Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çengiz Han Sözleri ve Alıntıları

Çengiz Han sözleri ve alıntılarını, Çengiz Han kitap alıntılarını, Çengiz Han en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kubilay Kağan
Ey benim milletim, benden sonra eğer milleti bir araya toplamak isterseniz halkın vücutlarını toplamaktansa gönüllerini toplamaya çalışınız. Gönüllerini topladıktan sonra onların vücutları nereye gidebilecek?
Sayfa 35 - PdfKitabı okudu
Moğol İmparatoru Cengiz Han
Buhara'yı aldığında atı ile beraber Ulu Cami'ye girdi. Minbere çıkıp bir de nutuk söyledi." Siz ahlaksız insanlarsınız. Sizin sözünüze inanılmaz. Halbuki sizin Peygamberiniz ne doğru şeyler söylemiş. Siz onu tutmuyorsunuz!"
Sayfa 65 - PdfKitabı okudu
Reklam
Kendisini Çengiz'e yakın gösteren Hristiyan bir Arap, Ogeday'a Çengiz Han'ı rüyasında gördüğünü ve kendisine " bütün Müslümanları kesin" diye emir verdiğini iddia eder. Ogeday sadece Arapça bilen bu Araba, babasının Moğolca ve Türkçe'den başka bir dil bilmediğini söylemiş ve bu yalancı Arap hemen öldürülmüştü.
Sayfa 32 - PdfKitabı okudu
Gözümden durmadan yaş akıyor. Gönlün kederle mi doldu Söylediğin şiir insanın gönlünü korkutuyor. Cuci öldü mü yoksa?
Sayfa 32 - PdfKitabı okudu
Çengiz ve Evladı Tarihimiz Kaynaklarına Dair
Bilindiği gibi Batınilerin merkezlerinden birisi Alamut kalesi idi. Hasan Sabbah’ın kurduğu söylenen Batınilik, adeta bir terör teşkilatı idi. Batıni terör teşkilatına dair yakınlarda Dr. Minucehr Situde'nin bir yazısı vardır. Bunda Kaleleri, Alamut ve Quhistan kalesi tasvir ediliyor. Tahkimatları sağlam olmuş, ancak nedense Selçuklular oraları alamamışlar. Herhalde alamamalarının esas sebebi, ülke içinde onların fikirlerini terviç edenlerin bulunmasıdır. Kale-i Alamut, bazen Kale t-ül-Mevt, yani ölüm kalesi de okunurdu. Cengiz evladı buna pek dikkat etmişler, nasıl olur da, dağ taşında türeyen bir eşkıya çetesi, büyük bir ülkeyi tehdit eder demişler, hatta bunu kendileri için bir izzet-i nefis meselesi yapmışlardır. Burasını ve Kuhistan'daki merkezlerini alıp yok etmek için Hulağu vazifelendirilmişti. Reşiddeddin’in babası da bu terör teşkilatı tarafından kaçırılmış, … Hulagu Alamut kalesini aldığı zaman kapılarını açıp âlim ve sanatkârlar serbestçe çıkabileceklerini ilan ettirdi. Bunların emniyetini sağladıktan sonra, bu fesat ocağını tamamen yok etmişti. İşte Reşideddin'in babası Alarmut’taki ak i âlimler meyanında idi ve Cengizli ailesi ile böylece tanıştı.
Sayfa 14 - e-kitap
Çengiz'in asıl mensup olduğu aşiret Börçeğin’dir. Burada durumu bir gözden geçirirsek şöyle görürüz: En büyük camia Karatatar'dır . Bunların içinde Çömükien(Şato)'lar vardır. Bunun içinde de Börceğin sülâlesi olmuştur. Börceğin'lerin gözleri mavi imiş ve umumiyetle sarışın addedilmişlerdir. Börceğin kelimesi de enteresandır ki, T/Ç olmuş. Bunun asıl ismi "Börütegin”, yahut Börhtegin'dir . Börtegin’ler kurt anneden doğan bir prensden türemişlerdir.
Sayfa 24 - PdfKitabı okudu
Reklam
Çengiz'in büyük annelerinden birisi Alangua'dır ki, bunun hakkında da Hz. Meryem kıssaları gibi bir hayli hikâye vardır. Çengiz'in maiyetini teşkil eden kabilelerden en kudretlilerinden birisi Uyşun ismiyledir. Çin kaynakları da bunu bu isimle kaydederler ki, Dede Korkut'da bu Uysun Khoca olmuştur. İğrek ve Çiğrek de onun oğulları olarak zikredillir.
Sayfa 22 - PdfKitabı okudu
İç Asya'da Doğu - Batı İstikametindeki Yolları
Cengizli İmparatorluğu devrinde, Avrupa‘dan veya Önasya’dan gelen elçiler ve heyetler bu bozkır yolundan, yani Kazakistan'ın ortasından geçen yoldan gidip gelmişlerdi. Eski ticaret yolları, yukarıda bahsettiğiniz güney yolları, Eftalit sahasından geçen yol da işlek olmuş. Ancak devrin asıl büyük özelliği, bu bozkır yolunun işlemesidir. Bu yol altı asır sonra, 1892-1902 yıllarında yapılan Sibirya demir yolunun gördüğü vazifeyi görmüştür. Asya’nın tarihinde büyük inkılap yapan da işte bu özelliğidir. Cengizli devleti kurulduğu zamanlarda, hem kuzey-güney yolları üzerinde, hem de doğu batı yolları üzerinde iktidar çeşitli kabilelerin elinde idi. Bazen bunlar birleşerek büyük devletler teşkil etmişler. Fakat çoğu zaman kendi başlarına yaşamışlardır. Ancak böyle olduğu zamanlarda da, kervanları basıp soymak yerine, onlardan gümrük almayı tercih ettiler. Bu yol üzerinde ipek, mücevher, deri, çeşitli ilaçlar doğudan cam, madeni eşya, kılıç, iğne vs. de batıdan gelmiştir. Öyle olmuş ki, bir iğneye bir deve verilmiş; ancak, iğneyi yerine ulaştırmak için de pek büyük meşakkatler çekiliyordu.
Sayfa 12 - e-kitap
Çengiz'in "Han" Olması
Cengiz’in Han olması da, akrabalarının rızası ile oldu. Zira, Cengiz' in ceddinin doğrudan doğruya torunu olan Altan ile birlikte daha üç kişi daha "Han" olmaya layıktılar. Bunlar, toplanan kurultayda, kendi "Hanlık halklarından feragat ederek, "Han olması için Cengiz'in layık olduğunu belirterek ısrar ettiler. Cengiz'in "sizler varken bana Han olmak düşmez” demesine rağmen, halk Cengiz'i ittifakla "Han” ilan ettiler. Bunu Tuğrul, yani Kireyit Ong Han da müsait karşıladı ve dedi ki, "Evet, Moğolların kendi başlarına, bir Hanları olması gerek. Bu haklarıdır” Ortada bir "hakan" olmadığı için Ong Han, hakanlık pozisyonunda bulunuyordu. Kendisini Kireyitlerin, Cengiz’i de Moğolların hanı kabul etmişti.
Sayfa 48 - e-kitap
Çengiz Devleti’nde Yazı
İbn Nedim, Fihristinde der ki "Türklerin yazıları yoktur. Fakat tahta üzerine işa­retler yapıyorlar" İbn Nedim, şu halde Göktürk alfabesini yazı olarak kabul etmeyip onu tahta üzerine, yapılan işaretler olarak kabul ediyor. Bu kerime, oyun yazı, Çang -Çun’un dediğinin aynıdır. Çinliler de Göktürk yazısını yazı olarak kabul etmemiş oluyorlar. Zira bu köşeli olup, daha ziyade kazıyıp yazmaya müsaitti. Buna karşılık Uygur yazısı Arap yazısı gibi bitişikti. Bu itibarla Uygur alfabesi yazı sayılmış, Göktürk alfabesi yazı sayılmamış, Türkler yazıdan, alfabeden mahrum bir kavim gibi yazılı kaynak­lara geçmiştir.
Sayfa 54
Reklam
Hulâgu Alamut kalesini aldığı zaman kapılarını açıp Alim ve sanatkârların serbestçe çıkabileceklerini ilân ettirdi. Bunların emniyetini sağladıktan sonra, bu fesat ocağını tamamen yok etmişti. İşte Reşideddin'in babası Alamut'daki âlimler meyanında idi ve Çengizli ailesi ile böylece tanıştı. Reşideddin'in ailesi Türklere yaklaşıyor, onlarla kız alıp veriyor ve asıl önemlisi Çengizli hanlarının temayüllerini pek iyi takip ediyorlardı.
Sayfa 15 - PdfKitabı okudu
Çengiz ve Evladı Tarihimiz Kaynaklarına Dair
Biz Türk tarihinin eski devrilerini, mesela Göktürkler devrini daha ziyade komşu milletlerin tarihlerinden öğreniyoruz. Mesela Göktürk devri tarihi için Çin tarihleri birinci derecede önemlidir. Keza Sasani İran, nihayet Arap kaynakları da gereklidir. Arap kaynakları Göktürk tarihi için geçtir. Ancak eski tarihlerini anlatan bahisler vardır i Keza Grekce ve Latince de öğrenmek icap eder. Türklerin kendilerinden ise sadece "Yazıtlar” kalmıştır. Yani bir yazılı tarih eseri kalmamıştır. Cengizli devletinde ise kendisinin ve oğullarının devrinin kaynakları pek çoktur. Bugüne kadar Cengizli tarihi araştırmalarında, Cengiz’in kendi devletini kurduktan sonraki kaynaklar esas alınarak öğrenilirdi. Cengiz'in ecdadı, hatta gençliği için kaynak yok denilirdi. Cengiz hakkında derli toplu bir eser yazmış olan Rene Grousset böyle der. Umumi kanaat şu idi ki, Cengiz'in ecdadı ve gençliği hakkında kaynak yoktur. Halbuki vardır. Yalnız bu kayıtları gereği gibi incelemek için çok dil bilmek ve bu meselede vukuf sahibi olmak icap ediyor.
Sayfa 12 - e-kitap
Çengiz'in yani Timuçin’in Hakan olduktan sonra aldığı "Çengiz” deniz demektir ve değişik bir şekildir. Çengiz'in ecdadında Deniz isimli şahıslar çoktur. Ancak Çengiz'in zuhuru devirlerinde Moğolca galib geldiği için kelimenin Türkçe aslı pek bilinmemiş Çengiz diye değişik biçimde söylenmiş. Çengiz'in maiyetinin büyük kabilelerinden Kongratlar vardır ki, Kongrat, Kangr'dan geliyor. Kongr ismi daha Ptolomaios'un eserinde vardır. Dede Korkut'un Bamsı Beyrek hikâyesinin asıl hamilleri ve kahramanları da Kongratlardır.
Sayfa 22 - PdfKitabı okudu
Biz Türk tarihinin eski devrilerini, meselâ Göktürkler devrini daha ziyâde komşu milletlerin tarihlerinden öğreniyoruz. Meselâ Göktürk devri tarihi için Çin tarihleri birinci derecede önemlidir. Keza Sasanî nihayet Arap kaynakları da gereklidir. Arap kaynakları Göktürk tarihi için geçtir. Ancak eski tarihlerini anlatan bahisler vardır. Türklerin kendilerinden ise sadece "Yazıtlar” kalmıştır.
Çengiz ve Evladı Tarihimiz Kaynaklarına Dair
Cengiz'in kendi devrine ait fütuhatını belirten vesikalar en çok Çince ve Arapça kalmıştır. Zira Cengiz devrine kadar Arapça pek muteberdi. Gerçi bir ara Selçuklular devrinde Farsçaya önem verildi, ancak Farsçadan asıl gelişmesi Cengiz evladı devrinde oldu. Ve Farsça yazılan eserlerin en büyüklerinden olan Reşideddin’in Cami üt-Tevarih' i Cengizli devri tarihi için ilk kaynaktır.
Sayfa 14 - e-kitap
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.