Öncelikle, erkencilere günaydınlaaaar! Kitabı aşırı ama aşşırı beğendim. En sevdiğim, mutlaka okunacaka kitaplarım listesine giren bir kitap.
Sizi hiç bir aşkınız övdü mü? hani övmek derken, yere göğe sığdırmaktan, tonlarca edilen hoş sözden ve etkileyici laflardan bahsediyorum. Siz hiç her halükarda güzel olduğunuzu ve o güzelliklerinizi sıralayan biri olduğunu gördünüz mü? Eh, muhtemelen görmediniz.
Kitap, bir Boğaziçi aşığı... Yok yok böyle girilmez yazara, üstada ayıp. öhöm! en baştan.
Kitap, bir Boğaziçi tutkununun, Boğaziçi sevdalısının Boğaziçini anlattığı ve az önce sorduğum soruların cevabı bir kitap. O kadar etkileyici ki, ne bir sevgili karşısındaki kişiyi bu kadar övebilir ne de bazı anneler çocuklarını böyle sevebilir. Her halinden bahsedip her halini anlatan, ona hüzün dolduran tarafını bile naifçe anlatan, içimde taht kuran bir kitap.
''Yaşamak için, İstanbul'da, başka her taraftan güzel fakat biraz hüzünlü bir yer var: Boğaziçi! Hemen bütün mahalleler, her ne sebeple olursa olsun, (bu sebepleri bilir ve sayabiliriz) adileşmiştir, bizi de adileştirir. Lâkin Boğaziçi'nde insan sokak ve mahalle ile münasebetini keserek, eğer ruhunu hazırlamış olursa, ancak tabiatın güzelliğine, sulara, dağlara, göğe, mevsimlere dönmüş ve dayanmış yaşar.'' (syf. 23)
Eveet, hiç bitmesini istemediğim bir kitap daha bittii....