Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hz. Ahmed Muhammed Mustafa

Can-ı Candır

Cemâlnur Sargut

En Yeni Can-ı Candır Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Can-ı Candır sözleri ve alıntılarını, en yeni Can-ı Candır kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dost Allah’tır, O’nu bilendir, O’na dostluk edendir.
Kureyşliler Hz.Peygamber’e “Ey Muhammed, sen bizim tanrılarımızı incittin, içimize tartışma ve bozgunculuk tohumları ektin,dayanışmamızı, birliğimizi bozdun,hepimize üzüntü ve dert getirdin.Eğer zenginlik istiyorsan, seni ülkemizin en zengini yapalım.Güç,iktidar ve liderlik istiyorsan, seni başımız yapalım.İstediğin güzel bir kadın varsa söyle,o hemen senin olacaktır.Eğer hastaysan ve bu peygamberlik iddian ondan kaynaklanıyorsa ,en iyi doktorları bulup seni tedavi ettirelim.”dediklerinde “Ben mal istemiyorum, hükümdarlık arzum da yok.Hatice’den başkasında gözüm de yok.Hasta da değilim, ben sadece Allah’ın aciz bir kuluyum.O Allah ki beni size elçi olarak gönderdi, bunu kabul ediyorsanız peşimden gelin, aksi takdirde şunu aklınızdan hiç çıkarmayın,güneşi bir elime ayı diğer elime koysanız bile bu davadan vazgeçmem.”buyurmuştur.
Sayfa 294
Reklam
Garip,hakikatte Allah'ın varlığından kopup O'ndan uzak düştüğünü idrak eden kişidir.
Sayfa 81
Her şey, ilk önce Muhammed'e gelmeden bize erişmez.
Hidâyet ve hüdâ; doğruyu, iyiyi, güzeli fark etmek, bunlara giden yolda yürümek anlamlarında olup, bu kökten türeyen kelimelerin Kur'ân bünyesindeki sayısı ikiyüzelli küsurdur. Hidâyeti bulmaya veya göstermeye 'ihtidâ (doğru yola girme, Müslüman olma) veya hüdâ denmektedir. Allah'ın isimlerinden biri de Hâdî yani hidâyet veren, hidâyete
Sayfa 207 - Nefes yayınlarıKitabı okudu
VEDA HUTBESİ "Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada buluşamayacağım. İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübârek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü
Sayfa 271 - Nefes yayınlarıKitabı okudu
Putları Kırmak
Kâbe'de putları kırması için Hz. Peygamber Hz. Ali'ye "Omzuma çık ya Ali" buyurunca, Hz.Ali "Edeb ederim efendim” diye cevap verdi. Hz. Peygamber emrinin edepten üstün olduğunu hatırlatınca Hz. Ali, Hz. Peygamber'in omzuna çıktı ve şöyle buyurdu; "Yere baktım her yer kadem-i Resûlullah, hizama baktım her yer sadr-ı Resûlullah, gökyüzüne baktım her yer cemâl-i Resûlullah. Yemin ederim ki, Resûllullah'tan başka hiç kimse yok”. Hz. Ali bu idrakle bütün putları kırdı. Günümüzde Allah'ın putlarımızı kırmak üzere yetki verdiği gerçek mürşitler ancak Peygamber'in omzunda taşındıkları sürece bu vazifeyi başarabilirler. İşte gerçek nübüvvet budur.
Sayfa 218 - Nefes YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sevgi
"Kul yâ ibâdiy'ellezîne esrefû..." (Zümer, 53) âyetini bunlar hiç okumuyorlar mı? Bir kimseye bir şeyi sevdirmek için o şeyin korkulu olduğunu mu söylemek lâzımdır? Yoksa güzelliklerini mi tanıtmak îcap eder? Birçok uydurma ve yakıştırma hikâye ve hükümleri İslâmiyet'e yüklemeğe uğraşıyorlar ve bu sûretle herkesi dehşete salıp korkutuyorlar.
Sayfa 147 - Nefes YayınlarıKitabı okudu
Peygamber efendimizde ahlâk
Peygamber efendimizde 2 türlü ahlâk vardır. Fıtri ahlâk ve şeriat ile kazanılan ahlâk. "Ben ahlâk binasının son tuğlasıyım" hadisi O'nun fıtratının mükemmelliğinden oluşan ahlâkı anlatır. Şeriat ile kazanılan ahlakının tamamlanması ise Allah'ın "Bugün size dininizi tamamladım" (Maide,3) ayetiyle işaret ettiği tamamlamadır.
Sayfa 127 - Nefes yayınlarıKitabı okudu
Hz. Muhammed sav'in Ahlakı
Dindar'ın demekle dindar olunmaz. Ancak insanlığın Hz Muhammed sav'in ahlakı üzerine şehadet etmesi gerekir.
Sayfa 127 - Nefes YayınlarıKitabı okudu
Hidayet ve Hadi
Arayan belâsını da Mevlâsını da bulur. Cenâb-ı Hakk arayıcı kuluna mürşid sûretiyle tecellî ederek onu madde, nebat ve hayvan mertebesinden geçirir. İçini arıtıp, temizler. Bu suretle de dünyada iken aslı ile âşinâlık eder. Bulacağını bulur, göreceğini görür, yani ihtiyârı (kendi isteği) ile ölecek, nefsinin esaretinden kurtulup Hakk'ın esrarı mahremi, yâri olur ve doğrudan doğruya aslını bulur. İlim, lâ ilahe illallah'tır. Amel ise adâlet ve istikamettir. Allah'tan gayrı hidâyet edici yoktur. Hz. Muhammed (s.a.u) bir hidâyet nûrudur. Hidâyet nûrunu bulan, tabiat ve beşeriyet kirlerinden kalbini temizleyen, ağyâr (Allah'tan gayrı her şey) ve mâsivâ (dünya ilgileri) tozundan kurtulan kimseye istikamet sahibi denir.
Sayfa 115 - Nefes yayınlarıKitabı okudu
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.