Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Cinnet Gönderileri

Cinnet kitaplarını, Cinnet sözleri ve alıntılarını, Cinnet yazarlarını, Cinnet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatım bir harabe,bir keşmekeş,ama ben burada soytarılık peşindeyim.
Sayfa 62
Fakat yorgunum,nasıl ölümüne yorgun.
Sayfa 199
Reklam
Aptal insanlar falan
İnsan okulda ne öğrenir ki? Hiç birşey. Akıllıysan dersler ne işe yarar? Esas olan Doğa'dır. Politika mesela beni cezbetmiyor. Genelinde.. dünya, bilirsin, rezil bir yer.
Sayfa 84
215 syf.
5/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Nabokov uzun zamandır ilgimi çeken bir yazardı.Açıkçası kitabın derinliğine kendimi veremediğim için ruh halim bu kadar ince fakat ağıt bir kitabı okumaya hazır değildi.Yarım bırakıp tekrar başladığım ender eserlerden biriydi.Herman adlı karakterin ağzından okunan eser eşi, ressam kuzeni ve Prag’da tanıştığı kendisine ikizi kadar benzettiği Felix adlı karakterden oluşuyor.O kadar karmaşık geldi ki bana anlattığı olaylar gerçek mi yoksa karmaşık ruh halinin uydurduğu hayaller mi dönüp dönüp tekrar okudum.Sonra olay örgüsüne hakim olabildim.Okunur mu evet okunur.Tavsiye ederim
Cinnet
CinnetVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2017167 okunma
“…Saadet yok yeryüzünde..Ama huzur ve hürriyet var..Çok zamandır kader şöyle bir gülsün istedim yüzüme..Ben bitap köle,çok zamandır-“
“Hayatım bir harabe,bir keşmekeş,ama ben burada soytarılık peşindeyim.”
Reklam
“..kitaplar olmasaydı o kasvetli yılları sağ çıkarır mıydım bilmiyorum “
Bazen kendi kendime sorardım, neyini sevdim diye. Belki süzgün gözlerinin sıcak ela gözbebeklerini, belki ne olursa olsun yaptırmaktan geri durmadığı kumral saçlarındaki kendiliğinden yana giden dalgayı ya da dolgun omuzlarının o kendine özgü hareketini. Ama zannederim işin doğrusu, beni sevdiği için seviyordum onu.
ancak korkarım kelimeler tek başlarına, kendilerine has doğalarından ötürü, bu tür bir benzerliği iletecek güce sahip değiller: iki yüz, kelimelerle değil, gerçek renklerle yan yana resmedilmeli, ancak ve ancak o zaman seyirci ne dediğimi anlayabilir. Bir yazarın en tatlı rüyası, okuyucuyu seyirciye dönüştürmektir; bu bir kez olsun gerçekleşmiş midir?
O adam, bilhassa uyurken, yüz hatları hareketsizken, bana kendi yüzümü gösteriyordu, maskemi, cesedimin kusursuz suretini -ceset kelimesini konuyu bütün açıklığıyla belirtmek için kullanıyorum- neyi belirtmek? Adını koyalım: dış görünüşümüz tıpatıp aynıydı ve tam bir dinginlik halinde bu benzerlik tam anlamıyla ortaya çıkıyordu, peki ya, huzura ermiş bir yüz -o yüzün estetik mükemmelliği- değil de nedir ölüm?
Reklam
Not: Benzerliğimizden kaynaklanan masonik bağın farkına ilk varan ben değil o olmuştu; benzerliğin kendisini saptayan da ben olduğuma göre , -onun bilinçaltı hesabına göre- ben alttan alta ona tabi oluyordum, sanki ben kopmaymışım da o asil örnekmiş gibi. Şüphesiz, insan başkalarının hep: "O sana benziyor," demelerini ister, tersini değil.
1919'da Moskova'da tanıdığım zeki bir Letonyalı bir keresinde sık sık sebepsizce tepemde beliren sıkıntı bulutlarının benim için son durağın tımarhane olacağının kesin işareti olduğunu söylemişti bana.
“Aşk mektupları elbette yakılmalı, geçmiş en soylu yakacaktır.”
Aptal insanlık falan
İnsan okulda ne öğrenir ki? Hiç birşey. Akıllıysan dersler ne işe yarar? Esas olan Doğa'dır. Politika mesela ben cezbetmiyor. Genelinde..dünya, bilirsin, rezil bir yer.
Sayfa 84
253 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.