Büyük Sentez Tekamül

Ergün Arıkdal

Büyük Sentez Tekamül Gönderileri

Büyük Sentez Tekamül kitaplarını, Büyük Sentez Tekamül sözleri ve alıntılarını, Büyük Sentez Tekamül yazarlarını, Büyük Sentez Tekamül yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şuurlu yaşam, nefsanî tesirlerin nerelerden çıkıp geldiğini gören yaşamdır. Birisine bir tepkide bulunduğum zaman, sebebini kendi kendime gerçekten anlayabiliyorsam, o konuda şuurlanmışım demektir. Geçirdiğim ruh hâllerinin sebeplerini biliyorum demektir. Çünki biz devamlı olarak ruh hâlleri içindeyiz ve daima bir etki gönderiyoruz ve hemen geri alıyoruz. Bütün izlenimler, bu etki tepki mekanizmasının bir sonucudur.
Büyük Sentez Tekamül
Büyük Sentez Tekamül
Ergün Arıkdal
Ergün Arıkdal
Varlıkların gelişimi tek tek gözükmekle beraber esasında belli bir gelişim alanı içerisinde bulunan varlıklar beraberce ortaklaşa gelişirler. Mesela hiçbir zaman dünya tekamülü için dünya üzerinde Fransız Jan, Rus İvan, Türk Ahmet diye düşünülmez. Dünya insanının tekamülü olarak düşünülür. Kozmik olarak düşünülen konu budur. Dünya insanının
Reklam
"Her varlık tekamül etmektedir!' hakikatı, bütün varlıkların evren içindeki amacını düzenler ve yerlerine oturtur. Nasıl hareket edilirse edilsin, tekamül hareketinin dışında kalmaya hiç bir şekilde imkan yoktur. "Tekamül edeceksin"emri ruhta saklı en derin güdü,en ezeli bilgi en kutsal ödevdir.
biz insanlar, beşeri bütünlüğü elimizden geldiğince parçalara ayırmakta ve orada kendi bilgisizliğimizin tatbikatını yapmaktayız. Bu yüzden de bir türlü bilgiye ulaşamadan, ayrılıklar dünyası içinde olgunlaşmaya çalışıyoruz.
Dünyasal coğrafyada meydana gelen ayırımların hepsi, dünyasal bir realitenin geçici değer yargılarından, beşeri tekamülün geriliğinden doğmuş genel bir bilgisizliğe sebep olan nefsaniyetten ortaya çıkmıştır.
’Bugün artık şu açıkca bilinmektedir ki, insanlığın bir bütün olarak bağlanacağı, birleştirici, yükseltici, bütün çıkmaz yollar ve aklın yanılmalarından insanı kurtarıcı büyük bir senteze ihtiyaç vardır. Böylesine kapsamlı ve insanlığın çok büyük bir kısmını kendi bünyesi içine alacak bir bilginin, bir realitenin varlığını özleyenlerin sayısı günden güne artmaktadır. Zaten bütün kişisel ve sosyal çatışmaların, uyuşmazlıkların, memnuniyetsizliklerin temelinde, beşeriyeti yüksek noktada birleştirebilecek, hayatın anlamını en yüce, o oranda realiteye yaklaşık olarak orataya koyacak, manevi ile maddesel olanı aynı hikmetle aydınlatacak bir bilginin herkesçe bilinmemesi yatmaktadır.’
Reklam