İngiliz doğabilimci Charues Robert Darwin (1809-1882)'den önce evrim konusu soyut bir düşünce olmaktan öteye gidemedi.
Ya ellerinde yeterli belge olmadığında ya da çağın önyargılarıyla çatışmayı göze akamadıklarından bilim adamları bu görüşü açıkça dile getiremediler.
Darwin yirmi yılı aşkın gözlem ve deneylerine, topladığı örneklere dayanarak 1859 yılında Biyolojik Evrim Kuramı'nı ileri sürdü.
Yaşamı ve Mektupları'ndan yola çıkarak bu yaşamöyküsünü yazan oğlu Francis Darwin "elinden geldiğince kişisel yanları korumayı" amaç edinmiş ve bunu kusursuz bir biçimde başarmış.
Gerçeği bulmak için yılmadan ve sabırla çalışan bir doğa bilimcinin; araştırma tutkusunu doğa ve canlı türlerine olan sevgisiyle nasıl bütünleştirdiğini, Türlerin Kökeni adlı dev yapıtın nasıl adım adım biçimlendiğini hayranlık duymadan okumak olası değil.