Bin Hüzünlü haz -Yoksa Bin hazlı hüzün mü demeliyim-
Haraptarlı Nafi'nin o baştaki sözünün şerhi gibi.
Ya daların birbirine ulandığı, sonsuz ormanlarda kanat çırpan bilinçaltından duyulan kanat sesi kelimeler...
Bu cümlelerimi daha fazla uzatmayacağım.
Ne ben hasan Ali Toptaş'ım, Ne o Alaaddin'i arayan kişiyim ne zihnim öyle geniş bir zihin ne de bu yazım bir Bin Hüzünlü Haz
Bu kitap bize başlı başına anlatmak nedir onu anlatıyor.
Susmak mı, söylemek mi, yarım bırakmak mı, farklı haritalar çizip bu haritaların birleştiği noktaları -her bir bilinçaltında hayat bulan o kelimeleri-, o kelimelerin omuzlarındaki duyuş, düşünüş biçimlerini çözmek mi
Anlatmak mıdır aramak, aramak mıdır anlatmak
"Sorarsan bilmiyorum
Sormazsan biliyorum."