Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çıkmazda

Necati Tosuner

Çıkmazda Sözleri ve Alıntıları

Çıkmazda sözleri ve alıntılarını, Çıkmazda kitap alıntılarını, Çıkmazda en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşam anı neresinde?
Ne mevsimlerin değişmesi, ne de günlerin geçişi önemli değildir. Geriye bakıldıkta görülen hep aynı çizgi değil mi? Yıkıntı. Yağış varmış gibi dışarıda ya da yokmuş... Ha yükselmiş, ha düşmüş ısı... Günlerden şuymuş, yıllardan buymuş... Ne çıkar? Yaşanan an, hep aynı kaldıktan sonra.
Sayfa 36 - Neden Kitap
"Yalnızlıktan kaçılmazdı, kurtuluşsuzdu yalnızlık. Ona alışmalı, sevmeliydim onu."
Reklam
"Çekilecektim kabuğuma, insanların verdiğine de, aldığına da örtüp kapımı, yalnızlığı yaşayacaktım."
Sayfa 25 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Her umut bir yıkılışı hazırlar. Her yıkılış gerçeği biraz daha öğrenmektir.”
Ah, kitaplar ne güzel anlatırdı, bir karşılık beklemeden sever kişi sevince...
Reklam
Genç adama soruldu mu, sevmektir yaşamak denilen. Ve eksik kişi bir deli çağı en büyük olmazlar içinde sürdürür. Bir yanda sevmek, sevilmek isteği; bir yanda insanların bakışlarıyla, sözleriyle araya koydukları aşılmaz duvar… Hem “kader” deyip bırakmak bütün umutları, hem sevgi denen büyük yaratıcının bir şeyler yapacağına inanmak…
Sayfa 17 - İş bankası kültür yayınları
“Ve yüreğimde oluruna bırakmışlığın tembelliği ve kendini aldatmanın soğukluğu...”
Nedeni bilinmez ya, dert birse ikincisini beklemeli.
Ben bir garip kalmış türküyüm, kimselerin söylemediği.
Sayfa 44 - İş bankası kültür yayınları
Reklam
Mutsuzluğumu kırbaçlamaktan başka bir şeye yaramadı insanlar. Ve bana acı çektirmekten başka hiçbir şeye…
Sayfa 38 - İş bankası kültür yayınları
İnsan başkalarını mutlu kılmakla mutlu olmayı öğrenecektir bir gün. Ve savaşmak bunun için... Bu çaba, bunun umudu bile yetecektir bana. Deniz bir başka şimdi. Güneş gidiyor. Ve ben çok şeyler bekliyorum yarından.
ağabeyi
Çocuk bitirdi işini. Teneke kutuyu koltuğuna kıstırdı, yüklendi boya sandığını. Cebime davrandım. "Yok abi..." dedi. "Senin paran geçmez." Bu çocuk bir yerden tanıyordur beni de, ben onu tanıyamadım diye sıkıldım. "Niye?" dedim. "Benim param niye geçmezmiş?.." Durdu durdu ve: "Abim de senin gibiydi..." dedi. Ve yürüdü gitti sonra. Kaçarcasına. Kahvede birileri daha seslendi ayakkabı boyatmak için. O hiç aldırmadı. Sanki duymadı bile. Sanırım giderken ağlıyordu. Ve ben, onun ardından bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. "Senin gibi..." Bu söz çok canımı sıkmıştır benim. "kambur" demezler, "senin gibi" derler. Sanki bir şey değişirmiş gibi. Ve saklamakla bana iyilik ederlermiş pozlarıyla hep... Ve isterim, bağırayım: "kambur deyin be!.. Senin gibi ne demek?.." Ama çocuğa hiç kızmadım. O ağabeyi için "kambur" diyemezdi. Suç bende, yapamadım. Oturtmalıydım onu yanıma ve o, on yaşın yetişkin adamlığıyla, bana ağabeyini anlatmalıydı.
Belki bir şey vermeyecektim insanlara ama bir şey de beklemeyecektim onlardan.
Sayfa 24 - İş bankası kültür yayınları
Yalnızlık sıkıntısı nasıl azalırdı, yalnızlığı alışkanlık edinmekten başka?
Sayfa 23 - İş bankası kültür yayınları
261 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.