Alaaddin kim? Bu adam kimi neden arıyor? Sorularını birçok kez anlamaya çalıştım. Betimlemelerle, bilinçaltı akışlarıyla geçen bir kitaptı. Bu tarz kitaplar okumayı sevdiğim için okumakta zorlanmadım. Trende bir buçuk - iki saatte okudum, benim için keyifliydi. Cümlelerin derin anlamları varmış gibi hissettirebilir. Fakat anlaması zor değildi benim için.
Anlatıcımız, Alaaddin'i her yerde arıyor. Sarayda, ormanda... Alaaddin gerçek bir kişi mi değil mi ondan da emin değildim açıkçası. Alaaddin'in suçtan arınmış, günah işlememiş biri olduğunu söylüyor ama Tatar kızını öldürenin de Alaaddin olduğundan şüpheleniliyor.
Bir arayışın üzerine yazılmış ilginç bir kitaptı. Ama benim hayatımı da değiştirecek bir yanı da yoktu. Başucu kitabım da yapmam herhalde. Ama hoştu ve uzun bir süre sonra tekrar, farklı düşüncelerim ile okuyabilirim.
Artı olarak, Hasan Ali Toptaş'ın okuduğum ilk kitabıydı. Başka kitaplarını da okumayı istiyorum.