Ne demişti Tolstoy ; Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar : Ya biri bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.
Maëlle'nın hikâyesi de bir yolculuk ile başlıyor.
Tam bir işkolik olan Maëlle, yoğun iş temposunun içinde, herşeye yetişmeye çalışırken, hem kendini, hem de sevdiklerini unutmuştu. Yakın arkadaşı Romane ondan istediği şey ise hayat memat meselesidir ve Maëlle bu isteğe hayır diyemez çünkü dostunun yaşamı sözkonusudur. Genç kadının yapması gereken Himalaya'lara uzun bir yolculuk ve sır dolu elyazmalarını alıp Romane'a getirmekti.
İşte böyle başlıyor genç kadının hikâyesi. Tüm yaşamı boyunca öğrendiklerini, alışkanlıklarını, inançlarını altüst edecek ve ona bambaşka bir dünyanın kapısını açacak insanlar ile tanışma yolculuğu.
" Mutsuz olmak için harcadığın tek bir an sana geri gelmeyecek. Yaşamının ne zaman başladığını biliyorsun ama ne zaman biteceğini bilmiyorsun. Mutluluk şimdiki zamanda yaşanır. "
Yaşadığınız hayatın içine sıkışıp kaldığınızı, hiçbir şeye yetişemediğinizi, düşünüyorsanız, mutsuz ve huzursuzluğunuzun sebebini bir türlü çözemiyorsanız, işte size bir yol gösterecek ve Tibet'in artık unutulan yaşam sırlarına kapı aralayacak bir kitap.
Okuduğunuz da artık eskisi gibi olmayacaksınız.
Korku'larımızın hayatımızı nasıl etkilediğini görünce şaşıracaksınız.
Sevgi'nin değiştiren, dönüştüren gücünü keşfettiğinizde kalbinizin sesini duyacaksınız.