Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büyük Çekişmeler

Hal Hellman

Büyük Çekişmeler Sözleri ve Alıntıları

Büyük Çekişmeler sözleri ve alıntılarını, Büyük Çekişmeler kitap alıntılarını, Büyük Çekişmeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hobbes vs Wallis
Daha sonra da Wallis'in Elenchus'u ile birlikte iki kitabına daha göndermede bulunarak şunları söyler: "Bu iki kitabın için­dekiler de iki-üç sayfada tamamen ve açıkça çürütülmüştür. İnanıyorum ki, dünyanın başlangıcından bu yana geometri ko­nusunda bu kadar saçmalık yazılmamıştır ve yazılamayacaktır da.”
Tübitak YayınlarıKitabı okudu
Thom­son'un 1851 yılında sunduğu bir makalesinde ortaya koyduğu bu düşünceleri, ısı ve işin bilimsel uygulamasının kaya gibi sağ­lam temellerinden biri olan, ikinci termodinamik yasasını oluş­turdu. Birinci ve ikinci termodinamik yasaları kabaca şöyle di­le getirilebilir: Enerji hiçbir zaman yok olmaz (birinci yasa), an­cak bir bölümü kullanılabilir değildir (ikinci yasa).
Sayfa 124 - Tübitak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaratılışçıların "yalanları", "dalkavukça çarpıtmalar" da da­hil olmak üzere birçok şekle bürünebilmektedir. Bunlardan sık­ça rastlanan biri, göz gibi canlı cisimlerin son derece karmaşık olduğu ve başka varlıklarla karşılıklı bağımlılık içinde bulundu­ğu, bu yüzden, doğal seçilimle bir araya gelerek ince ayarlı iş­levsel bir bütün oluşturduklarına inanmanın mümkün olmadığı­dır. Bir yerlerde "akıllı planlama"nın devreye girmiş olması ge­reklidir. Richard Dawkins, böylesi yaratılışçı iddialarla uğraşır­ken, sadece göz konusuna 59 sayfa ayırmıştır.
Sayfa 110 - Tübitak YayınlarıKitabı okudu
Bir örümcek gibi..
Ancak Wallis’in geniş bir ilgi alanı ve güçlü bir zekâya sahip olduğu da açıktır. Ayrıca bir örümcek gibi ağında pusuya yata­rak, nefret ettiği Hobbes’un kendi alanına dalmasını beklediği de söylenebilir.
Bu kuramın "emboîtement" olarak adlandırılan şeklinde, her embriyonun kendi içinde, ortaya çıkmak için uygun bir zaman bekleyen çok sayıda başka embriyon barındırdığına inanılıyor­du. Başka bir deyişle, bütün embriyonlar, 'Yaradılış' sırasında Tanrı tarafından yaratılmıştı. Günümüzde bu düşünce her ne kadar inanılmaz görünse de o zamanlar tamamen saygındı ve Leibniz de emboîtement'in güçlü bir savunucusuydu.
Sayfa 75 - Tübitak YayınlarıKitabı okudu
Neden bazı uyuşmazlıklar tatmin edici bir şekilde çözülürken diğerleri devam edip gider? ikinci gruba giren durumlarda bili­ min kendisi inatçı, yani gelişmede yavaş olabilir. Bunun sonu­ cunda yarışan düşünceler sırayla bir öne geçer bir geride kalır. Çoğu zaman tartışmanın ardında gizli ya da açık olarak değer­ ler ya da inançlar vardır. Birçok hikâye bu türdendir ve bugün de devam eden çatışmaları anlamamıza yardımcı olacak birer örnek oluşturur.
Reklam
Hararetle benimsenen bir düşünce, yanlış da olsa kolay kolay ölmez.
Nüans ustası Voltaire
"Krallar için küçük bir sözlük" hazırlamakta olduğunu söylüyor ve bazı örnekler veriyordu. Buna göre, "sevgili dostum", "benim için hiçbir şey ifade etmiyorsun" demekti. "Sizi memnun edece­ğim" derken, "sana ihtiyacım olduğu sürece tahammül edeceğim" demek isteniyordu. "Bu akşam benimle yemek yer misiniz?" da­veti "Bu akşam bana yem olacaksınız" anlamına geliyordu.
Sayfa 70 - Tübitak YayınlarıKitabı okudu
Alaycılığın hedefi.. Voltaire okuyun diyor.
Yöntemi basit ancak zekiceydi: Maupertuis’yi ala­ya alarak güvenilirliğini yıkmak.
Hayli olağan.
Kişi eğer kafasında yer etmiş bir düşünce varsa, görmek istediğini görür.
Reklam
“İstihza her şeyin üste­sinden gelir” diyordu. “Silahların en güçlüsüdür. İntikam alır­ ken gülebilmek çok zevklidir.”
"Doğru ile yanlış, şeylerin değil sözlerin nitelemesidir. Sözün olmadığı yerde ne doğru ne de yanlış vardır.”
Hobbes un adcılığı (soyııt kavramların sadece ad olarak var oldukları, göndermede bulundukları bir şeyin mevcut olmadığı düşüncesi) onu etik göreliliğe (mutlak ahlaki değerler ya da gerçeklerin bulunmadığı inancı) götürdü.
Galileo’nun da dairesel yörünge düşüncesine bağlı kalması yerleşmiş bir inancın kırılmasının ne kadar güç olduğunu gösteriyor.
Sorun kısmen bilimin büyük bir yürüyüş olarak öğretilme­ sinden kaynaklanıyor. Hemen her bilimsel ders kitabı konuyu mantıksal bir dizi içindeki bölümler olarak sunar. Metin, önüne çıkan her şeyi ezip geçen bir güç gibi, ele aldığı bilim konusu üzerinde ilerler ve düşünceleri olgunluğa ulaştıran arka planda­ ki mücadeleyi sergilemek için yolundan hiç sapmaz.
Geri16
105 öğeden 91 ile 105 arasındakiler gösteriliyor.