Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu: Küçük bir çocukken apartmanlarına taşınan bir gence aşık olan ve platonik olarak devam eden bir süreci ve bu süreçte bir insanın bir sevgiyi tek taraflı olarak ne kadar ileri götürebildiği, nelere katlanmak zorunda kaldığı ve kendisini hiç tanımayan bir insana karşı ortaya koyulabilecek fedakârlığın sınırını gösteriyor.
Platonik ve tek taraflı bir aşkın pisikolojik çözümlemesi bakımından okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum...
Bir Kadının Hayatından 24 Saat: Biyografileriyle özellikle sanatçı ruhunun derinliklerine ışık tutmakta ne kadar usta olduğunu gösteren Stefan Zweig, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat’te bu defa dikkatini “sıradan” bir yaşamın olağanüstü bir gününe ve yirmi dört saatlik bir fırtınaya tutulan bir kadının ruhuna yoğunlaştırıyor. Bu küçük kitap aynı zamanda, Zweig’in birçok öyküsü ve novellası gibi, analize açık, klasik bir “vaka örneği” niteliğinde.