun olarak “Bilen bir özne olmadan epistemoloji" başlığını taşımaktadır. Bkz. Nesnel Bilgi kitabı, s. 106
Bilimsel bilgi de tıpkı dil gibi, özünde ya bir topluluğun ortak malıdır, yahut da bir hiçtir.
Sayfa 186Kitabı okudu
Burası çok önemli
Siyasi devrimleri başlatan etken, varolan kurumların, bir ölçüde zaten kendi eserleri olan ortamın sorunları karşısında giderek yetersiz kaldıklarının artan ölçüde hissedilir hâle gelmesidir ve bu çoğunlukla siyasanın bir kesimine kısıtlı kalan bir bilinçtir. Bilimsel devrimler de, buna çok benzer bir şekilde, yani eldeki paradigmanın araştırmayı zaten kendisinin odaklamış olduğu bir doğa parçasını incelemek için gerekli işlevi artık yapamadığının artan ölçüde hissedilmesiyle başlar ve bu teşhis, gene bilimsel camianın belli bir kesimine sınırlı kalır. Gerek siyasi gerek bilimsel gelişmede devrimin önkoşulu, düzenin bunalıma varan ölçüde işlerliğini yitirdiğini haber veren belirtilerin algılanmasıdır.
Reklam
Bütün bu kuşku ve güçlüklerin sonucu olarak bilimin tarihini yazma yönteminde (historiyografisinde) bir devrim meydana gelmiştir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.