Bazı sözcükler böyleydi işte. Bir tanesi bile koca bir geçmişi canlandırabiliyordu. Yaşanmışlıklar, hayaletler, sevinç ve keder...
Sıradan, basit bir sözcük bütün bunları geri getirmeye yetebiliyordu.
Karanlıktan aydınlığa çıkabilmek için önce o aydınlığı hak etmesi gerektiğini biliyordu. Belli ki bunun için daha zaman vardı.
Yıldızları hak edebilmek için daha yükseğe tırmanması gerekiyordu.