En Beğenilen Cogito - Sayı 90 Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Cogito - Sayı 90 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Cogito - Sayı 90 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biyopolitik distopya her durumda, bireyleri cinayetle cinayet arasındaki bir tercihe sıkıştırma becerisini, öznelliğin bireysel ya da kolektif her alternatif yükselişinin önünü alma hünerini ölüm ve yaşama yaslanarak devreye soktuğu şantaj mantığına borçludur.
Sayfa 117
Hakikat/bilgi zaten, parti/devlet tarafından verilmiştir. Özgürlüğe ancak, belirlenen kurallara ve hakikatlere körü körüne bağlanıldığında ulaşılır. Dolayısıyla bireyin mutluluğu ve özgürlüğü ne kadar az düşündüğü ile orantılıdır.
Bugün bildiğimiz anlamdaki yüzleşme siyaseti, görece yakın zamanlarda, II. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkmıştır. Tarihçi Christian Meier, 1. Dünya Savaşı da dahil geçmişteki çeşitli vakaları inceler ve Avrupalı toplumların travmatik olayları olabildiğince hızlı "unutmak" suretiyle yaşamaya devam ettiğini gösterir. Yani bugünkünün aksine, yaraların iyileşmesinin yolunun hatırlamaktan değil, unutmaktan geçtiği varsayılır. (Unutmaktan kasıt, bugünkü gibi bilfill yüzleşmeye yönelik politikaların üretilmemesi, geçmişin geride bırakılması. Yoksa şahısların ne hatırlayıp ne unuttuğu ayrı bir mevzu.)
Bugünün Distopyası / Cogito
Sayfa 24Kitabı okuyor
Distopya, yalana, adaletsizliğe, şiddete tahammül etmek zorunda kaldığımız ve değiştirmenin araçlarına sahip olmadığımız bir gerçekliktir.
Sayfa 98
Pierre Bourdieu, çetin ve belirsiz koşullar altında yaşayan insanların geçmiş ve gelmekte olan [forth-coming] arasında bağ kurmakta zorlanacağınıileri sürer. Geçmişin birikimi, aynı zamanda gelmekte olanı tahmin etme, ona etki edebilme gücüdür. Oysa her gün bir başkalığa uyanmak, hemen her gün yeniden mevzilenmek zorunda olmak, olaylar silsilesinin altında kalmak, muhasebe dahi yapamamaya, geçmiş kuramamaya, dolayısıyla geleni kestirememeye neden olur. Bourdieu'ye göre zamanın bu şekilde akması çaresizliğe, dünyadan kopmaya, hayaller ve illüzyonlar dünyasına savrulmayayol açabilir. Herkesin kendi kabuğuna çekilmesi ve atomize olması, dar birkadronun toplumu yıllarca esir almasına imkân tanır ve daha kötüsü, kitleleri aşırılığa sevk eder.
Sayfa 33Kitabı okuyor